İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH ) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, “Anadilde eğitim, ana sütü gibi helaldir. Çok net bir ifadedir” dedi.
İHH İnsani Yardım Vakfı, çözüm sürecine yönelik hazırladığı raporu dün basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. İHH Yönetim Kurulu Üyesi ve Hukuk Kurulu Başkanı Avukat Gülden Sönmez, diyalog sürecinin kesintiye uğramaması, daha fazla kan akmaması için, adalet için yürütülen gayretlerin övgüye ve desteğe layık olduğunu söyledi. Sönmez, “Ancak unutmamak gerekir ki; Kürt meselesinin çok derin ve maalesef kanlı, gözyaşıyla dolu uzun bir tarihi bulunmaktadır. Dolayısıyla çözümü de uzun ve titiz bir onarma sürecini zorunlu kılmaktadır” dedi.
 
Yeni dönemin, “Kürt sorununa çözüm” etiketi ile sunulamayacak kadar derinlikli değişim ve dönüşümleri gerektirdiğini ifade eden Sönmez, sözlerine şöyle devam etti: “Sadece ‘terör’, ‘ekonomik ihmal’, ‘dış güçler’, ‘Kürt milliyetçiliği’, ‘Türk milliyetçiliği’ vs. kavramlara indirgenen sınırlı çapta çözüm arayışları toplum tarafından reddedilmektedir. Sorun, yılların ihmali sebebiyle milliyetçi bir söylemi güçlendirip belirli grupları ön plana çıkarmış olsa da, tüm Kürt halkının farklı düşünen kesimleriyle birlikte soruna taraf olduğu unutulmamalıdır. Aynı zamanda farklı etnik ve inanç grupları da bu sorunun tarafıdır. Şiddeti şantaj olarak kullanan kimi grupların tüm Kürt halkının sözcüsüymüş gibi hareket etmesi büyük tabloyu örtemeyeceği gibi, diğer tüm Kürt toplumsal kesimlerinin bunu kabul ettiği anlamına da gelmez.”
 
Kapsamlı bakılmalı
PKK / BDP çizgisinin tüm Kürt halkını temsil etmediği gibi, hükümetin de sanki tüm Türk kesimlerini temsil ediyormuş gibi düşünülmesinin yanıltıcı olduğuna dikkati çeken Sönmez, şu açıklamalarda bulundu: “PKK çizgisinin ideolojik talepleri ile Kürt halkının farklı kesimlerinin genel ihtiyaçları önemli oranda farklılık gösterebilmektedir. Çözüme hareket noktası kazandıracak temel unsur, tüm yukarıdaki boyutları göz önünde bulundurarak, sorunun hukuki, ekonomik ve siyasi yönlerini önceleyen bir yaklaşım olarak görünmektedir. Bunun için de, Türkiye’de tek tipçi anlayışın ürünü olan ve sadece Kürt halkının değil Türkiye’deki tüm kesimlerin aynı şekilde mağdur olduğu darbe ürünü anayasa başta olmak üzere, bir dizi hukuki ve idari yapının değişmesi zorunluluk arz etmektedir. Sorunun oluşmasına neden olan siyasi ve ekonomik ortam içinde çözüm aramak ya da oy korkusuyla oldukça kırılgan hale gelen doğal gidişi tersine çevirmek, büyük bir vebaldir. Bu nedenle silahların susması bundan sonraki güven inşasında temel olacağı için, ne pahasına olursa olsun devam etmelidir. Bu aşamada sorunun çözümünde bugüne kadar en cesur çıkışı ve politikayı ortaya koyan AK Parti hükümeti kadar, belki de daha fazla oranda şu an çözüme muhatap olarak aldığı tarafların sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri zorunludur.”
 
BDP’den anadilde eğitim için eylem
BDP İstanbul İl Örgütü, Beyoğlu Galatasaray Lisesi önünde dün anadilde eğitim talebiyle eylem düzenledi. BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingöl, “Anadilde eğitim hakkı için Kürt çocukları bir hafta okula gitmeyecek” dedi. 70 yıldır 20 milyon insanın dilinin inkâr edildiğini söyleyen Bingöl, “21. yüzyılda insanlar hâlâ anadilde eğitim hakkı için sokaklara çıkıyorsa bu çok büyük bir ayıptır” diye konuştu. radikal
Editör: Wan Haber