Adana'da 1 yıl önce lösemi hastalığına yakalanan lise öğrencisi Gizem Çınar'ın, Antalya'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmeden önce, lösemi hastaları için ilik naklinin ne kadar önemli olduğunu anlatarak insanları bağış yapmaya davet ettiği ortaya çıktı.
Lise 2. sınıf öğrencisi Gizem Çınar (17), 1 yıl önce ayaklarındaki ve bacaklarındaki ağrılar nedeniyle gittiği hastanede lösemi hastası olduğunu öğrendi. Öğrenimini yarıda bırakarak tedavi olmak için Ankara'ya gitmek zorunda kalan Gizem Çınar, daha sonra Antalya'ya gelerek tedavisini burada bir özel hastanede devam ettirdi. Bu arada Gizem için öğrenciler 81 ilde "Kanında Hayat Var" isimli bir kampanya başlattı. Bu kampanya sayesinde Gizem'e uygun ilik Portekiz'de bulundu ancak geç bulunduğu için nakil yapılığında kanserin Gizem'in diğer organlarına da sıçradığı ortaya çıktı. Çınar, bu kez de böbrek ve bağırsaklarına sıçrayan kanserle mücadele etmeye başladı ancak 12 Ocak günü verdiği hayat mücadelesini kaybetti.
Gizem için vasiyeti üzerine çok sevdiği okulunun bahçesinde tören düzenlendi. Törende Gizem'in duygu dolu veda mektubu herkesi ağlatırken, genç kızın hayatını kaybetmeden önce lösemi hastalarının çektiği ızdırabı ve ilik naklinin ne kadar önemli olduğunu anlattığı bir video ortaya çıktı.
Çınar videoda, günlerini kemoterapi alarak bir odanın içerisinde geçirmenin çok zor olduğunu anlatarak, "Çeşitli yan etkilerle uğraşıyorum, odadan dışarıya çıkamıyorum, sevdiklerimizi göremiyoruz ve bu süre ne kadar uzarsa biz o kadar çok üzülüyoruz. Lösemi olan herkese mutlaka ilik nakli yapılması gerekiyor çünkü lösemi tekrar etme oranı çok yüksek bir hastalık. Löseminin tedavi yöntemleri var ama tedavi olduktan sonra 5 yıl tekrar etme riskiyle karşı karşıyayız, sürekli hayatımızı dikkat etmekle geçiriyoruz, grip olduğumuzda bile hematolojiye gidiyoruz çünkü her an o hastalığın tekrar edip etmeyeceği korkusuyla yaşıyoruz. Bu yüzden de herkesi ilik bağışı yapmaya çağırıyorum" dedi.
İlik bağışı yapmanın çok kolay olduğuna, ilik nakli yaptıranların herhangi bir acı hissetmeyeceğine dikkat çeken Çınar şöyle devam etti:
"Herhangi bir organınızı eksilmeyecek, sadece kanındaki kök hücreleri bizimle paylaşacaksınız. Bu zaten sizde var olan bir şeydir. Size çeşitli aşılar yapacaklar. 5 günlük aşıyla kök iliğinizdeki kök hücreler kanınıza geçecek. İlik bağışı yapabilmek için iki yöntem var. Birinci yöntem periferden kan alma yöntemi, ikinci yöntem kalçadan kan toplama yöntemi. Periferden kan alma yöntemi çok basit, bir günde kan bağışı yapabilmenizi sağlıyor. Sizi bir makineye bağlıyorlar, iki kolunuzdan damar yolu açılıyor, o makine sizin kanınızı çekiyor ve makine sizdeki fazla kök hücreleri alıyor ve diğer damar yolundan fazla kanı size tekrar gönderiyor. Bu işlem yaklaşık 4 saat sürüyor, 4 saat sonunda yürüyerek evinize gidebiliyorsunuz. Sadece 4 saatinizi vererek bir canı kurtarabilirsiniz. Diğer yöntemse kalçadan kök hücre toplama yöntemi, bu sistem ise yaklaşık 1 saat anestezi altında bir litre ilik ve kan karışımı alınıyor, sonra sizden alınan 1 litre kan size geri veriliyor ve 1 gün hastanede yattıktan sonra evinize gidebiliyorsunuz. Sadece kanınızı paylaşıyorsunuz, iliğinizdeki kök hücreleri bizimle paylaşıyorsunuz. Yaklaşık en fazla 2 gününüzü harcayarak bir can kurtarıyorsunuz."
Çınar, bu hastalığın tek çaresinin ilik nakli olduğunu belirterek, "İyileşmem için tek çare bu. Benim tedavi olma gibi bir şansım yok. İlik beklerken bu odaya daha çok bağlı kalıyorum. Daha fazla enfeksiyon riski var ve bu enfeksiyonlar bizim için can kaybına kadar gidebiliyor. Ayrıca daha çok hastane içinde yaşıyorum. Normal hayatımdan çok uzaktayım, sevdiklerimi göremiyorum. Bu yüzden ilik bağışı yaparak birkaç gününüzü harcayarak hayat kurtarabilirsiniz. Bu nedenle hepinizin ilik bağışına çağırıyorum" diye konuştu.
(FKE-GS-Y)

15.01.2013 10:53:11 TSI

Editör: Wan Haber