Aydın'da kamuda kılık kıyafet yasağına son verilmesi için Memur-Sen'in kurduğu 'Özgürlük İçin 10 Milyon İmza' standı büyük ilgi görüyor.
Kamuda kılık kıyafet yasağına son verilmesi için Memur-Sen'in başlattığı 'Özgürlük İçin 10 Milyon İmza' kampanyası büyük bir hızla devam ediyor. Memur-Sen'in yasağın kaldırılmasın için verdiği mücadele basında geniş yer bulurken, 81 ilde açılan imza standlarına akın eden vatandaşlar da imzalarıyla kampanyaya destek veriyor.
Memur-Sen Aydın İl Temsilciliği tarafından Aydın merkez Sevgi Yolu'nda kurulan 'Özgürlük İçin 10 Milyon İmza' standı açılışına Memur-Sen İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Aydın Şube Başkanı A. Baki Kaarer, Eğitim-Bir-Sen Aydın Şube Başkanı Süleyman Alkoç, Büro-Memur-Sen Aydın Şube Başkanı Belkıs ile Memur-Sen'e bağlı sendikaların başkanları ve üyeleri katıldı.
Memur-Sen olarak, başörtüsü yasağı ve katsayı engeliyle başlayan baskı ve dayatmaların yoğun olduğu zamanlarda taviz vermeden mücadeleye devam ettiklerini anımsayan Memur-Sen İl Temsilcisi Baki Karaer, "Temel hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla sağlanması, din ve vicdan hürriyetinin en geniş şekilde yaşanabilmesi için birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirdik. Savunduğumuz değer ve ilkelere yönelik dayatmaların da her zaman karşısında durduk. Bu kararlılığımızın yansıması olarak 30 Kasım 2012'de TBMM önünde kamu görevlilerinin kılık kıyafet özgürlüğünü elde etmeleri kapsamında başörtüsüne özgürlük eylemi gerçekleştirdik. Konfederasyonumuza bağlı Eğitim-Bir-Sen de bu sürecin içinde, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde 81 ilde basın açıklamaları yapmış ve yeni yılın ilk mesai gününde ülke genelinde gerçekleştirdiği 'serbest kıyafetle işe gitme' sivil itaatsizlik eylemiyle bu yöndeki taleplere dikkat çekmiştir. Bugün bu çalışmalarımıza, milletimizi dahil ederek 'Özgürlük için 10 Milyon İmza' kampanyasını başlatıyoruz" dedi.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik'le kadın çalışanların ayakkabısının şekline, saçını tarama şekli ve modeline, tırnak kesimine, gömleğinin kol ve yaka şekline, etek boyuna, pantolonunun şekline ve başını örtüp örtemeyeceğine kadar düzenleme yapma yetkisini kendisinde bulan çarpık zihniyetin bakiyesinin halen devam ettiğini savunan Karaer, "Aynı yönetmelikte erkek çalışanların ayakkabısından, çizmesine, topuğuna, bıyığına, favorinin bitiş noktasına, kravat ve giyilecek süvetere kadar müdahale etme hakkını kendinde bulan zihniyetin hazırladığı yönetmeliğin bıyıkla ilgili bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum; 'Her gün sakal tıraşı olunur ve sakal bırakılmaz. Bıyık tabiî olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez, üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir' Okullardaki kılık kıyafet özgürlüğü takdir ettiğimiz ve desteklediğimiz bir uygulamadır. Ancak, derse ve okula tanınmış bir ayrıcalık ve özgürlüktür. Öğrencilerin ve öğretmenlerin tamamına tanınmış bir hak değildir. Okula ve derse özgürlük tanıyan anlayış, bireyi görmezden gelmemeli, özgürlüğün herkese tanınması beklentisine karşılık vermelidir. Saydığımız gerekçelerden dolayı saç, sakal, bıyık, favori ve tırnak uzunluğu ile ilgilenen, kadınlara başı açık olmayı dayatan, kazağın yakasıyla, pantolonun kumaşıyla, ayakkabının topuk boyuyla ilgilenen, Anayasada ve herhangi bir kanunda olmayan 1982 model darbe dönemi kalıntısı kılık-kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesini istiyoruz. Referandumda kadınlara ayrıcalık hakkını onaylayan milletimiz bilsin ki; kamuda kadınlar kategorize edilmekte ve kadınlar arası ayrımcılık uygulanmaktadır. Ülkenin hür ve eşit bütün yurttaşları aynı hakları kullanamamakta, kadın kadın eşitsizliğine neden olunmakta, özellikle inancı gereği başörtüsü takan kamu çalışanlarına zorla başları açtırılmakta ve bu uygulamayla bizzat devlet tarafından kadına psikolojik şiddet uygulanmaktadır. Yapılan, cinsiyet ayrımcılığıdır, demokratikleşme yolunda önemli adımlar atan ve lider ülke olma konumunda olan Türkiye, bu ayıbından en kısa zamanda kurtulmalıdır" diye konuştu.
Başörtüsü yasağının kalkması taleplerini de içeren ve 30 günde toplayacakları imzaları hayata geçirilmek üzere Başbakanlığa sunduktan sonra konuya ilgi ve destekleri için başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere TBMM ve siyasi partilere de bilgi vereceklerini açıklayan Karaer, şunları söyledi: "Bunun yanı sıra, toplumsal duyarlılığı olan sivil toplum örgütleriyle, kurum ve kuruluşları imza kampanyamıza destek olmaya çağırıyoruz. İmza kampanyamız, konfederasyonumuza bağlı 11 sendika, şube başkanlıkları, il, ilçe ve işyeri temsilcilikleri tarafından stantlar açılarak yürütülecektir. İmza kampanyamız konuyla ilgili yapılacak sempozyum, panel, konferans, afiş ve benzeri çalışmalarla gündemde tutulacaktır. Şubelerimizde toplanacak imzalar daha sonra konfederasyonumuza aktarılacak ve tüm genel başkan ve genel merkez yöneticilerimizin katılımıyla Başbakanlığa teslim edilecektir"
(MB-İK)

23.01.2013 10:43:27 TSI

Editör: Wan Haber