CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin, TOBB Üniversitesi’nde düzenlenen 70. Mali Genel Kurul’un açılışında yaptığı konuşmada, geçen yıl TOBB’un genel kuruluna davet edilmediğini, bu yıl davet edildiği için geldiğini ve mutlu olduğunu anlattı. Başbakan Erdoğan’ın kendisinden önce konuşarak programdan ayrılmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Her saygın devletin protokol kuralları var. Şimdi ben TOBB’un değerli yöneticilerine seslenmek istiyorum, siz neden bu protokol kurallarına uymuyorsunuz, hangi gerekçeyle uymuyorsunuz? Eğer TOBB’un yöneticileri korkuyorlarsa korkmasınlar, bu ülkede cumhuriyet ve demokrasi var. Neden korkuyorlar. Derler ki; ’Kusura bakma Sayın Başbakan, sizin koyduğunuz, devletin koyduğu protokol kuralları var, bu kurallara göre herkes konuşur, sıranıza göre siz de konuşacaksınız’ konuştu ve ayrıldı. Neden beni dinlemiyor? Cesaret edemiyor" diye konuştu.

SOMA’DAKİ MADEN FACİASI

Soma’daki maden faciasına değinen Kılıçdaroğlu, “Uygar bir ülkeyle, uygar bir ülkenin yöneticileriyle, uygar bir ülkeyi yöneten devlet adamlarıyla, uygar olmayan ülkelerin devlet adamları arasında fark vardır. Birisinde önce risk analizi yapılır, riskler saptanır, giderilir, ondan sonra işçiler oraya konur. Madendeyse madene, fabrikadaysa fabrikaya gider. Bizde ise kervan yolda düzülür, ‘hele şu işçileri bir aşağıya gönderelim’ öldükten sonra önlem alıyoruz. Öldükten sonra ne önlemi alacaksın? Sorumlulardan bahsediliyor. 301 kişi hayatını kaybediyorsa, onun mutlaka bir siyasal sorumlusu vardır. Siz o siyasal sorumlunun kim olduğunu biliyor musunuz? Hepimiz biliyoruz aslında. O siyasal sorumlu, bu sorumluluğu üstüne aldı mı? Hayır almadı" ifadelerini kullandı.

Japonya’da 4 saat sular akmadı diye belediye başkanının istifa ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, 301 kişinin hayatını kaybettiği olayın ardından istifa sözcüğünün aklına gelen bir siyasetçinin olmadığını söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın, "Ana muhalefet partisinin genel başkanı bana diktatör diyor" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Allah aşkına, bir bilboarda, ’vatandaş vergisini ödüyorsa hükümet de hesabını verecek’ ilanını yasaklayan bir Başbakana, dünyanın hangi modern ülkesinde sıradan bir devlet adamı kimliğiyle seslenilir? Kimse Kusura bakmasın. Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır diyen, Anayasa’yı çiğneyen, güçler ayrılığı ilkesini reddeden bir kişiye ne denir?”ifadelerini kullandı.

Editör: Wan Haber