Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Anayasaya göre TBMM'nin toplantı yeter sayısı 183'tür. Toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile dokunulmazlıklar kaldırılabilir." dedi.

Kamalak, il başkanları ve il müfettişleri ile gündeme ilişkin değerlendirmede bulunmak üzere parti genel merkezinde bir araya geldi.

Burada konuşan Kamalak, hem Türkiye'nin hem bölgenin hem de dünyanın son derece kritik bir dönemden geçtiğini söyledi.

Türkiye'ye bakıldığında terör olaylarının hat safhada olduğunu, işsizliğin ve hukuksuzluğun en üst seviyelerde seyrettiğini öne süren Kamalak, iktidarın ise bu sorunları kamufle etmekle meşgul olduğunu iddia etti.

İktidarın, yeni anayasa, dokunulmazlık, başkanlık sistemi ve benzeri konularla suni gündem yarattığını savunan Kamalak, günün asli konularının saptırılmaya çalışıldığını ileri sürdü.
Kamalak, "Bu sorunlar karşısında biz özellikle yönetim biçimine değil, üretim biçimine bakın, diyoruz. Senin toplam borcun 700 milyar dolarlara ulaşmış ise işsizlik oranın yüzde 11-12'lere, gençler arasında yüzde 19-20'lere, üniversite mezunlarında yüzde 25'lere varmış ise yönetim sistemin demokrasi olsa ne fark eder, krallık olsa ne fark eder, meşrutiyet olsa ne fark eder. İnsanların aç ise senin yönetim sistemin karınlarını doyurmak için yeterli mi? Sen hangi hayır işi yapmak istedin de parlamenter sistem mani oldu?" ifadelerini kullandı.

DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI
Mustafa Kamalak, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğu gibi bir havanın oluşturulduğunu ancak buna gerek bulunmadığını savundu.

Dokunulmazlıkların kaldırılması için iş birliğine ya da nitelikli çoğunluğa da ihtiyaç bulunmadığını ifade eden Kamalak, "Anayasaya göre TBMM'nin toplantı yeter sayısı 183'tür. Toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile dokunulmazlıklar kaldırılabilir. Dokunulmazlıkların kaldırılması için 'evet' oyu kullanan milletvekillerinin toplam sayısı 139'un altına düşmemesi lazım. Nitelikli çoğunluk değil, basit çoğunlukla karar verilir. Yok efendim birisi 'şöyle' demiş, berideki 'böyle' demiş... Kimi kandırıyorsunuz." diye konuştu.

- "Sanki vizesiz cennete davet ediyorlar milleti"

Avrupa ülkelerine vizesiz geçiş konusundaki gündem tartışmalarına da değinen Kamalak, "Sanki vizesiz cennete davet ediyorlar milleti" görüşünü dile getirdi.
Avrupa ülkelerine gidebilmek için bazı şartların öne sürüldüğünü belirten Kamalak, şöyle konuştu:

"Vizesiz Avrupa için aranan şartlara bakıldığında sınır ötesi sularımız, İsrail'in ihtiyacının karşılanması amacıyla uluslararası bir yönetime devredilecektir. Yani bizim sularımız üzerinde bizim egemenliğimiz sona erecektir. Madem ki Türkiye, Avrupa'ya girişleri vizesiz gerçekleştirecek, o halde Türkiye'ye girişler vizeli olacaktır. Bunun anlamı, dünyada 63 İslam ülkesi var. Bunların girişleri vizesiz anlaşma gereği vizesiz veya basit yöntemlerle halledilmektedir. Bu sona erecektir. Yani İslam alemi ile irtibat aşağı yukarı kopma noktasına gelecektir.

Sonra hiç şüphesiz İsrail de AB'ye alınacak. Asıl tehlike de burada. AB'nin yetkili kurumları toplanıp derse ki 'AB üyesi bu kadar ülke, bir merkezden yönetmek mümkün değildir, ikiye bölelim ve bunlardan birinin merkezi İsrail olsun, Türkiye'de buradan idare edilsin' bunlar uzak değil. Bu zamana kadar Saadet Partisi'nin söylediği herhangi bir şey tekzip edilebilmiş midir? Bize de bu nedenle kızıyorlar."

Emperyalist güçlere karşı İslam Birliği'nin kurulmasının şart olduğunu savunan Kamalak, "Biz anlatmasını bilirsek emin olun bu ülkenin sarhoşu bile 'haçlı birliğinden yanayım' demeyecektir. Tüm insanlık için adil bir düzenin kurulmasının mücadelesini veriyoruz." diye konuştu. 

Editör: Wan Haber