25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe ilişkin İpekyolu Belediyesi Van TSO Tuşba salonunda panel düzenledi. Panelden önce kadınları, Kobanê’de IŞİD çetelerine karşı mücadele veren YPJ direnişçilerini anlatan resim sergisi düzenlendi. Programa İpekyolu Belediyesi Eş Başkanları Aygül Bidav ve Veysel Keser, Van Kent Konseyi Başkanı Ümit Keser, ilçe belediye eş Başkanları, STÖ temsilcileri, DÖKH ve Barış Anneleri insiyatifi ve onlarca kadın katıldı. Panelde “Dur! Daha kaç kadın vurulacak. Gör! Daha kaç kadın katledilecek. Suama!” pankartı açıldı. Özgürlük mücadelesinden yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunulduktan sonra, İpekyolu Belediyesi Eş Başkanı Aygül Bidav bir konuşma yaptı. Bidav, kadınların sömürüldüğü bu günde erkek arkadaşların kendilerine destek vermesinin gurur verici olduğunu belirterek, “Kobanê’de kadın mücadelesi devam ediyor. Saralardan başlayıp Arinler ve Kaderlerle devam ediyor. Annelerimiz ve kadınlarımız DAİŞ çeteleri tarafından zulme uğruyorlar. Bunu herkes bilsin ki kadınlar hiçbir zaman mağdur olmadı olmayacakta” şeklinde konuştu. Van’ı kadın rengi yapmak istediklerini belirten Bidav, ancak çalışmalarının bu yönde yetersiz olduğunu kaydederek, “Şiddet sadece ölüm değildir. Fikriyle, diliyle her şekilde şiddeti ele alabiliriz. Kadınlar olarak el ele verelim Van’ı güzelleştirelim. 25 Kasım da kadınlar olarak Rojava ve Kobanê ile mücadelemizi yükseltelim” diye belirtti.

 

Panelde bir konuşma yapan İpekyolu Belediyesi Eş başkanı Veysel Keser, 25 kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele gününe 69 gündür Kobanê’de mücadele veren YPJ/YPG direnişçilerini örnek vererek, erkek egemen devletçi zihniyetin, iktidarın kadının iradesine, fikrine, bedenine ve emeğine dönük saldırılarına dur denilmesi gerektiğine dikkat çekerek, Kürt ve kadın özgürlük mücadelesini yükseltmek gerektiğini belirtti. Keser, “Onun için dünyanın ünlü dergi ve yazarları manşet atıyor. ‘Kürt kadınları dünyanın şerefidir’ diye gerçekten de şeref, onur, insan, insanlık ve özgürlük fenomeni Kürt kadınlarının direniş ve mücadelesiyle değer kazanıyor. Tarihin ilk şafağında olduğu gibi bu günde geleceğin yaşamını kadınlar inşa ediyor. Onlara çok şey borçluyuz. Onun için onların mücadelesi ve emeği karşısında saygıyla eğiliyorum” ifadelerini kullandı.

 

Kapitalist yaşamın ilerleme ve dönüşümün moda üzerinden gerçekleştiğini ve yansıdığını dile getiren Keser, “Ünlü moda dergilerinden tutun RIHANNA gibi süper starlar bile YPJ’li kadınlardan ne kadar etkilendiklerini, onlar gibi giyinerek göstermekteler. Ortaçağın karanlığından çıkıp gelen Ortadoğu da köle ve kadın pazarları kurmaya çalışan İŞİD çetesini Kürt kadın mücadelesi durdurmuştur. Kobanêli kadınlar dünyanın umudu oldu” şeklinde konuşmasını bitirdi. Keser’in ardından bir konuşma yapan yazar Ayşe Berktay, Rojava’da çetelere karşı verilen direnişin başarısı kadınların eril zihniyete karşı verilen mücadelenin başarısı olduğunu dile getirdi. Berkay yaptığı konuşmada “Kobani’de ve Şengal’de yaşanan katliam ve buna karşı yürütülen direnişe baktığımızda bu gün 25 Kasım’ı anlatan bir durumun özetini de görürüz. Kadına karşı yürütülen fiziksek ve psikolojik şiddet ne kadar gelişse de kadın bu şiddete karşı her zaman direnişini sürdürmüştür. 21. Yüz yılda DAİŞ şahsında yürütülen savaş, binlerce yıl ve kapitalist sistemle zirveleşen eril zihniyetin bir ürünü olduğunu görürüz. DAİŞ Kürdistan’a sadece bir toprak için saldırmıyor orda yeni bir yaşam tarzı geliştiren halkın yönetim anlayışına saldırıyorlar. Onlar kadın direnişine saldırıyorlar. İŞİD Kobani’ye saldırdığında buna karşı savaşmak için en çok başvuruları kadınlar yapmıştır. Rojava’da yaşatılan sistemi en çok sahiplenen kadınlardır. Çünkü Rojava’da demokratik kadın özgürlükçü yeni bir yaşam şekilleniyor. Kadın toplumla yeniden bir sözleşme yapıyor işte Rojava’da verilen direnişe birazda kadın eksenli bakmalıyız” dedi. Konuşmaların ardından söz hakkı alan Kobani’den Türkiye’ye gelen Kobani’li Bese Behrî  Kobani’de  DAİŞ çetelerine karşı yürütülen direnişi anlattı. Bahri “Biz Cizre,Afrin ve Kobani’de ana dilde eğitimimizi çocuklarımıza özgürce öğretiyorduk.Toprağımız Kürdistan’da özgürüz ilk defa kendimize ait bir yönetimiz oldu. Daha sonra bu DAİŞ çeteleri köyümüze ve toprağımıza saldırdı ve bir çok vahşet yaptı. Kendimizi savunurken bir çok gencimizi yitirdik çoğu şehit düştü benim oğlumda direnişte şehit düştü. Biz savaşta olan kızlarımız oğullarımız ile bu vahşete karşı sonuna kadar direndik direneceğiz ve Allah’ın izni ile Kobani’de de biz kazanacağız” diye konuştu.

Panel yapılan konuşmaların ardından son buldu.

Editör: Wan Haber