Ortak açıklama yapan Toktaş ile Çiplak, 6 ve 10 yıllık turist rehberi olduklarını, Van’da ise 17 turist rehber bulunduğunu belirttiler. Van’da bir rehber odası olmadığından Şanlıurfa’ya bağlı olduklarını ifade eden Toktaş ve Çiplak, her yıl Doğu, Güneydoğu ve Karedeniz bölgelerini kapsayan tur acentelerinin bu yıl IŞİD ve Suriye’deki olaylardan dolayı Güneydoğu programlarını kısmen de olsa Doğu ve Karadeniz’e yönlendireceklerini kaydettiler. Toktaş ve Çiplak, “Bizim bölgemiz, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgesiyle bir olarak ele alınır. Yani acenteler kültür ve inanç turları olarak olaya baktıkları zaman, Doğu Anadolu’yu, Güneydoğu Anadolu’yu, Karadeniz bölgesini bir bütün olarak ele alırlar, turlarını buna göre yaparlar. Bugün bir acentenin kültür ve inanç turu diye girdiğinizde, bu üç bölgeden birini yaparsınız. Dolayısıyla Van da kültür ve inanç turizmin önemli merkezlerinden biridir. Özellikle son 10 yıl içerisinde yaşanan çözüm ve barış süreciyle birlikte Van’ın turizmdeki iddiası artmıştır. Deprem sonrasında yeniden yapılanma, yeni turistik tesislerin açılması, 5 yıldızlı otel sayımızın 2 olması, 4 yıldızlı otel sayılarımızın artması ve konaklama işletmelerin kalitesinin artması, Van’da turizm anlamında önemli ve olumlu bir etki oluşturmuştur. Özellikle İranlı turistlerin yoğun ilgisiyle karşı karşıyayız. Bu da İran’da çok fazla tatil olması ve İranlı turistlerin tatil için Türkiye’ye geldiklerinde ilk olarak Van’ı tercih etmeleri öne çıkmaktadır. Van’ı ya kalma yeri olarak görürler ya alışveriş ya da kalma yerinden sonra diğer illere gitmek için bir geçiş noktası olarak görürler. İran dışında bizim çalıştığımız yabancı acenteler gözüyle baktığımız zaman Avustralya’dan tutun Hindistan’a kadar, Japonya’dan ve özellikle Uzakdoğu ülkelerinden turistler de yoğun bir şekilde gelmektedirler. Şu bir gerçek ki yıllar boyunca inanç ve kültür turizmi denildiğinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi hep ön plana çıkmıştır. Bunda, peygamberler şehir Urfa’nın, Harran’ın, Göbekli Tepe’nin, yeme içme kültürüyle birlikte gezi yerlerinin bol olması nedeniyle Gaziantep ve tam bir butik şehir olmasından dolayı Mardin hep ön plana çıkmıştır. Biraz da farklı kültürlerin bir arada yaşadığı Diyarbakır bu anlamda ön plana çıkmıştır. Karadeniz Bölgesi mevsimsel olarak her mevsim gidilebilecek bir bölge olduğu için yine bir adım bizim önümüze çıkmıştır. Van kendi etrafındaki Bitlis, Ağrı, Muş ve Kars gibi bir çerçeve içerisinde yer aldığı için bundan çok nasiplendiğini söyleyemeyiz. Mesela bir turda Van’da geceleme sayısı en fazla 2 olur. Bunun sebebi de Güneydoğu ve Karedeniz bölgelerinin daha baskın olması ve Van’ı sadece bir geçiş olarak kullanmasındandır. Fakat geçtiğimiz yıl itibariyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşanan bir takım sıkıntılar ve Suriye sınırındaki karışıklıklar nedeniyle IŞİD belasının ortaya çıkmasından sonra turizmcilerde ciddi bir sıkıntı oluşmaya başladı. Suriye sınırına yakın olan illerimizden özellikle Şanlıurfa, Gaziantep ve Mardin’in önemli bir risk taşıdığını söylemek mümkün. İnsanlar minimum risk olan yerleri tatil için tercih ederler. Geçtiğimiz yıl Suriyeli mülteciler Gaziantep ve Şanlıurfa’dan meydana gelen bazı olaylardan dolayı tur sayılarında ciddi bir düşüş olmasına neden oldu. Bu sefer artık Van’ın yıldızı parlamaya başladı. Çünkü Van hem güvenlikli bölge, hem ulaşım imkânları iyi, yani bir tur Van’da başlayıp Van’da bitebilir. Dolayısıyla bu avantajı Van’ın bu sene çok iyi değerlendireceğini düşünüyorum. Yerli turistlerin bu sene Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerine daha çok yükleneceğini tahmin ediyoruz. Bunu da internet sitelerinden Güneydoğu paketlerini daha az sattıklarını görüyoruz. Van’ın çok farklı kimlikleri var. Van bir Ermeni kentidir, Ermeniler burada uzun zaman yaşayıp bir kültürel miras bıraktıklarını biliyoruz. Akdamar Adası ve Kilisesi, Van Gölü’ndeki her ada üzerinde bir kilise var. Urartu kültürü var. Van bir Selçuklu ve Osmanlı kentidir aynı zamanda. Osmanlı izlerini de taşımaktadır. Van’ın demek ki bir tane marka değeri yok, birçok marka değeri vardır. Artık turistleri ve acenteleri yönlendireceğimiz bir güzergahımızın olması gerekiyor. Nereye gideceklerini bilmeyen gruplara veya turistlere bir inanç yolu çizmeniz gerekir. Yani inanç ve kültür içeren paketler hazırlanması gerekir” şeklinde konuştular.

Editör: Wan Haber