Doğu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zahir Kandaşoğlu, Van'da bin 700'e yakın firmanın 2018 yılında zamanında ödeneklerini alamadığı için bütün kazancını bankalardaki mevduatlarını piyasalardaki borçlarının ödenmesi için kredi kullandığını belirterek, yetkililerin kendilerine sahip çıkmasını istedi.

"Vanlı işadamları olarak sahada çok sahipsiz kaldık"

Sorunlara önderlik yapacak kimseyi bulamadıklarını kaydeden Kandaşoğlu, "15 yıl Van Ticaret ve Sanayi Odasında şerefimle, namusumla çalıştım. Görev aldığım süreçte herkesin sesi olmaya çalıştım. İlimizde yaşanan sorunları çözmek için canla başla çalıştım. VanTicaret ve Sanayi Odasını uluslararası arenaya taşıdım. İskele caddesinde diktiğimiz eser ortada, yaptığımız çalışmalarla Türkiye'nin ilk on odası arasında yer aldık. İşadamları olarak Van'da son 4 ayda belediye başkanlığı aday belirleme sürecinde halk olarak çok rahatsız olduk. Bu ilde yaşayan herkes bu ilin asıl sahibidir. İlimizde şuan bin 700'e yakın firma var. Bu firmaların tümü de Van'ın kalkınmasına önemli katkılar sunmaktadır. Şuan işadamlarımız Türkiye'deki ve dünyadaki büyük holdingler arasına girmek için büyük çaba içerisindedir. Fakat ne yazık ki sorunlarımıza önderlik yapacak kimseyi bulamıyoruz. Sesimizi duyan kimse yok" dedi.

"Vekillere ziyaretlerde bulundum"

Ödeneklerini alamadıklarını anlatan Kandaşoğlu, "Bugüne kadar Van'a maddi ve manevi büyük katkılar sundum. Van'daki siyasiler başarılı insanları hazmedemiyor bundan dolayı da Van her konuda ciddi zararlar görüyor. Kimse bizim dertlerimizle ilgilenmiyor. Ödenek olmadığı için Bölge Hastanesinin önünde yapılan köprülü kavşak çalışmalarını durdurmak zorunda kaldık. Çalışmıyoruz, yolun yarısı kapalı, bugüne kadar kimse neden niçin durduğunu sormadı. Bu ay bazı işçileri işten çıkarmak zorunda kaldık. Vekillere ziyaretlerde bulundum bu konuları tek tek anlattım ödenek alamadığımızı ifade ettim. Üzerinden 3 ay geçti hala dönüş yapmadılar. Vali, milletvekilleri,  herkesle görüştüm ama netice alamadım. Bize sahip çıkmak zorundasınız." ifadelerini kullandı.

"Kimsenin hakkını yemedim, yedirmedim"

Siyasilerin vatandaşların işadamlarının sorunlarıyla yakından ilgilenmesi gerektiğini vurgulayan Kandaşoğlu, "Şuan bine yakın yapsatçı ve toplamda bin 700 firma Van'da hizmet amaçlı işler yapmaktadır. Ödenek alamadığı için birçok firmanın iflas ettiğini ve bir kısım firmalarda borçlarını ertelemek zorunda kaldı. İnsanlar eski il başkanlarını beğenmiyordu ama bizim bir telefonumuzla sorunlarımızla yakından ilgileniyorlardı. Her zaman sesimizi Ankara'ya duyuruyorlardı. Şimdiki il başkanları bugüne kadar bize merhaba dememiş ve iade-i ziyarette bile bulunmamışlardır. Bölge Hastanesindeki köprüde çalışmaların neden durduğunu şimdiye kadar sormadılar ama duyarlı yüzlerce insanımız bu işlerin neden durduğunu bizlere sormaktadır.  Demir fiyatlarının artışı ve ödenek olmadığı için çalışmaları durdurmak zorunda kaldık. Çok ciddi zarar ettik. Hal böyleyken işadamı olarak kendimi nasıl Van'da güvende hissedeyim? Siyasilerimiz siyasetini yapsın ama bizim sorunlarımızla da ilgilensin. Van'da şuan bine yakın yapsatçı var. Kurumlara hizmet eden, iş yapan bin 700'e yakın firma var. Muhatap bulamadıkları için çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kalıyorlar. İşten çıkarılan işçiler tazminat almak için mahkemeye veriyor. Bildiğiniz üzere iş mahkemeleri her zaman işçiden yanadır. Firma istediği kadar haklı olsun her zaman işçiyi kollar. Avukat ne yazarsa mahkeme ondan yana karar kılar. Van'da iyi iş adamları olduğunu düşünüyorum. Yanımda çalışan ve iş yaptığım esnaf arkadaşlarımın bu zamana kadar tek kuruşu üzerimde kalmamıştır. Kimsenin hakkını yemedim, yedirmedim" şeklinde konuştu.

"Ben bu memlekette devrim yaptım"

Kapı köy Sınır Kapısının dönemin Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Vali Münir Karaloğlu ve kendi eserinin olduğunu söyleyen Kandaşoğlu, "Geçmişte bütün siyasiler bizim sorunlarımızla yakından ilgileniyordu. Eski Vekillerimizi en küçük sorunumuzda arıyorduk, gidip sabaha kadar bakanın kapısında bekliyordu. Biz bu kapıyı gündeme taşıdığımız zaman İran ayağa kalkarak bu kapıyı açamayız boşu boşuna gündeme taşımayın. Eski Bakan Hayati Yazıcı, Münir Karaloğlu ile birlikte biz Kapıköy'ü hizmete açtık. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanını müzenin bodrumuna götürerek 37 bin eserin nasıl çürüdüğünü gösterdim. Bunun üzerine bakan Van Kalesinin oraya hemen bir müze binası inşa etti ve bugün Van'ın vizyonu olan fuar ve kongre merkezini aynı şekilde yaptık" diye konuştu.

"Sıkıntılarımızla acil şekilde ilgilenilmesini bekliyoruz"

Kandaşoğlu, "Kimse işadamlarıyla, esnaflarla bir araya gelmiyor. Van son 4 aydır 81 il arasında aday belirlemelerde Van'a yakışmayan ciddi olumsuzluklara neden olmuştur. Bakın ben bu ilde il başkanı olsam memleketin asıl sahipleriyle bir araya gelerek,  sorunlarını dinlerim. Ondan sonra yönetimimi, milletvekillerini toplar çözümü için çaba sarf ederim. Bu ilin yönetimine, vizyonuna katkı sunacak kişileri belirlerim. 3 adet liste hazırlar, yetkili mercilere sunarım. Yetkili mercilerde Van halkının belirlediği listeleri değerlendirmek zorundadır. Herkes işini yaparsa ilimizde sorun kalmaz. Bu Van'ın tarihine, kültürüne, özgeçmişine yakışmıyor. Van'ın şuan en büyük sorunu budur. Sayın valimiz ilimize yeni geldi. Van'ın haddinden fazla birikmiş sorunları ve sıkıntıları var. Acil şekilde ilgilenilmesini sorunların çözümünü bekliyoruz" dedi.

"Üniversiteyi çiftlik gibi kullanıyorlar"

Bazı akademisyenlerin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesini çiftlik gibi kullandığını belirten Kandaşoğlu, "Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde Van'ın başına bela olan bazı insanlar var. Van'a çok ciddi zararlar veriyorlar. Hem Van'ın siyasetine hem Van'a yapılan atamalara çok büyük zarar veriyorlar. Van'daki bütün atamaları bu bahsettiğim kişiler yapıyor. Torpille işe girenler var. Yıllardır üniversitede kalan akademisyen var. Kendi çevresinin ve ailesinin ihtiyaçlarını üniversiteden karşılıyor. Hal böyle olunca Van'ın asıl evlatları sahipsiz kalıyor. Bunları ayıklamamız gerekiyor. Yeter artık, Van bizim memleketimiz, sahip çıkalım" şeklinde konuştu.

"Van'da bedava yaşayan çok insan var"

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez'in bazı insanlara dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Kandaşoğlu, "Sayın valimiz yeni gelip görevine başladı. Kendisi daha önce Muradiye Kaymakamı olması nedeniyle şanslıyız. O dönemde valilikte komisyon başkanlığı görevini de yapıyordu. Sayın valimizden rica ediyorum. Van'da bedava yaşayan çok insan var. Onlara çok dikkat etsin. Bunların önünü kesmesini temenni ediyoruz. Bunlar devletin sırtından bedava yaşıyor. Hem devlete, hem kuruma, hem de Van'a büyük zarar veriyorlar. Emniyet, istihbarat Vali beyin emrindedir. Kendisine bilgi veren insanları araştırarak hareket etmesi gerekiyor"şeklinde konuştu.

"Sözde gazetecilere dikkat edin"

Van'da bazı kurumlarda çalışarak maaş alan bazı sözde gazetecilerin olduğunu söyleyen Kandaşoğlu, "Bakın bizim verdiğimiz vergilerle çalıştığı kurumdan maaş alan sözde gazeteciler var. Bazı insanlar hem kurumda çalışıyor, hem de gazetecilik mesleğini çıkar amaçlı kullanıyor. Sayın valimiz başta olmak üzere il başkanı, milletvekilleri, meslek odalarının gazeteciliği kullananlara çok dikkat etmesi gerekiyor. Bunun bir örneği başka yerde yok. Sadece Van'da var. Bizim verdiğimiz vergilerle kurumda aylık alacak, işe gitmeyecek, gazetecilik mesleğini gasp ederek, insanlara hakaret edecek. Bakın biz iş adamları olarak yetkili kurumlardan randevu talebinde bulunduğumuz zaman iki ay bekliyoruz. Fakat bazı kurumlarda çalışan sözde gazeteciler hemen görüşebiliyor. Gazete sahibi dahi bunlar gibi hemen görüşemiyor. Lütfen bu sözde gazeteci yalakalara dikkat edin" dedi. (Kaynak: Vansesi Gazetesi)

Editör: Wan Haber