Van'da yaşanan depremin ardından konteynerlerde yaşam mücadelesi veren yurttaşların mağduriyetine şimdi de elektrik ve sularının kesilmesi eklendi. Depremzedeler, "Depremin yaşandığı günden bugüne kadar maruz kaldığımız haksız muameleyi ne esirler ne de mülteciler görmüştür" dedi. 

Van'da 2011 yılı Ekim ve Kasım aylarında meydana gelen depremlerin ardından konteynerlerde yaşam mücadelesi veren yurttaşların mağduriyeti sürüyor. Depremin ardından konteynerlerde yaşamak zorunda kalan ve her geçen gün sorunları artan depremzedelere verilen vaatlerin yerine getirilmemesi depremzedeleri zor durumda bırakıyor. Konteynerlerde başka gidecek yerleri olmayan depremzedeler, TOKİ tarafından Erciş'te yaptırılan ve halen boş olan binlerce konutun kendilerine verilmesini bekliyor. Erciş Kaymakamlığı önünde oturma eylemi yaparak tepkilerini sürdüren depremzedelerin haftalardır sürdürdükleri eylem aralıksız devam ediyor.

Eylemlerini sürdüren birçok annenin kundaktaki bebekleriyle birlikte gündüz güneşin altında gece ise yakılan lastiklerin ağır kokusuna maruz kalıyor. Çaresiz bir biçimde köşe bucak saklanarak bebeklerini emzirmeye çalışan annelerin yaşadığı zorluklar göze çarpıyor. Yaşanan bu zorluklarla birlikte konteynerlerin sağlıksız ortamında kalan çocuk, kadın ve yaşlıların her geçen gün hastalık riski de artıyor.

Konteynerlerdeki elektrik ve sular kesildi

Alkanat ve Kışla konteyner kentlerinde yaşam mücadelesi veren depremzedeler, konteynerlerin boşaltması için elektrik ve suların kesildiği belirtti. Depremzedelerden Mahmut Seven, konteynerlerde esir muamelesi gördüklerini ifade ederek, "Depremin yaşandığı günden bugüne kadar maruz kaldığımız haksız muameleyi ne esirler ne de mülteciler görmüştür. Burası toplama kamplarını aratmıyor. Çıkmamız için sularımız ve elektriklerimiz kesiliyor. Biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Esir miyiz yoksa mülteci miyiz bu ülkede?" diye sordu. Depremzedeler, Erciş Kaymakamlığı önü ve konteyner kentlerde eylemlerini aralıksız sürdürüyor. DİHA

""

Editör: Wan Haber