Türkiye Gazeteciler Platformu Sözcüsü Nuri Kolaylı, Atilla Sertel'in TGF çatısı altında siyasi geleceğine zemin hazırlamak için karalama yaptığını söyledi.
Kolaylı, yaptığı açıklamada, "Türkiye Gazeteciler Federasyonu'nda seçimi kaybedeceğini anlayınca her türlü entrikaya başvuran Atilla Sertel, şimdi de suç bastırır misali yalan, yanlış ve iftira dolu açıklamalarını sürdürüyor. 2009'da yapılan Olağan Genel Kurul'da dönemin Genel Başkanı Nazmi Bilgin tarafından önerilen tüzük değişikliği sayesinde aday olabilen ve Bilgin'e karşı 5 oy farkla seçimi kazanan Atilla Sertel'in ilk icraatı, TGF tüzüğünü masa başında değiştirmek olmuştur. Bu değişiklikle kurucuların ve mevcut cemiyet başkanlarının doğal delegelikleri kaldırılmış, 11 kişilik yönetim kurulu doğal delege yapılmıştır. Nitekim 23 Eylül 2012 tarihinde yapılan son genel kurulda seçimi 11 oyla kazanması yapılan ince hesapların bir kanıtıdır. 2009 yılında yapılan tüzük değişikliği yargıya taşınmış, bilirkişi raporunda; tüzük değişikliği genel kurulunun iptal edilmesi yönünde görüş belirtmiştir. Yargı süreci devam etmektedir. Sertel'in hukuk tanımazlığı Eylül 2012'de yapılan TGF olağan genel kurulunda da sürmüştür.  TGF yönetimi seçim süreciyle ilgili Ankara Dernekler Müdürlüğü'ne görüş sormuş, verilen cevabın sadece bir kısmı internet sitesinde paylaşılmıştır. Delege listesi seçime 2 gün kala, Cuma günü mesai saati bitiminin ardından açıklanmıştır. Açıklanan listede Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Muhabirleri Derneği, Radyo ve Televizyon Gazeteciler Derneği, Çukurova, Yalova, İskenderun, Karabük ile Çanakkale gazeteciler cemiyetlerinin toplam 28 delegesine yer verilmemiştir. Üstelik genel kurullarında federasyon delegelerini seçen, bu süreçte mevcut TGF yönetimini desteklemediklerini deklare eden 4 cemiyet kongreye alınmamıştır. Divan kurulu seçimi de oldu bittiye getirilmiştir. Haziruna alınmayan 4 gazeteciler cemiyetinin 16 delegesinin genel kurula alınması için verilen önerge, yasal sınır olan 25 imzanın yaklaşık 3 katı delegenin imzasını taşımasına rağmen divan kurulunca yasaya karşı gelinerek gündeme alınmamıştır. Kongreye alınmayan 16 delegenin kürsüde konuşmaları için verilen önergeler de dikkate alınmamıştır" dedi.
40 CEMİYET DEKLARASYON YAYINLADI
23 Eylül kongresi sonrasında 40 ilin gazeteciler gemiyetinin bir deklarasyon yayınlayarak kongreye alınmayan cemiyetlerin oy kullanma haklarının iade edilip, hukuk kuralları içerisinde yeni bir genel kurul yapmaya davet ettiğini anlatan Kolaylı, "Yargı yoluna gitmek için yasal sürenin son gününe kadar beklenilmiş, TGF yönetimi tarafından herhangi yaklaşım görülmemesi üzerine 20 delegeyle kongrenin iptali için dava açılmıştır. Genel kurulun ardından Alanya'da 3 Kasım 2012 tarihinde yapılan Başkanlar Konseyi de antidemokratik uygulamalara sahne olmuş, Sertel, TGF ile ilgili konuların Twitter'da yazılmasına yasak koymuş ve bu yasağa uymayanları "disipline vereceğini" söylemiştir. Ardından 100'ün üzerinde delegeyle olağanüstü genel kurul çağrısı yapılmıştır. Bunun üzerine paniğe kapılan ve kayyum atanmasından korkan Sertel yönetimi, akıl almaz uygulamaları sahneye koymaya başlamış, ilk iş olarak Bartın, Edirne, Fırat Havzası, Gaziantep, Karabük, Konya, Şanlıurfa, Yalova gazeteciler cemiyetleri ile Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Muhabirleri Derneği ile Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği'nin üyeliklerine son vermiştir. Üyelikten çıkarılmaya "Derneğinizin yöneticilerinin son dönemde Federasyonumuzun birlik ve beraberliğini bozan, 23 Eylül 2012'de yapılan genel kurul sonucunu kabullenmeyen ve genel kurul iradesini yok sayan" gibi sudan gerekçeler ileri sürülmüştür. 23 Eylül'deki seçimi 11 oy farkla kazanan Atilla Sertel'in, muhalif 10 cemiyetin üyeliğine son vermesiyle 40 delege bertaraf edilmiştir. Bununla da yetinmeyip tüzükte yer alan 'Gazeteciler Cemiyetleri Başkanlar Konseyi'nin oluru'nu almadan TGF'ye 7 yeni ilçe cemiyetini üye yapması seçimi şaibeli hale getirmiştir. İnce hesaplarını sürdüren Atilla Sertel, TGF Tüzüğü'nün 17. maddesinde yer alan; "TGF delegelerinin organlara aday olabilmeleri için son beş yıl içinde disiplin cezası almamış olması" maddesini hayata geçirebilmek için  Ankara, Antalya, Bursa, Doğu Anadolu, Kütahya ve Yozgat gazeteciler cemiyetlerine önce yazılı uyarı, ardından da Nazmi Bilgin, Nuri Kolaylı ve Antalya Gazeteciler Cemiyeti'ne kınama cezası verilmesini sağlamıştır.  Kınama cezası; "Haksız ve mesnetsiz bulduğumuz yazılı uyarı kararını yargıya taşıyacağız" şeklindeki ifademiz ile de "TGF Yönetim Kurulu'nun, yine yargıya gidileceği belirtilerek baskı altına alınmak istendiği anlaşılmıştır" gibi bir gerekçeye dayandırılarak, hukuk ayaklar altına alınmıştır. Böylece Nuri Kolaylı'nın adaylığının önünü kesen Sertel, gönül rahatlığıyla olağanüstü genel kurul kararını almış, kongreyi  15 gün yerine, 13 gün önce internet sitesinden duyurmuş,  1 gün kala da cep telefonlarına "TGF Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yarın saat 12.00'da Ankara Gürkent Otel'de yapılacaktır. Bilgilerinize, saygılarımla.  Atilla Sertel TGF Genel Başkanı" duyurusunu atmıştır. TGF yönetimi bunu yaparken, TGF'nin resmi internet sitesinde yer alan "Üye Cemiyetler" ve "Delegeler" bölümlerine erişimi engellemiş, seçimde oy kullanacak 'hazirun listesini' de açıklamamıştır. "Nuri Kolaylı neden aday olmuyor" sorusuna muhatap olan Sertel, gelen tepkilere karşısında, "Sayın Başkan, TGF olağanüstü genel kurulunda geçmiş yönetimden kalan son beş yıl içinde disiplin cezası almamış olması maddesi genel kurulumuzda kaldırılacaktır. Böylece genelkurulda herkesin aday olmasının yolu açıktır. Bilgilerinize. TGF Genel Başkanı Atilla Sertel" mesajını geçerek hatayı geçmiş yönetimlere yıkmak ve yaptığını örtbas etmek istemiştir. Seçim anına kadar delege listesini açıklamayan ve tüzük değişikliği için üçte iki çoğunluk olması gerektiğini bildiği halde delegeleri yanıltan Atilla Sertel'in bu keyfi uygulamalarından vazgeçmesi ve TGF'nin bütünlüğünün korunması amacıyla olağanüstü kongre öncesi ihraç edilen cemiyetlerin geri alınması, cezaların kalkması şartıyla toplantının 12 Ocak'a kalması çağrısı yapılmıştır. Ne yazık ki yapılan bu çağrıya cevap bile vermeye gerek duyulmamış, kendisine yakın olan delegelerin uçak biletleri, yol ve otel masrafları karşılanarak tek taraflı olağanüstü genel kurul yapılmıştır. Bunun üzerine yapılanları protesto eden ve kongreye katılmayan 40 gazeteciler cemiyeti, yeni bir oluşumu hayata geçirmek üzere Türkiye Gazeteciler Platformu adı altında örgütlü mücadelesini sürdürme kararı almış ve bir deklarasyon yayınlayarak yapılan hukuksuzlukları kamuoyuyla paylaşmıştır.
Ajanslara geçilen deklarasyondaki listenin son kısmında bazı cemiyetler sehven mükerrer, imzası olmayan bir cemiyet de fazladan yer almıştır. Hatanın tarafımızdan fark edilmesi üzerine düzeltilmiş hali hemen ajanslara ve internet sitelerine geçilmiştir. Sehven yapılan bu hatayı fırsat bilen Atilla Sertel, mal bulmuş mağribi gibi, "TGF'den zorunlu açıklama"  başlığıyla yalanlarla, iftiralarla dolu bir açıklama yapmıştır. Yapılan çağrıya ve anti demokratik uygulamalara karşı çıkarak kongreye katılmayan 40 cemiyetin temsilcisini "kongre kaçkınları" olarak nitelendirmesi kendisinin aczini ortaya koymaktadır. Milletvekili seçiminde İzmir ikinci bölgeden 12'inci sıradan milletvekili adayı olup sırasını beğenmeyip istifa etmesiyle hayalini gerçekleştiremeyen Atilla Sertel'in, önümüzde yapılacak yerel seçimlerde kendisine bir yer bulabilmek için ucuz söylemlerle prim yapmaya çalıştığı ve siyasete yatırım yaptığı apaçık ortadadır. Nitekim, 23 Eylül'de yapılan olağan genel kurul öncesi Sertel'in kurmayları tarafından ortak liste yapılması, Nuri Kolaylı'nın Genel Başkan Yardımcısı olması, Sertel'in de önümüzdeki yerel seçimlerde Bornova'dan belediye başkan adayı olacağı ve istifa edeceği, yerine Nuri Kolaylı'nın Genel Başkan olması teklifi yapıldı. Bu inanılması güç teklif, ekibimiz tarafından hiç düşünülmeden reddedilmişti. Sertel, açıklamasında "gerçekleri yazalım" diyor.  Evet, 23 Eylül 2012 günü yapılan olağan genel kurul, 274 delegeden 251'inin yani yüzde 94 katılımıyla yapıldı. Eğer kongreye alınmayan 4 cemiyet daha oy kullanabilseydi 267 delege oy kullanacaktı ve seçimi Sertel değil Nuri Kolaylı kazanacaktı. Sertel, "Seçim öncesi ve esnasında her türlü baskıya, kavgaya, saldırıya rağmen seçimi kazandık. Seçim sonrasında TGF'ye ve bize yakışır şekilde muhalif aday ile birlikte fotoğraf çektirip, salondan el ele kol kola ayrıldık. Ancak daha sonra aynı şahıs kimden ya da kimlerden talimat aldı bilinmez önce mahkemeye koşmuş ardından olağanüstü kongre için imzalar toplanmıştır."  diyor. Kavgayı, saldırıyı bizler çıkarmadık. Divan kurulunun yaptığı haksızlıklara karşı çıktık, kavgayı Sertel'in ekibi çıkardı. Evet birlikte fotoğraf çekildi. Bu genel kurullar sonrası bir gelenektir, ancak yargı yolunu engelleyen bir durum değildir. Sertel, "aynı şahıs kimden ya da kimlerden talimat aldı bilinmez" diyerek ucuz siyasal mesaj vermeyi sürdürmektedir. Atilla Sertel "46 üye meslek örgütümüzden 160 delege seçime katılmıştır" diyerek bir yalana daha imzasını atıyor. TGF'nin önceki dönem üyesi 71, yeni alınanlar 7, ihraç edilenler 10 olduğuna göre toplam 68 üye gazeteciler cemiyeti oluyor. 40 cemiyet başkanı veya temsilcisi "Türkiye Gazeteciler Platformu"na imza attığına göre 46 üye meslek örgütünün katıldığını iddia etmesi abesle iştigal değildir de nedir acaba? Deklarasyona imza atmış, ancak kongreyi izlemek için katılmış olan cemiyet başkanlarını kendi taraftarları gibi yansıtmak ancak şaşkınlığın ve hezimetin sonucudur. Sertel'e hodri meydan; TGF Yönetiminden istenen şudur: TGF'nin kurulduğu günden bu yana üye 71 Gazeteciler Cemiyeti'nin bütün delegelerinin haziruna dahil edildiği, eşit yarışın yapıldığı, 23 Eylül öncesi şartları taşıyan bir seçime gidelim, seçimi kazanan kervanı yürütsün. "Ali Cengiz oyunu"nun oynanmadığı, demokratik, özü sözü bir olanlarca yönetilen, kişisel ve siyasal çıkarlar, entrikalar peşinde koşmayan, basının sorunlarıyla gerçekten yüreğiyle ilgilenenlerce yönetilen bir gazeteci meslek örgütü dileğiyle kamuoyunun bilgisine saygılarımla sunarım" diye konuştu.
(MŞ)

08.01.2013 16:21:06 TSI

Editör: Wan Haber