Kompen Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, "2012 yılında iç piyasada çok ciddi bir daralma oldu. Bu daralmadan kaynaklı sıkıntıları ihracat rakamlarımızı artırarak aşmayı başardık. Sektörümüzün can simidi ihracat oldu" dedi.
Kombassan Holding'in PVC sektöründe faaliyet gösteren çatı şirketlerinden olan Kompen PVC'nin Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, ülke ekonomisi ve PVC sektörü açısından 2012 yılını değerlendirerek, 2013 beklentilerini aktardı. 2012 yılının iç piyasalardaki daralma nedeniyle sıkıntılı geçtiğini vurgulayan Küçükşehir, "İç piyasada yaşanan daralmayı ihracata ağırlık vererek aştık ve 2012 yılının kayıp sene olmasını bu şekilde engellemeyi başardık" dedi.
Türkiye ekonomisinde inşaat sektörünün önemli bir lokomotif olduğunu hatırlatan Küçükşehir, "2010 ve 2011 yıllarında inşaat sektörü çok hızlı bir büyüme ortaya koydu. Bu iki yıl üst üste inşaat sektörü yüzde 20'ye yakın oranlarda büyüme ivmesi yakaladı. Ne var ki 2012 yılında finansmana ulaşım sıkıntısı sektörün fren yapmasına ve iç piyasanın daralmasına neden oldu. 2011 yılında sektörün hızlı büyüme yakaladığı dönemde kentsel dönüşümle ilgili yasal düzenlemeler tamamlansa, finans sektöründe kredi faiz oranları yükselmese belki bugün inşaat sektörü için bunları konuşmuyor olacaktık. 2013 yılında da finansmana ulaşmak zor olduğu takdirde geride bıraktığımız yıldan çok da farklı olmayacağını düşünüyorum. İç piyasadaki daralma kredi faiz oranlarına bağlı olarak artacak ya da azalacaktır" diye konuştu.

"BÜYÜMEMİZİ SÜRDÜRDÜK"
Kompen açısından piyasalardaki tüm olumsuzluklara rağmen büyümeyi devam ettirdikleri için mutlu olduklarını ifade eden Küçükşehir, "Ar-Ge yatırımlarına büyük önem veriyoruz. Ürünlerimiz ve kalitemizle 2008 yılı dahil olmak üzere 2012 yılına kadar yıllık ortalama yüzde 15'e yakın büyüme rakamlarına sahiptik. Ne yazık ki 2012 yılında bu büyüme rakamını yakalayamadık ancak 2012 yılında yüzde 4'e yakın bir oranda yine büyüme gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz. Bu büyümeyi ihracata ağırlık vererek yakaladık. 2012 yılında iç piyasadaki daralmayı yılbaşından itibaren öngörerek dış ticaret departmanımıza ağırlık verdik. 2012 yılında ihracatımızı yüzde 30 gibi ciddi bir oranda artırmayı başardık. Daralan iç piyasa ve sıkıntı yaşayan ekonomimize rağmen 2012 yılını da büyüyerek kapatmanın sevincini yaşıyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de tüketime dayalı büyümeler nedeniyle ekonominin iki ileri bir geri seyir izlediğine de dikkat çeken Küçükşehir, şöyle devam etti:
"Son birkaç yıla göz attığımız taktirde 2009 yılında piyasalar daraldı. 2010 ve 2011 yılları çok hızlı büyümenin göze çarptığı yıllar oldu. Ancak 2011'deki büyüme ithalata, yani tüketime dayalı büyüme olduğu için cari açığın tavan yapmasına neden oldu. Cari açık rakamlarının yükselmesi hükümetin bir takım tedbirler almasına, haliyle de 2012 yılında tüm sektörlerde iç piyasanın daralmasına neden oldu. Tüketime dayalı büyümeden kaynaklı sıkıntılar yaşıyoruz. Tüketerek değil, üreterek, istihdamımızı artırarak büyümek zorundayız. Tüketerek büyümeye devam ettiğimiz sürece 2-3 yıl büyüyüp, 1 yıl küçüleceğiz ve bu sıkıntıları yaşamaya devam edeceğiz."

"2023 VİZYONUNU ÖNEMSİYORUZ"
Hükümetin belirlediği 2023 vizyonunu önemsediklerini de kaydeden Kompen Genel Müdürü Küçükşehir, "Hükümet tarafından ortaya konan 2023 vizyonu ve bu vizyon doğrultusunda yapılan çalışmaları ülkemiz açısından çok önemsiyoruz. Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan tüketime dayalı değil, üretime dayalı büyüme rakamlarını artırabilmek adına çok ciddi çalışmalar yapıyor ve bu çalışmaları ilgiyle takip ediyoruz. İhracatın artması, istihdamın ve üretimin artması sonuçlarını doğuracaktır. Sayın Bakan ihracatın artırılması adına sanayicilerimizi de yanına alarak ülke ülke gezmektedir. Çok önemli anlaşmalar imzalanmaktadır. Ar-Ge çalışmaları ülkemizde desteklenmekte, bu destek de umuyoruz ki önümüzdeki dönem içerisinde iş gücü imalatı gibi teknoloji imalat ve ihracatını da artıracaktır. Hamallıktan kurtulma dönemini geride bırakmayı başardığımız takdirde ülke olarak çok daha iyi noktalara ulaşacağımıza inanıyorum" dedi.

"SICAK PARA CENNETİ OLMAYALIM"
Yabancı sermaye girişinin finans sektöründe ve borsada değil, üretim sektöründe değerlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Erdal Küçükşehir, "Türkiye'nin sıcak para cenneti olmaktan kurtulması gerekiyor. Yabancı sermayeyi borsa ve finans sektörünün dışında imalat ve üretime yönlendirmeliyiz. Yabancı sermayenin üretime ve istihdama yatırım yapması, Suriye'de krizin son bulması, Kuzey Irak ile merkezi yönetim arasındaki gerilimin azalması, Libya'nın da istikrara kavuşması halinde Türkiye ekonomisi 2013 yılı içerisinde taşların yerine oturduğu bir süreç geçirecektir" diye konuştu.
(İHA-FM-CC-E)

10.01.2013 12:18:15 TSI

Editör: Wan Haber