CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "'Şanghay Beşlisine girelim' şeklindeki bir öneriyi ben sağlıklı bulmuyorum" dedi.
Portekiz'nin Cascais kentinde düzenlenen Sosyalist Enternasyonel toplantısına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gündemdeki Şanghay Beşlisi hakkındaki soruya cevap veren Kılıçdaroğlu, "Şanghay Beşlisine girelim şeklindeki bir öneriyi ben sağlıklı bulmuyorum. Biz yönümüzü Doğu'ya değil Batı'ya çevirmiş durumdayız. Üstelik bu hedefimiz yeni değil. 1071'den beri hedefimiz bizim yönümüz Batı'ya dönüktür. Batı derken biz coğrafyayı kastetmiyoruz. Batı derken çağdaşlığı, uygarlığı kastediyoruz. O bağlamda Tolstoy Batılıdır. Batı derken bizim Batı'nın etik, ahlaki değerlerini almamız lazım. Eğer bir yerde yolsuzluk varsa siyasetçi hemen üzerine gider, eğer kendisi yolsuzluğa bulaşmışsa ertesi gün kendisi istifa eder. Biz bu değerleri almak zorundayız. Bizdeyse yolsuzluk yapanın koltuğu sağlam hale geliyor. O nedenle biz Batı'nın değerleri derken bunları kastediyoruz, bu değerlere bizim yaklaşmamız lazım. Özgürlük anlayışını almamız lazım, demokrasi anlayışını almamız lazım. Bunları kendi özgür kültürümüzde yoğurmamız lazım. Daha düzeyli,daha sağlıklı, daha tutarlı, özgüveni olan bir demokrasiyi ayağa kaldırmamız, yaşatmamız için bunlar gerekiyor. O nedenle biz Avrupa Birliği'ni bir çağdaşlaşma projesi olarak görüyoruz, altına imza attık. Her siyasal iktidar dönem ne olursa olsun, görüşü ne olursa olsun Avrupa Birliği projesini destekledi. Ama bir konuda bizim haklılığımız var. Avrupa Birliği bizi oyalıyor. Başka ülkelere koymadığı koşulları bizim için koymaya başladı, bunlar bizi rahatsız ediyor ve doğru bulmuyoruz. Bu hükümetin yaptığı en büyük yanlışlık Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde imzaladığı anlaşmalardır. Şimdi 'Onların gereğini yapın' diyorlar, iktidar 'Hayır yapmayacağım' diyor. 'Gereğini yapmazsan müzakere süreci sağlıklı çalışamaz' diyorlar. Sormamız gereken soru şu: 'Avrupa Birliği'nden şikayet eden AKP hükümeti ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan o anlaşmaların altını niye imzaladı? Hangi gerekçeyle imza attı? Bunların ileride kendisine sorulacağını bilmiyor muydu?' Biliyordu. Siz bir devletsiniz. Bir imza atacaksanız gereğini yapacaksınız. Şimdi gereğini yapmamak için 50 dereden su getiriyorsunuz. Onlar da diyorlar ki, 'Bu imza sana mı ait?','Evet bana ait diyor', 'O zaman gereğini yap' diyorlar. Geldiğimiz nokta bu" diye konuştu.
(BO-MS-YHY-D)

04.02.2013 18:11:29 TSI

Editör: Wan Haber