Bitlis Valisi Veysel Yurdakul, 'Kız Çocuklarının Eğitim Projesi'nin okumayan kız çocuğu kalmayıncaya kadar devam ettirileceğini söyledi.
Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen 'Kız Çocuklarının Eğitim Projesi' Çalıştayı, Kültür Merkezi'nde yapıldı. Burada bir konuşma yapan Bitlis Valisi Veysel Yurdakul, özellikle bölgenin sorunu olan kız çocuklarının okullaşmasında Bitlis'in daha fazla gayret göstermesi gerektiğini, projenin okumayan kız çocuğu kalmayıncaya kadar devam ettirileceğini söyledi. Vali Yurdakul, "Aslında biz bir ayıpla karşı karşıyayız. Bizim dinimiz, kadın erkek herkesin üzerine ilmi okumayı farz eden bir dindir. Ne acıdır ki bir imparatorluğun torunları olarak Avrupa Birliği'nin bu konuda yardımına, finansına ve fonuna muhtaç hale gelmişiz. Bu öncelikle benim ayıbım, sonra Milli Eğitim Müdürü'nün ayıbı ve sonra da bu salonda bulunan herkesin ayıbıdır. İlk olarak bunun ayıp olduğunu tespit etmemiz lazım. Bu ayıbı hep beraber kaldıracağız. İfade ettiğim gibi böyle bir ilim kökeninden ve ilim vadisinden geliyoruz, bırakın kız çocuklarında okullaşma oranının değişmesini, bu kentte okula gitmeyen hiçbir kız çocuğunun kalmaması gerekir. 'Çünkü biz öyle bir dinin, öyle bir geleneğin mensubuyuz ki; kız çocuğuna, anneye, bacıya ayaklarının altına cenneti sermişiz.' Bu Peygamber Efendimizin bir hadisidir. İkinci bir okuduğum hadiste, 'Sizin en hayırlınız eşine en fazla iyilik yapan, en fazla hayırlı davranandır.' Bizim tabloya baktığımızda tütün tabaka esprisini yaptım. Adam kendisi odada, tabaka bir metre önünde, almak için yan tarafta bulunan 8 yaşındaki kız çocuğunu çağırıyor. 'Benim tabakamı getir, benim bulaşığımı yıka, kardeşine bak.' Bu her yerde böyledir. Bu bir gerçektir. Evet, kız çocuklarının hayata hazırlanması anlamında bunları yaptıracağız. İyi olur. Onların da kabiliyetleri, karakterleri gelişir. Ama onların okumamalarının önünde bir engel olmamalıdır. Bu tablo çok yüz kızartıcı ve iç karartıcı bir tablodur. 81 il içinde 79'ncu olmuşuz. Son 10 yılda gelişmişlik düzeyinde övünüyoruz. Burada mühendis arkadaşlarımız var. Burada öğretmenler, yöneticiler ve basın var. Biz bu şehirde 17 Ağustos'tan itibaren bir gelişme hamlesi başlattık. Bu hamlenin içinde en büyük kulvarımız eğitimdir. Arkadaşlar, hedefimiz yüzde sıfır olmalıdır. Bu şehir ve ülke hudutları içerisinde hiçbir gerekçe kız çocuğunun okula gitmesine engel olamaz. Bizi bugünlere getiren, eğiten kadınlardır. Bizler kendi çocuklarımızdan, kardeşlerimizden, kızlarımızdan başlayarak hedefimizi yüzde 100'e çıkarıncaya kadar, Bitlis'te okumayan tek kız çocuğu kalmayıncaya kadar çalışacağız" şeklinde konuştu.
Bitlis Milli Eğitim Müdürü M. Emin Korkmaz ise, kız çocuklarının okullaştırılması işinin ibadet şevki ile yapılması gerektiğini belirterek, "Kız çocuklarımızın okullaşmasını yasal zorunlulukla yaparsak gerçekten sonuca gidemeyiz. Bunu bir ibadet şevki ile başarmak zorundayız. Biz kendimizi şanslı addediyoruz. Çünkü mesaisinin büyük bir kısmını eğitim sorunlarına ayıran bir vali ile çalışıyoruz. Bu projenin başarılı olacağına inanıyoruz. Bize destek sunan herkese ve katılanlara teşekkür ediyorum" dedi.
Çalıştaya katılan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sosyolog Yrd. Doç. Dr. Suvat Parin de, Bitlis'te kız çocuklarının okullaşmama oranının ilin gelişmişlik ve sosyo-ekonomik unsurlardan kaynakladığını söyledi. Parin, "Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilen ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen, özellikle kız çocuklarının okullaşması oranının arttırılması projesi; düşük okullaşma, okul terk ve devamsızlık oranlarının yüksek olduğu 16 pilot ilde uygulanan bir projedir. Bu pilot illerden birisi de Bitlis ilimizdir. Proje kapsamında ilk kez sorunun teşhisiyle ortaya problemlerin konulması gerekiyordu. Özellikle kız çocuklarının arttırılması oranında neler engeldir ve hangi konu başlıkları ortaya çıkmasıyla alakalı bir saha çalışması yaptık. İlin değişik kurum ve kuruluşları ile okul ve örgün eğitim dışına çıkmış öğrencilerle, velilerle, öğretmenlerle ve il ve ilçe müdürlüklerimizle görüşmelerimiz oldu. Ortaya güzel bir tablo çıktı. Bitlis'i bu düşük okullaşma oranına kaynaklık eden, nedenler nelerdir diye çalışmalar yaptık. 2008 ve 2012 yılları içinde ilkokullaşma oranı yüzde 87'lerden yüzde 97,5'e çıktığını görüyoruz. Türkiye ortalamasının yüzde 98,4 aslında bu oran ilkokullaşma açısından Türkiye ortalamasına yaklaşmış demektir. Fakat iş ortaöğretimde okullaşma oranına kaydığında yine 4 yıllık bir süre içinde belli bir oran artışı söz konusu, ancak Türkiye ortalaması ile kıyaslandığında bu oranın gerçekten düşük olduğunu söyleyebiliriz. 2011-2012 eğitim öğretim yılında orta öğretimde okullaşma oranı yüzde 39,38 iken Türkiye'de bu ortalama yüzde 66,1'dir. Dolayısıyla Bitlis'te her 100 çocuktan 39'u orta öğretime devam ederken Türkiye'de bu ortalama 67 kişi olabilmektedir" şeklinde konuştu.
Kız çocuklarının okullaşma oranında etkili olan bir diğer faktörün ise makro ve mikro nedenler olduğunu ifade eden Suvat Parin, "Kız çocuklarının okullaşma oranı neden düşük? Buna ilişkin sahada yaptığımız çalışmada iki başlık altında gördük. Birincisi makro nedenler. Yani bizim görmediğimiz ama bizi kuşatan nedenler. İlin sosyo-ekonomik gelişmişlik göstergeleri ve ilin demokratik kompozisyonu, yani kent-köy hususlarıdır. Mikro ya da yerel nedenler ise sosyo-kültürel nedenler, ekonomik nedenler ve okullarla ilgili nedenler bizim sahada karşılaştığımız nedenlerdir. Dolayısıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) aslında teorik olmayan aralıklarla kentlerin bir kimliğini çıkarıyor. Yani kentlerin gelişmişlik yüzeylerini ortaya koyuyor. Bunu ortaya çıkarken demokratik, istihdam, eğitim, sağlık, sanayi, tarım ve altyapı gibi göstergeleri dikkate alarak, 57 parametreden oluşan bir endeks geliştirmiştir. Bu endekse bağlı olarak Türkiye'deki illeri sosyo-ekonomik açısından sıralamış, dolayısıyla bu parametreden olaya baktığımızda Bitlis'in 1996'da gelişmişlik endeks değeri 76 il içinde 71'nci sırada, aynı parametreler 2003 yılında tekrarlanarak Bitlis'in sosyo-ekonomik değerleri ortaya konulduğunda bu sefer 81 il içinde 79'ncu sırada, 2010 yılı verilerine göre ise 81 il içinde 77'nci sırada yer almaktadır. Aslında çok fazla görmediğimiz bu oranlar bizim her şeyimize yansıyor. Özellikle kız çocuklarının okullaşma oranına doğrudan etki eden bir faktördür" şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından 'Kız Çocuklarının Eğitim Projesi' ile ilgili slayt gösterimi yapılmasıyla çalıştay sona erdi.
(VO-MSA-AŞ-Y)

11.02.2013 15:45:08 TSI

Editör: Wan Haber