Önergenin Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından cevaplanmasını talep eden Milletvekili Hezer Öztürk, ülkenin basın özgürlüğünde son sıralarda yer alınmasının sebepleri hakkında herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığını sordu.

Milletvekili Tuğba Hezer Öztürk TBMM'ye sunduğu yazılı önergede; "7 Haziran seçimleri sonrasında yaşanan gelişmelerle birlikte toplum üzerindeki baskı gün geçtikçe artmaktadır. Kürt coğrafyasında yaşanan sokağa çıkma yasakları ile birlikte hak ihlallerinde ciddi bir artış yaşanmıştır. Sivil kayıpların artığı bir dönemde toplum bir bütünen sindirilmeye ve korkutulmaya çalışılmaktadır. Toplumun geniş bir kesiminin de hakikatleri öğrenmemesi ve algı yönetimi için basın ve medya üzerinde yoğun bir baskı, sansür ve manipülasyon politikaları devreye sokulmuştur. Özellikle muhalif basın ve basın emekçileri gözaltı, şiddet ve tehdit ile sindirilmeye çalışılmaktadır. Görgü tanıkların ifadesine göre DİHA muhabiri Nedim Oruç sürüklenerek gözaltına alınmıştır. Silopi Emniyeti saatlerce Nedim Oruç hakkında net bir bilgi vermemiştir. Daha sonra aileye sözlü olarak gözaltında olduğu söylenmiştir. JINHA Muhabiri Beritan Canözer 19 Aralık 2015 tarihinde haber takibi yaparken "heyecanlı" olduğu için "makul şüphe" gerekçesiyle gözaltına alınmış ve sonrasında tutuklanmıştır. Yine ekim ayında Özgür Gün tv muhabiri ile DİHA muhabiri, kafalarına silah dayanarak gözaltına alınmıştır Görüntülerin basına yansımış olmasına rağmen, konuya ilişkin hiçbir tepki gösterilmemiştir. JİNHA muhabiri Duygu Erol'un 30 Aralık'ta Diyarbakır Sur ilçesinde polisler tarafından ölüm ile tehdit edildiğine dair iddialar olmasına rağmen herhangi bir açıklama yapılmamıştır. 12 Kasım'da Van'ın Erciş ilçesinde haber takibi yaptığı sırada darp edilerek gözaltına alınan DİHA muhabiri İdris Yılmaz'ın polis tarafından uygulanan darp sonrası kaburgası kırılmış ve konulduğu cezaevinde tek kişilik hücrede tutulmuştur. MİT tırları ile ilgili haberlerinden dolayı tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül, 40 gün boyunca tecrit altında kalmıştır. 31 gazeteci yeni yıla cezaevinde girmesine rağmen, Hükümet yetkilileri, cezaevinde herhangi bir gazetecinin olmadığını iddia etmektedir. Basın özgürlüğünde dünyanın son sıralarında olmamızın sebebi ile ilgili verileri hükümet görmezden gelmektedir. Sokağa çıkma yasağı, ilan edilen ilçelerde basın emekçilerinin de görevlerini yapmasına engel olunmaktadır. En temel gazetecilik ilkeleri bile ayaklar altına alınmaktadır." ifadelerine yer verdi.

Milletvekili Tuğba Hezer Öztürk, daha sonra basın mensuplarının karşılaştıkları olaylara ilişkin soruşturmaların yapılıp yapılmadığını, basın mensuplarının karşılaştıkları tutumlara ilişkin sorular sorarak, cevaplarının yazılı olarak verilmesini istedi. Prestij

Editör: Wan Haber