Tüm Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Genel Başkanı ve TÜDKİYEB Genel Başkan Yardımcısı Nihat Çelik, Van’ın Özalp ve Saray ilçelerinde bir dizi ziyaretlerde bulundu. İlk önce Özalp ilçesindeki köy ve mahalle muhtarları ile ziraat odası başkanlarıyla bir araya gelen Nihat Çelik, yapılan toplantıya Tüm Köy ve Mahalle muhtarları Derneği Özalp Şube Başkanı Sedrettin Nak, Özalp Ziraat Odası Başkanı Şahyettin Ceylancı ile muhtarlar katıldı. Burada açıklamalarda bulunan Nihat Çelik, AK Parti hükümetinin göreve gelmesiyle birlikte tarım ve hayvancılık alanında büyük bir gelişmenin yaşandığını, bunda en büyük payın ise Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in bulunduğunu söyledi. Bakan Eker’e Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği adına şükranlarını sunan Çelik, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 2006 yılına kadar küçükbaş hayvancılık desteklemesinin ilk kez şu anki mevcut bakan döneminde başladığını bildirerek, “Van halen Türkiye’de en çok hayvan popülasyonuna sahip olan bir il durumundadır. Bu vesileyle küçükbaş hayvancılık destekleme kapsamına alındı. Sayın Bakanımıza çobanların özlük hakları, diğer taraftan koyun keçiye verilen destekleme miktarının arttırılması, sistemden kaynaklanan sıkıntıların zamanında giderilmesi açısından bir seferberlik ilan edilmesini talep ettik. Ciddi eylem planı hazırlamasını istedik. Arkadaşlar koyun alıyor; diyor ki ‘benim ahırımda, yaylamda, bahçemde koyunum var.’ Sizin ilçe tarım müdürlüğüne veya birliğe bildirmiş olduğunuz 100-150 adet küpe numarası başkasının adına görünüyor. Bu ciddi bir sıkıntıdır. Ben muhtar arkadaşlardan istirham ediyorum. İlçe müdürlüğüne gittiğinizde diyiniz ki, arkadaş bu uygulama tebliği nedir? Küçükbaş hayvan destekleme uygulama tebliği her yıl ayrı ayrı çıkıyor. Bunu alın elinize okuyun. Çiftçinin dikkat etmesi gereken konular nedir? Bu yıl sistemde yanlış beyanda bulunan 2 bin 507 işletmeye para cezası çıkıyor. Bakan Bey’den ricada bulunduk. Sorun ortadan kaldırıldı. Siz gidiyorsunuz kuzu alıyorsunuz, küpelidir. Aşısını yapıyorsunuz eksiktir. Hayvan meydanından hayvan alıyorsunuz o kulak numarasını kendi adınıza tecilini yapmıyorsunuz. Alıcı, alıcı olarak alacak, satıcı da onun belgelerini düzenlemek zorunda. Bu belge düzenlenmediği zaman mükerrerdir. Bu yılın yönetmeliği nasıl çıkar, nasıl olur onun belli usulleri vardır, belli kriterleri vardır. Bu kriterler doğrultusunda bizim hareket etmemiz zorunludur. Dolayısıyla bu kriterleri göz önünde bulundurmamız gerekenler nedir. 45 gün bir müracaat süresi vardır. 45 gün içerisinde bu müracaatı yapmasanız küpe numarasını bildirmezseniz hayvan aldığınız yerden devir teslim işlemi yapmazsanız, daha sonraki süre içerisinde hangi birimin kapısını çalarsanız çalın düzeltme olmaz. O yasal süre içerisinde yapılan müracaatlar geçerlidir. Sizlere her zaman yol gösterici olmak zorundayız. Eğer yol göstermesek vebal altında kalırız. Ama bizim diyalog eksikliğimiz söz konusu. Ortada bilgi kirliliği dolaşıyor. Sizin de kafanız karışıyor. Kendi hatanızı başkasına mal etmeye çalışıyorsunuz. Bundan sonra daha duyarlı olalım. Benim üzerime ne düşerse düşsün, siz yeter ki benden isteyin. Bu can bu bedende olduğu müddetçe size hizmet etmeye hazırım” dedi.


Barış sürecine de değinen Çelik, İran sınırın son noktasında bulunan muhtarların sürece tam destek vermesinin olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti. Çelik, “Bugün ülkemizde barış süreci konuşuluyor. Sizler muhtarlar olarak halkın bire bir yüze yüz genel sıkıntılarını paylaştıkları ilk yerel yöneticilersiniz. Muhtarlar olarak sizin böyle bir mesaj vermeniz yani muhtarlardan şimdiye kadar belki bu yönde olumlu bir tepki gelmemişti. Ama bugün burada bize bunu hissettirmeniz bizim için gerçekten de olumlu bir gelişme. Bugüne kadar muhtarlar sustu, muhtarların da konuşması gerekiyor. Türkiye coğrafya olarak 7 bölgeden ibarettir. 7 bölgeyi düşündünüz zaman aynı çatı altında yaşayan 7 nüfuslu bir aileyiz. Bir aile içerisinde huzursuzluk söz konusuysa o aile içinde birlik beraberlik olur mu? Bıçağın kemiğe dayandığı bir anda Sayın Başbakanımızın bir müdahalesi oldu. Sayın Başbakanı sizler adına canı yürekten kutluyorum. Bu barış sürecini destekliyoruz. Dağda ölen de sizin çocuklarınızdır, silah altında olup vatan bekçiliğini yapan da sizin çocuklarınızdır. Bunu kim ayrıştırabilir ki, kimin haddidir. Ben de sizin huzurlarınızda Sayın Başbakana; Saray ve Özalp muhtarları, sivil toplum örgütleri adına mesajımı böyle gönderiyorum; Sayın Başbakanım lütfen artık yeter. Cahilin sözüne kalmayın. Fitneyi ciddiye almayın, muhalefeti ciddiye almayın. Yolunuza devam edin, bu ülke bizimdir. Türkiye sizinle bizimle beraber büyüktür. Bu ülke bizim vatanımızdır. Ve hepimiz bu ülkenin insanlarıyız. 20 yaşındaki çocuklarımız artık ölmesin. Bu bizim son isteğimizdir. Sayın Başbakanımızın başlattığı bu barış sürecini candan gönülden destekliyoruz. Bu süreçten kimler rahatsız olabilir? Bu süreçten uyuşturucu mafyası rahatsız olabilir. Silah mafyası rahatsız olabilir. Neden insanlarımızın üzerinden ticaret yapıyor. Ama muhalefet partilerinin bu noktada barış süreciyle ilgili bir projeleri varsa proje üretsinler bizi de ikna etsinler ki halkımızda itibar göstersin. Ama sadece Başbakanımızın değimiyle boş teneke gibi ses çıkarıyorlar. Ben bunları da huzurlarınızda muhtarlarım adına şiddetle kınıyorum. Bizim Allah’tan başka kimseye veremeyeceğimiz hesap yoktur. Biz barış sürecini sizler adına, kendimiz adına, camiamız adına, kurumumuz adına hem önemsiyoruz, hem de benimsiyoruz. Allah Başbakanımıza yardım etsin. Allah cümlemizin yar ve yardımcısı olsun. Allah bizleri zalime karşı mahcup etmesin. Halen içimizde fitnenin dolaştığını görüyoruz. Allah bu içimizde dolaşan fitneyi de çürütsün. Çünkü bunlar sadece fitne üretiyor. Muhalefet yapmıyor. Akil insanları eleştiriyorlar. Bizim kavgaya değil barışa ihtiyacımız var. Siz yıllardır diyordunuz kardeş kanı dökülmesin. Biz milliyetçiyiz milliyetçilik taslıyorsunuz. Milliyetçi insan, sağ kolunu sağcıya, sol kolunu solcuya açar, herkesi kucaklar o zaman ben onun milliyetçi olduğuna inanırım. Milliyetçi insan milletini bölen değildir. Bu süreci baltalayanları ben huzurlarınızda bölücü olarak ilan ediyorum” şeklinde konuştu.


Çelik daha sonra Özalp’tan saray ilçesine geçti. Burada Saray Belediye Başkanı Ünal Özarslaner ile muhtarlarla bir araya gelen Çelik muhtarların sorunlarını dilendi.


Toplantıda açıklamalarda bulunan Saray Belediye Başkanı Ünal Özarslaner, bölgelerinin artık kanla, savaşla anılmasından bıktıklarını belirterek, “Gelinen süreçte bizim inkar asimilasyon ret politikalarının sona erdiğini görüyoruz. Ben her etnik kimliğe saygı duyuyorum. Allah bizi farklı, farklı yaratmış. Kimini Türk, kimini Arap yaratmış bizi de Kürt olarak yarattı. Gelinen süreç özellikle 2002’den sonraki süreçte ülkemizde yapılan demokratikleşme hareketiyle ret, asimilasyon çalışmalarının sona erdiğini görüyoruz. Bunun meyvesi olarak ta bugün barış sürecinin başladığını görüyoruz. Bölgemizde hayırlı şeyler oluyor. Artık biz şehit haberleri veya dağdaki ölen gençlerimizin haberlerini duymuyoruz. Biz ikisinin de ölümünden üzüntü duyuyorduk açıkçası. En azından bu sene 3 ay bahar ayımız geçti öyle bir acı haber duymadık. Bu süreci candan gönülden kayıtsız şartsız destekliyoruz. Ülkemize barış gelsin huzur gelsin. Türkiye gerçekten çok güzel bir ülke, herkese yetecek kadar nimet var. Bugün bahsettik, fakirlik diz boyu diyoruz. Bu savaşta bu kirli oyunda harcanan paraları biz bu memleketin kalkınması için harcarsak emin olun hiçbir sorunda kalmayacak. Vatandaşımızın ekonomik durumu da iyileşecek. Ülkenin ekonomisi geliştikçe demokratikleşme konusunda gelişmeler oluyor. Hepimiz mağduruz. 80’li yılların mağdurları var içimizde. Gelinen sürece çok şükür diyoruz, biz nereden nereye geldik. İnşallah bu barış ortamı tam tesis edilir. Ve memleketimize huzur gelir” dedi.


Tüm Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Genel Başkanı ve TÜDKİYEB Genel Başkan Yardımcısı Nihat Çelik ziyaretinin ardından ilçeden ayrıldı.

Editör: Wan Haber