Adana'da 13 yaşındaki kızını kumar borcuna karşılık sattığı iddia edilen baba ile kızı kaçırdığı iddia edilen 3 kişi hakkında 29'ar yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kız çocuğu, "Babam beni 35 bin liraya sattı" dedi.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde ailesiyle yaşayan ilköğretim 8'inci sınıf öğrencisi Ş.Ç., 4 Nisan 2012'de aniden ortadan kayboldu. Anne Heyna Ç. (41), kızının eve gelmemesine rağmen umursamaz tavırlarda bulunan eşi Ahmet Ç.'ye (41) sinirlenip Şanlıurfa Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Anne Heyna Ç., eşinin kumar borcu yüzünden kızını 30-35 bin lira karşılığında Mehmet K.'ya (21) satmış olabileceğini iddia etti. Bu iddialar üzerine jandarma, geçen yıl mayıs ayında yaptığı operasyonla Ş.Ç.'nin Adana'nın Karataş ilçesi Bahçe köyü yakınlarında tarım işçiliği yapan Mehmet K.'nın yanında alıkonulduğunu saptadı. Yapılan operasyonla küçük kız kurtarıldı. 'Haydi Kızlar Okula' kampanyası kapsamında okula gitmesi sağlanan ve kampanya kapsamında Siverek'e gelen Danimarkalı öğretmenlerce okul masrafları karşılanan Ş.Ç., devlet koruması altına alındı. Küçük kızı ikinci eş olarak babasının kumar borcuna karşılık aldığı iddia edilen Mehmet K. ise gözaltına alındı. Sevk edildiği adliyede, "Ben kızı kaçırmadım. Babasının 35 bin lira kumar borcu vardı, ona karşılık kızını bana verdi. Ben alıp kendime eş yaptım, benim suçum yok" diyen şahıs tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcısı, küçük kızı kumar borcu yüzünden satan baba A.Ç. ile kızı kaçıran Mehmet K. ve kendisine yardımcı olan babası A.K. (55) ve S.K. (22) hakkındaki soruşturmayı tamamlayarak iddianamesini hazırladı.
Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, her 4 sanığın da 'çocuğa nitelikli istismarı' suçundan 15'er, 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma'dan da 14'ar yıl olmak üzere toplam 29'ar yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. İddianamede anne H.Ç.'nin eşi A.Ç.'nin 35 bin lira kumar borcu olduğunu, buna karşılık kızının kaçırılmasına müsaade ettiğini söylediği belirtilirken, küçük kızın bulunması için yapılan telefon dinlemelerine de yer verildi. Telefonu dinlenen S.K.'nın "O bizim kaçırdığımız kız var ya. Ne yapalım, güzeldi, hoştu, büyüktü, olgundu, biz bilmiyorduk ki kimliğinde küçük" şeklinde konuştuğu belirtildi.
İddianamede diğer tutuksuz sanıkların da ifadeleri yer aldı. A.K. ise savunmasında, oğlu Mehmet ile Ş.Ç.'nin şehirden ayrıldığını ve babası A.Ç.'den kızı istediğini belirterek, "Kızın babası 30 bin lira başlık parası isteyerek, 'Bu parayı verirseniz uzatmayız, barış sağlarız' dedi. Ben de bu teklifini kabul ettim. Parayı aracılık yapan B.K. ile teslim ettim" dediği belirtildi.
Ş.Ç. ise jandarmada verdiği ifadesinde rızasıyla kaçtığını söylerken, daha sonra alınan ifadesinde ise Mehmet K.'nın öğrettiği şekilde ifade verdiğini belirterek ilk ifadesini kabul etmedi. Ş.Ç., koruma altına alındığı bakım merkezi müdürlüğüne yazdığı dilekçede, "Mehmet'in 35 bin lira karşılığında kendisini babası ve amcalarından satın aldığını" iddia etti.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı ve Adana Devlet Hastanesi'nce düzenlenen raporda Ş.Ç.'nin 16 yaş kız çocuk kemik yaşı ile uyumlu olduğu yönünde kanat bildirildi. Cumhuriyet savcısı iddianamesinde, bu raporu kabul etmeyip İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan yeniden rapor aldırılmasını istedi. İddianamede, "ÇÜ Tıp Fakültesi ve Devlet Hastanesi'nin yaş tespitine ilişkin raporuna Cumhuriyet Başsavcılığımızca itibar edilmemiştir. Cinsel istismar gibi yüz kızartıcı bir suça ilişkin kusurluluğu bu konuda en son merci olan İstanbul Adli Tıp Kurumu'nca yapılması gerekir. Bu kapsamda mağdurenin kimlik yaşının esas alınması lazım. Kız, hileli davranışlarla bu suça maruz bırakılmıştır. Şüpheli Mehmet K.'nın 15 yaşından küçük mağdura cebir ve hile ile cinsel istismarda bulunmuş. Aynı suç kastı altında zincirleme şekilde gerçekleştirip, kızın ruh sağlığı bozulmuştur. Diğer şüpheliler ise bu eylemi kolaylaştıracak şekilde davranışta bulunarak, suça iştirak etmişlerdir" denildi.
4 sanık önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
(FKE-CC-Y)

25.01.2013 14:44:35 TSI

Editör: Wan Haber