İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu, Samatya'da Ermenileri hedef alan saldırılara ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Raporda; "Amaçlar her ne olursa olsun saldırılar ırkçı bir nefretle gerçekleşmiştir" ifadesine yer verildi.
Samatya'da 28 Kasım 2012 tarihinden bu yana 5 yaşlı Ermeni kadına yapılan saldırılara yönelik hazırlanan "Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon Raporu" düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde yapılan basın toplantısına, Nor Zartonk İnsifiyati, Aka-Der, Antikapitalist Müslümanlar, Kaldıraç ve Halkların Demokratik Kongresi üyeleri de katıldı.
Burada ilk açıklamayı İHD üyesi Meral Çıldır yaptı. Çıldır, "Saldırı kurbanların ortak noktası yaşlı olmaları ve Ermeni olmaları. Esas amacın gasp ve hırsızlık olmadığı görülüyor. Çok kolay etkisiz hale kılınabilecek yaşlı ve güçsüz insanlara ağır şiddet uygulanması bunun en somut göstergesidir. Yani amaçlar her ne olursa olsun saldırılar ırkçı bir nefretle gerçekleşmiştir" dedi.
Avukat Eren Keskin, "Tabi ki bizim taleplerimiz var ama bu olayın mutlaka örgütlü suç kapsamında araştırılması gerekir. Gizlilik kararına konulması bu olayın örgütlü olmasını engellemeye yöneliktir. Şuna bir bakın Facebook sayfasında Sultan Aykın geberdi yazıyor. Türk bayrakları, faşist fotoğrafları bu örgütlü bir suç olduğunun bizzat göstergesidir. Bu açıdan mutlaka savcıların başka davalarda gösterdikleri aşırı ihtimamı bu olayda fazlasıyla göstermeleri gerekir" diye konuştu.
Halkların Anayasası adına bir konuşma yapan Atlan Açıkdilli, "Şimdi Samatya Ermeni olma zamanıdır. Şimdi bir kez daha "Susma Haykır Halklar Kardeştir" diye sesimizi daha da yükseltme zamanıdır. Anadolu toprakları yıllardır, kanla, karanlıkla, esaretle kuşatılıyor. Yıllardır, bu topraklarda güzel olan her şeyi yok ederek, halkları katlederek yaşayacaklarını düşünüyorlar. Yıllardır bu topraklarda yaşayan halklara karşı imha, inkar ve asimilasyonu dayatan devleti bu politikaların bundan sonra da süreceğini her eylemi ile açıkça ilan ediyor" dedi.
Nor Zartonk İnsifiyati adına konuşan Arno Kalaycı ise "Samatya'da Ermenilere karşı sistematik bir saldırı ile karşı karşıyız. Bu saldırıları belirli bir sürecin devamı olarak görüyoruz. Öyle ki Hrant Dink katledildi. Ermeni Soykırımı'nın yıldönümü 24 Nisan 2011'de zorunlu askerliğini yaparken Sevag Balıkçı ırkçı bir cinayete kurban gitti" diye konuştu.

SAMATYA'DA YAŞANAN OLAYLAR ŞU ŞEKİLDE SIRALANDI
28 Kasım 2012'de Samatya'da, yalnız yaşayan 84 yaşındaki Turfanda Aşık evinde öldüresiye dövüldü. Aşık, kan kaybından can vermek üzereyken bulunurken, evin karıştırılmaması ve hiçbir şeyin çalınmaması dikkat çekti. Yaşlı kadın 2 hafta yoğun bakımda kalırken, bir gözünü kaybetti.
Bundan tam 1 ay sonra, 28 Aralık 2012'de Samatya'da yine yalnız yaşayan 87 yaşındaki Marissa Küçük evine girdiği sırada darp edilirken kesici aletle uğradığı saldırı sonucunda öldürüldü.
6 Ocak 2013'te yine yaşlı bir kadın kaçırılma tehdidi yaşadığını belirterek polise başvurdu.
22 Ocak 2013'te ise bir başka yaşlı Ermeni kadın evine girerken saldırıya uğradı, ertesi günü ameliyata alınırken bir gözünü kaybetmişti.
Bu haberler alınınca İHD Aksaray Emniyet Müdürlüğü'ne gidilerek konunun görüşüleceğini ve ardından bir basın açıklaması yapılacağını duyurdu. Bu görüşme yapıldığı sırada Samatya'da yine yaşlı bir Ermeni kadın, diğerlerine benzer şekilde evine girerken arkadan saldırıya uğradı. Saldırıların yaşandığı zamana ve ülkedeki ırkçı havaya dikkat çekilen raporda benzer dönemde yaşanan olaylar sıralandı.

raporda bu döneme ilişkin şu ifadeler yer aldı: "24 Nisan 2011'de Ermeni er Sevag Şahin Balıkçı askerlik hizmetini yaparken ırkçı bir cinayete kurban gitti. Cinayetin ırkçı yönü yetkililer tarafından sonuna kadar gizlenmeye çalışıldı. Sevag Balıkçı'nın katil zanlısı serbest.
2011 yazında Marmaris'te gümüş takı dükkânı olan bir Ermeni kadın, açıkça kimliğine yönelik ırkçı hakaret ve tacizler son bulmayınca polise başvurdu. Hiçbir sonuç alamadı ve çare kalmayınca Türkiye'yi terk etmek durumunda kaldı.
Aynı yılın Ekim ayında gündüz vakti bir taksi sürücüsü müşterisi Ermeni kadını, sadece Ermeni olduğu için dövdü ve sokağa attı.
Şubat 2012'de Azerbaycan ve Türkiye hükümetlerinin organizasyonu ve tanıtım kampanyasıyla düzenlenen Hocalı mitinginde "Hepiniz Ermenisiniz Hepiniz Piçsiniz" pankartları açıldı. Irkçılığın meydanlara taştığı mitingde Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı konuşma yaptı. Bu, Ermeni toplumun maruz kaldığı tehdidin devlet destekli olduğunun ilanı anlamına geliyordu.
Aynı gün, aylardır Ermeni kimliği nedeniyle taciz ve hakarete uğrayan hayvan hakları savunucusu bir başka kadının bahçesine, mitingde kitleye dağıtılan ve ırkçı pankartları taşıyanların başına taktıkları şapka atıldı. Kadın polise başvurdu, şikâyette bulundu, ancak hiçbir sonuç elde edemedi.

FACEBOOK'TA "GEBERDİ" SAYFASI
Yaşanan saldırılara ilişkin sosyal paylaşım sitelerinde paylaşımlar yapıldığının belirtildiği raporda şu ifadeler yer aldı:
"Facebook'ta 22 Ocak'ta saldırıya uğrayarak bir gözünü kaybeden Sultan Aykar'ın adını taşıyan, "Geberdi" logolu bir sayfa açıldığı ve 177 kişinin sayfaya "arkadaş" olarak kayıt olduğu belirlendi.

ERMENİ SÖZCÜĞÜ KÜFÜR OLARAK KULLANILIYOR
Raporda, İHD'nin Samatya'da yaşayan Ermeni yurttaşlarla yaptığı görüşmelere de yer verilirken,"Müslüman halkla ilişkilerinin çok iyi olduğunu, akraba gibi olduklarını, hiçbir düşmanlık görmediklerini" belirttikleri ifade ediliyor.
Görüşmeler derinleştiğinde ise ortaya çıkan tablo şöyle:
1. "Yaşlılarımızı yalnız bırakmak istemiyoruz. Çok tedirginiz, çok korkuyoruz."
2. "Ermeni sözcüğü küfür olarak kullanılıyor. Ermeni sözcüğü küfür olarak kullanılmaya devam ettikçe, saldırı ve cinayetler de devam edecektir. Bugün 80'lik insanlar, yarın 30'luk, 40'lık insanlar. Bizim adımız küfür yerine kullanıldıkça bunların sonu gelmeyecek."
3. "Bir kişi, bir Mustafa'yı, Osman'ı, Ahmet'i öldürürse katil olur, cezaevine girer ve orada da katil muamelesi görür. Ama bir kişi bir Hagop'u, bir Haçadur'u öldürürse kahraman olur, cezaevinde de kahraman muamelesi görür. Arada böyle bir fark var."
4. "Bugün İstanbul'da Ermeni nüfusu, toplam nüfusun binde birinin altında. Ama Ermenilerin bir suça kurban gitme oranı, bunun tam tersine bu kadar yüksek."
5. "Ben vatandaş olmak istiyorum. Devlet dairelerinde çalışmak istiyorum. Beni hâkim yapsınlar, savcı yapsınlar, vazgeçtim, çöpçü yapsınlar. Eşit vatandaş olayım yeter."
6. "Bir tinerciyi bulup çıkaracaklar, işte suçluyu bulduk diyecekler. Sağ olsunlar, var olsunlar ama bu cinayet ve saldırıların ardındaki duygu ve dürtüleri açıklamayacak."
7. "Malatya katliamından ağızları yandı, öldürülenlerin ne şekilde öldürüldüğü bir anda bütün kente yayıldı ve gizlenemedi. Aynı hataya düşmemek için Marissa Yaya'nın cesedinin ne şekilde bulunduğunu gizlemek istiyorlar."
(AS-Eİ-Y)

25.01.2013 21:36:17 TSI

Editör: Wan Haber