İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir'e köy denilmesinin siyasi bir propaganda olduğunu belirterek, bu söylemlere tepki gösterdi.
Aziz Kocaoğlu, Türk-İş Dönem Başkanı ve 3. Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç ve sendika üyeleriyle bir araya geldi. Kocaoğlu, İzmir'in gelişmişlik düzeyinde Türkiye birincisi olduğunu anımsatarak, "İzmir'e köy denmesi propagandadır. İzmir gelişmişlik düzeyinde Türkiye birincisi. Ne köyü? İzmir'e köy diyen utanır. Avrupa'dan gelenler İzmir'i methede methede bitiremiyor.Bu söylem, yerel yönetimi almak için izlenen bir politikadır" dedi.
Başkan Kocaoğlu, İzmir'in 20 milyar vergi verip, 7.5 milyar yatırım aldığına ve merkezi hükümete her yıl 20 milyar vergi verdiğine dikkat çekerek, bu söylemlerle İzmir'i kimsenin alamayacağını söyledi.
İzmir'in 1980 yılından bu yana kimseden yardım almadan yatırımlarını gerçekleştirdiğini anlatan Başkan Kocaoğlu, şöyle konuştu: "Gelişmişlik düzeyinde Türkiye birincisi. Ankara ve İstanbul'da da gecekondular yok mu? İzmir niye köymüş? Ekonomisi büyük, yaşam standardı, eğitim düzeyi yüksek. İzmir'e köy diyenler, Manisa İzmir arasındaki teşvik farkını kaldırsın. Turizmde İzmir'e teşvik versin. İzmir'e köy demekle köy olmuyor. İzmir Türkiye'de istisna olarak, 80'den sonra hiçbir yerden destek almadan, kendi göbeğini kendi kesebilen, 2010 rakamlarıyla 20 milyar vergi verip, 7.5 milyar yatırım alıyor. Her yıl 20 milyar lira merkezi hükümete vergi veren tek ildir. İzmir köy oluyor bilmem ne. İzmir'den aldığı paranın bir yıllığını İzmir'e verdiğinde İzmir'i kimse tutamaz. Bunu herkes biliyor. Yerel yönetimi almak için izlenen bir politika. Bu politikaya sendika da alet olmasın. İzmir'i kimse alamaz."
İzmir'in farklı bir kent olduğunu anlatan Aziz Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim yaptığımız çalışmaları hiçbir il yapmadı kardeşim. 11 kilometre metro aldık, 94 kilometre oldu. 1,5 milyardan fazla hazineye verdik. Kent dönüşümünü Kadifekale'de başladık, 250 milyar harcadık. Kimsenin bir kuruşu yok. Arıtmada Türkiye'de birinciyiz. Köyde arıtma mı olur? Açık ara birinciyiz. Körfez'i temizlemeye başlayacağız. Ne köyü? İzmir'e köy diyen utanır. 65 yaşındayım, günde 18 saat çalışıyorum, dağ bayır köy köy dolaşıyorum. Bundan daha çalışma yok Türkiye'de. Bu kent aralık ayında Dünya Belediye Başkanları Vakfı'nda ayın başkanı seçildim. Oradaki özellikleri 8-10 kriterleri var. O kriterlere bakın, kim ne yapıyormuş, nasıl çalışıyormuş görün. "
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Hatay Poligon'un kısa süre içinde trafiğe açılacağı müjdesini de vererek sözlerine şöyle devam etti: "Bugün yarın trafiğe açılıyor. Artık Hatay caddesiyle ilgili trafikte en ufak sorunumuz kalmıyor. Vatandaşımıza aldığımızda daha iyi konumda. Altyapı çalışmaları sürecek. Aliağa Menderes 80 kilometrelik hatta sonuca varmamızı sağlayan Karşıyaka tüneliydi. Poligon istasyonunda sona geldik, hiç endişe etmeyin"
Sendikacıların sorusu üzerine tartışma konusu olmaktan bir türlü çıkamayan çöp sorunu hakkında da konuşan Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi: "Çöpü kimse istemiyor, Karşıyaka, Konak, Bornova'da. En uygun yere yapılacak. En uygun yere yapılmak zorunda, tedbirler alınarak ayrı bir teknoloji kullanarak. Gocunacak birşey varsa önce ben gocunacağım. Çünkü bir numaralı seçilmiş kişi benim. Böyle gelmiş böyle gidiyor demem."
Başkan Kocaoğlu, çöpün artık bir sanayi ürünü olduğunu, dünyada bir değer olduğuna dikkat çekti ve tesisin kapalı sistem ve teknoloji ağırlıklı olacağını ve kentin menfaatine olmayan hiçbir şeyi yapmayacakları sözünü verdi.
Kocaoğlu, bunu, "Çöp artık bir sanayi ürünü. Dünyada çöp bir değer. Burada belediye başkanı halkın sağlığını düşünmemesi mümkün mü? Böyle bir şey mümkün mü? Kapalı sistem yapacağız diyoruz. Anlatıyoruz, anlatıyoruz. Bizim ne bir vatandaşın malının değerinin düşürülmesinde gasp edilmesinde, ne de belediyenin gücünü erkini kullanarak başka birisine menfaat sağlamadan göremezsiniz, göremeyeceksiniz de. Herhangi bir yerde bir kişiye, çöpte de aynı şekilde, kentin menfaati olmayan bir şey yapmayız. Yapmak zorunda değiliz"
Kentsel dönüşüm hakkında da bilgi veren Kocaoğlu, Büyükşehir belediyesinin kentsel dönüşüm sürecinde vatandaş ve müteahhidi karşı karşıya getirmeyeceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "İmarlı, ruhsatlı bir binanın arsa metrekaresi farklı. Bin konutluk yerde kent dönüşümü yapılacaksa, bin konutun da aynı kriterlerle değerlendirmesi yapılıyor. Senin malına bir fiyat çıkıyor. Değer üzerinden hesaplanacak. Yerinde kent dönüşümü olacak. Vatandaş müteahhite müteahhit vatandaşa teslim edilmeyecek. Vatandaşa malını kontrol eden kurum olacak belediye. Adaletin hakimi belediye olacak."
Yolların sık sık kazılmasından vatandaşların rahatsız olduğunu belirten bir sendika temsilcisinin değerlendirmesine de yanıt veren Başkan Kocaoğlu, sorunun kendilerinden değil kurumların plansız programsız hareket etmesinden kaynaklandığını söyledi.
Başkan Kocaoğlu, Türkiye'de İzmir dışında 2013 kazı programı belli olan bir kent olmadığını vurgulayarak şöyle konuştu: "Türkiye'de benim belediyem boşa para harcamıyor. Yalnız bizde tüm yatırımcı kuruluşlar, parası hazırlanmış, plan program içinde yapılmış 2013 kazı programını verebilen kurum yok. Geliyor, yumurta kapıya. Ben burada doğalgaz döşeyeceğim, elektrik döşeyeceğim diyor. Vermezsen dert. Yeni kredi buldum, yapacağım diyor. Altyapı koordinasyon birimi ülkenin genel yapısından dolayı çalışamıyor. Gerekçesi bu. Bizim yapamadığımız geciken yerler var. İstanbul'a doğalgaz geldiğinde İstanbul'un halini düşünün. Arabalar, insanlar uçtu vs vs. İzmir'e doğalgaz geliyor. Biz elimizden gediğince planladık. Doğalgazın arkasından kentin bozulan yerleri yapmak için bir o kadar para harcadık. Mecburuz. En son bütün 2008 yılında tüm sokakları toparladık, doğalgaz geçiyor. Arkasından TEDAŞ geldi, Dünya Bankası'ndan kredi aldım, kabloları yeraltına alacağım dedi. Ne yapalım biz belediye olarak?"
Türk İş Dönem Başkanı ve 3. Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç da ziyareti nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na teşekkür ettikten sonra görüşülmekte olan asgari ücret konusuna dair açıklamalarda bulundu.
Dönem başkanı Karakoç, asgari ücretin belirlenen brüt miktar olarak işçinin eline geçmesi gerektiğini belirterek, bölgesel asgari ücrete karşı olduklarını kaydetti.
En düşük memur maaşları göz önüne alınarak ücret belirlenmesini isteyen
Karakoç, Aksi halde belirlenen ücret insanca değil. Vergi de alınmamalı asgari ücretten. "Bölgesel asgari ücrete şiddetle karşıyız. 1970'li yıllarda uygulanıyordu ve dengesizlik oluyordu. Çayı, şekeri, peyniri, ekmeği aynı fiyattan alıyor vatandaşlar. Bölgesel ayrımlara ve ülkede büyük kaosa neden oluyor. Bu nedenle belirlenen brütün net olarak verilmesini talep ediyoruz, ısrarlı ve kararlıyız" dedi.
Taşeron işçiliği büyükşehir belediyesinden kaldıran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na teşekkür eden Hüseyin Karakoç, sözlerini şöyle tamamladı: "Taşeron işçiliği en büyük sorunlardan biri. İBŞB'de taşeron işçiliğin kaldırılması bizim için onur verici. Sayın Başkana teşekkür ediyorum. Taşeron işçiliği kuralsız çalışmak bir nevi. İşverenler taşerona verdiği ücret zammını işçilere vermiş olsalar, işçilerle yapılacak toplu iş sözleşmesiyle elde edilecek ücretleri de karşılamış olacak. Taşeron işçiliği hem vergi ve pirim kaybı hem kayıt dışı ekonomi demektir."
(HD-HO-Y)

17.12.2012 16:15:07 TSI

Editör: Wan Haber