Karabük ve Safranbolu İşadamları Derneği (KASİAD) tarafından geleneksel olarak düzenlenen, Karabük ve yöresinin sorunlarının yanı sıra ekonomik gelişmelerin irdelendiği kahvaltılı toplantıları sürüyor.
KASİAD tarafından yapılan kahvaltılı toplantının bu ayki konuğu KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Çağ Çelik Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Güleç oldu. Güleç, KARDEMİR'in aldıklarında 500 bin ton kapasitede olduklarını, bu sene sonu 3 milyon ton üretim kapasitesine çıkacaklarını söyledi. Karabük'ün büyük bir kaostan çıktığını belirten Güleç, "Karabük hepimizin bildiği gibi cumhuriyet kenti olarak kuruluşmuş 13 haneli köy iken KARDEMİR'in kurulması sayesinde, kazaya sonra da ile dönüşmüştür. Burada o günün koşullarında belki doğru tercih yapılmış, ağır sanayinin buraya getirilmesinin sebeplerinden biri coğrafi konumu, çevre hatlarının orman köylülerinin olması, geçimin az olması nedeniyle gelişmesi için buraya yapılmış. KARDEMİR 1939 yılında faaliyete geçtiğinde 90 bin ton üretim yapan tesisti, aradan 67 yıl geçtiğinde 1994 yılına gelindiğinde 500 bin ton üretim yapan fabrika halene gelmiş. Devletin fabrikası olduğu için devlet kuruluşundan o tarihe kadar çok büyük yatırım yapmamış, insanların beklentileri değişmiş, dünya şartları geçmiş fakat buna adapte olamamış. Biz burada o düşük üretimle büyük bir nüfusu besleme sıkıntısını çok yaşadık. Allah o günleri bir daha göstermesin. O savaşı Karabük halkı olarak hep birlikte verdik. O gün çok büyük üzüntü yaşadık, ciddi şekilde bir kaos yaşadık, ama Türkiye'de kaostan ilk kurtulan ilde Karabük olmuştur, en büyük özelleştirmeyi Karabük yaşadı ve bugün o gün Karabük'ün aynı şartlarını paylaşan illerden bizim de geçmişte vilayetimiz olan Zonguldak aynı dengeleri kuramamış, aynı savaşın içinde, belirsizlikler içinde mücadele vermeye çalışıyor. Ama Karabük o durumu aşmış, yeni ufuklara açımlı, yeni üretim stantlarına ulaşmış, demir çelikte de kalmayıp, yeni yatırımlarla dışa açılmayı başarmış, kendini yenilemiş bir şehir haline geldi. Bunlar yapılırken daha kolay yapılabilir. Daha az acı çekilerek, daha az fatura ödenerek, bu işlerden kurtulabilirdi. Burada en büyük sıkıntı yaşadığımız olay birlik ve beraberliği sağlayamamamız. Sizlere tavsiyem, Karabük'e sahip çıkarken, Karabük'ün en büyük dikkat etmesi gereken birlik ve beraberliğe sahip çıkmaktır. Biz bu birlik ve beraberliği sağlayabilseydik, daha büyük başarılara gidebilirdik. Bunda da çok üzüldüğümüz anlar oldu. Ne yaparsanız yapın Karabük ile ilgili çalışmalarda birlik ve beraberliği muhafaza etmeye gayret edin. Herkes birbiriyle barışık, herkes bir biriyle fikir paylaşarak, ileriye gitmeyi sağlasın" dedi. Zonguldak-Ankara demir yolu ağının sinyalizasyon sisteminin yinelenmesinin Karabük'ü ileriye taşıyacağını kaydeden Güleç, şunları söyledi:
"90 bin ton kapasiteydi, biz 500 bin ton kapasiteyle aldık. Ama bugüne geldiğimizde 3 milyon tonu başarmak üzereyiz. U sene sonunda inşallah 3 milyon ton üretim yapabilen tesis haline gelecektir. 2 milyon tona gelmek bile çok büyük başarı. Eğer ölçek ekonomisine uyacak haline getiremezseniz işletmelerinizi orada yok olmaya mecbursunuz. KARDEMİR'i 3 milyon tona çıkarmayı jest olsun diye planlamadık. Dünyada barına bilmeniz için 2 milyonun üzerinde üretim yapan demir çelik tesislerini dünyada yaşayabildiğini gördüğümüz için Karabük'e böyle bir ölçek seçtik, daha büyüğünü seçebilirdik ama belki başarılı olamazdı. Bu bölgede denizden biraz daha içeride olduğumuz için ulaşım lojistik dezavantajımız var, 3 milyon üretim yapabilmek için 10 milyon ton malzeme geçmek gerekiyor, 10 milyon malzemenin 30 bin tonunu Karabük'e taşımamız gerekiyor, bunu karayolu ile yaptığımız zaman maliyeti çok fazla oluyor. Zonguldak-Ankara demir yolu sinyalizasyon sistemi değiştirilerek iyileşmesi 2.5 katı kapasite artırımı sağlayacak. Karabük'ü ileriye taşıyacak yatırımlardan bir tanesiydi. Bu gerçekleştiğinde biz buna hedeflendik, bizim 3 milyon tonumuzda örtüşmüş oldu, aksi taktirde 3 milyon tonu da kolay kolay yakalayamayacaktık."
"KARABÜK'ÜN EN BÜYÜK İHTİYACI LİMAN"
Karabük'ün en önemli ihtiyaçlarından birinin liman olduğunu da kaydeden Güleç, "Biz yıllardır liman sevdasına kavuşma ümidiyle yaşıyoruz. 40 yıldan fazla süredir liman için mücadele ediyoruz. Şimdiye kadar Filyos limanı yapılarak faaliyete geçmesi lazımdı. Sadece Karabük için değil, çevre iller için, Türkiye için, Orta Doğu'ya ve Avrupa ile Kuzey'in ürünlerini aşağıya taşımak için önemli, boğazı rahatlatmak için çok önemli. Uzun süredir uğraşıyoruz, 1996-1997 yıllarında Filyos limanını ihaleye çıktı, kendimiz müteahhit olmadığımız halde kazandık, 36 ay uğraştık oradaki askeriyenin gözetleme kulesi vardı, onların orayı tahliye etmesini devlet sağlayamadığı için 1998 krizine yakalandık ve yer teslimi yapılamadığı için geri vermek zorunda kaldık. Aradan geçen 15 senedir hiç durmadan çalıştık, bütün Karabüklüler çalıştı, ama biz daha lokomotifliğini zannediyorum KARDEMİR yaptı, kapasite olarak en çok onun ihtiyacı var, gelinen son noktada devlet 'Yap-devret-işlet modeliyle yapacağız ihaleye çıkağız, size özel liman müsaadesi veremiyoruz bekleyeceksiniz' dediler. Biz ÇED raporunu bile aldık, KARDEMİR'in özel yeri var, oraya liman yapmak için çalışıyoruz her şeyi hazırladık, iş sadece imzaya kalmıştı, devlet bunu bize verememekte bir nebze haklı, eğer iki liman yaparsak, devletin limanına belki de müşteri çıkmayacaktı. Avrupa Birliği'nden 300 milyon euro hibe fonu var, bu parayı Ulaştırma Bakanımız bizzat ile Filyos limanına aktarılmasında mutabakata vardık. Karadeniz'e yapılacak liman mutlaka mendirekli maliyeti çok yüksek bir liman, nehir ağzının ıslah edilmesi gerekiyor. Bunu da devlet yapacak, bu proje bu yüzden bu kadar masraflı. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde Karabük'ün Karadeniz'de ciddi bir limana kavuşması lazım. Devletin yapacağı 25 milyon ton kapasiteli olacak, ilk etabında 10 milyon tonu yapılacak ardından diğer kapasitesi yapılacak" dedi.
(ET-ET-Y)

19.01.2013 14:04:15 TSI

Editör: Wan Haber