Selahattin Demirtaş, alanda toplananları, “Merhaba İstanbul; Gezi’den Kobani’ye bütün direniş renklerini, özgürlüğün olağanca güzelliğiyle bu meydanda barışın, kardeşliğin sesi olan tüm kardeşlerime, Fetih’in 562. yılında, İstanbul’da gönülleri fethetmek için Kazlıçeşme’yi dolduran milyonlara selam olsun” şeklinde selamladı.

Selahattin Demirtaş, “Öylesine çirkin bir politikayla, tekçi politikalarla Türkiye’yi kutuplaştırdılar ki, birbirimize selam veremeyecek hale gelelim istediler” dedi. Demirtaş, “Ama bizler bu oyuna, bu tuzağa düşmedik. Biz varız, kimliklerimizle, inançlarımızla varız. Bunları yok etmeye çalışmak bir devlete, bir hükümete düşmez dedik. Biz bütün renkleri görünür kılacağız dedik. Her şeyi devletten beklemek yerine, birbirimize karşı saygıyla, demokratik kültür içerisinde eşitçe yaklaşacağız dedik. Bu meydan da çarşafı ile, başörtüsüyle, sakalıyla, yaşam tarzıyla Müslüman kardeşlerim var. Bu meydanda başı açık yaşam tarzıyla, genciyle, yaşlısıyla, her dinden, her kimlikten insan var. Bu şekilde yaşamak hiç de zor değilmiş. Nasıl bu meydanda bir araya gelebiliyorsak, nasıl birbirimize öfke duymadan müdahale etmeden, birbirimizden kinle, nefretle söz etmeden, birbirimizin yaşam tarzına sahip çıkarak çoğulcu bir demokrasiyi var edeceğiz” diye konuştu.

Demirtaş, “Biz yaralılar ülkesiyiz. İstedik ki önce yaralarımız saralım. Devletten de beklemeyelim birbirimizin yarasını biz saralım. Biz yaralarımıza merhem olalım istedik ve o merhemin adını koyduk. O ilacın adını koyduk. HDP işte o merhemin, o ilacına adıdır. Türkiye’de zordur denileni, imkansızdır denileni başardık. Bütün kimlikler, inançlar bir araya geldik ve parti olarak seçime giriyoruz” dedi.

demirtaş uzunDemirtaş, “Ne kadar tuhaftır, daha geçen yıla kadar, ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı, şunu söylüyordu bize: ‘Cesaretiniz varsa, parti olarak seçime girin, niye bağımsız seçime giriyorsunuz’ diyorlardı. İşte bak cesaretimiz varmış, şimdi parti olarak seçime giriyoruz. Bu cesaret seni korkutacaksa; niye o zaman yıllardır, parti olarak seçime girmemizi teşvik ediyordun. Parti olarak, HDP olarak seçime girme kararı aldık, tutturdular, ‘bir üst akıl bunları yönetiyor’ dediler. Uluslararası tezgah senaryoları, komplo senaryoları ile bizi kirli oyunlarla, kirli ittifaklarla iç içe göstermeye çalıştılar” şeklide konuştu.

Selahattin Demirtaş, “Bizde akıl var ama üst akıl değil. Ortak akıl yönetiyor, HDP’yi ortak akıl. Ortak vicdanla HDP’yi yönetiyoruz. İşte Kazlıçeşme Meydanı bunun ispatıdır. Burada ki fotoğraf bunun ispatıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar, kullandıkları dil; kutuplaşma ve gerilim siyaseti dili olsa da, biz bu duruşumuzdan var geçmeyeceğiz” dedi.


“Yenikapı’da da kardeşlerimiz toplanıyor”
“Bakın şu sırada Yenikapı’da da kardeşlerimiz toplanıyor. Yenikapı’da bir araya gelecek olan halk bizim düşmanımız değil. 8 Haziran’da da komşumuzdur, akrabamızdır, kardeşimizdir” diyen Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beraber yaşayacağız, bunu unutmadan siyaset yapacağız ve buna layık bir yaşamı hep birlikte inşa edeceğiz. Bunu söyleyebilecek yürekleri var mı? Yok maalesef. Bir partiye oy vermek, gönül vermek, HDP’ye gönül vermek bunların nazarında vatan hainliği olarak adlandırılıyor. Bizler HDP olarak şu anda ortaya koyduğumuz siyaseti başarıyla yürütmemiş olsaydık bu seçim döneminde provokasyonlara önüne geçmemiş olsaydık, sağ duyumuzla, sabırla hareket etmemiş olsaydık, Türkiye’de çok gerilimli, Allah korusun her gün kan dökülen bir seçim yaşanacaktı. Buna asla izin vermedik. Çünkü bizim öncelikle iç barışa, toplumsal barışa ihtiyacımız var dedik. Seçimden de oydan da, sandıktan da daha kıymetli olduğuna inandığımız için.”

Konuşması sırasında ezan okununca Selahattin Demirtaş, “Değerli arkadaşlarım ezan okunuyor. Bu lafımızın üstüne herhâlde doğru söylüyoruz ki ezan denk geldi. dinleyim hep beraber sonra devam ederiz” dedi.
 

Demirtaş işe; ekmek kadar, su kadar ihtiyaç duyulan barışı gerçekleştirerek başlayacaklarını ifade ederek, “8 Haziran’da barış güneşine bu ülkenin semalarında kara bulutları dağıtacak şekilde inşa etmekle işimize başlayacağız. En fazlada yüreği yanık anneler hak ediyorlar. Bugün Cumartesi Anneleri’nin 20’nci yılı. Onlar hak ediyorlar. Yüreği yanmış asker anneleri, polis anneleri, faili meçhulde kaybetmiş gerilla anneleri. Bütün acı çekmiş anneler barışı hak ediyorlar. Artık bu işin uzayacak bir tarafı yok. HDP’nin başarısı demek, barışın başarısı demektir. HDP için sandığa atacağınız her zarf, bu ülkede artık kardeşçe, barış içerisinde yaşamak istiyoruz demektir. Çözüm sürecinin garantisi de HDP’nin başarısıyla inşallah kalıcı hale gelecek. Ve sizler barışı inşa etmenin gururunu yaşayacaksınız. O akşam, 7 Haziran akşamı bütün barış severlere, barışı hak eden herkese zafer armağan etmek istiyoruz. Bunun da gençlerle, kadınlarla olacağını biliyoruz. İstanbul ayağa kalkmışsa, İstanbul ben varım dediyse, yıkılmıştır o baraj yıkılmıştır. Bölgemizde de, bütün Ortadoğu’da da barışın garantisi olacağız” diye konuştu.


“Biz artık ülkeyi yönetebilecek duruma geldik”
Demirtaş, “Güçlü bir HDP, parlamentoda da güçlü bir HDP, Suriye’de de, Irak’ta da savaşın yaşandığı her yerde barışa biraz daha fazla yaklaşmak demektir. IŞİD barbarlığının bütün insanlığı tehdit ettiği bir dönemde bizler yani emekçiler, ezilenler, bütün kimlik ve inançlarımızla parlamentoda olursak, o parlamento savaş kararı alamayacak. Suriye’deki halklarımız için, Irak’ta yaşanan vahşet ve dram için, Yemen’e kadar, mazlum Filistin halkına, her yere destek için HDP’ye bir oy vermek yetecek. Biz artık ülkeyi yönetebilecek duruma geldik. Bütün arkadaşlarımız nitelikli bir kadro hareketi, ülkemizi yönetmeye talibiz artık. Bizler barajı elbette ki yıkıp, aşarak diğer partilerin de önünü açmış olacağız” dedi.

Selahattin Demirtaş, “Tek rengi dayatanlar, tek ırkı, tek mezhebi dayatanlar, Türkiye’ye hakaret ediyorlar. Bu parlamento artık renkli bir çiçek bahçesi olmak zorunda. HDP’siz bir Türkiye, parlamento renksiz olur renksiz. Gri olur gri” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“Ama HDP’nin varlığı parlamentoda güllerin açması demektir. Biz aynı zamanda bir kadın partisi, bir kadın özgürlük hareketiyiz. Adaylarımızın yarısı kadın çünkü toplumun yarısı kadın. Kadınların parlamentoda sesi gür çıksın istiyorsanız, kadın-erkek eşitliği toplumsal bütün alanlarda var olsun istiyorsanız, onun tek adresi var artık HDP. HDP’nin kadınları ülkeyi yönetecek. Bir HDP’li kadın, ülkenin eş başbakanı olsun istemiyor musunuz? İşte onun tarihsel fırsatı duruyor önümüzde. İşte artık Türkiye eş başbakanlıkla yönetilecek” (DHA, Fotoğraflar: Barış PAKSOY)

3-240.jpg

4-184.jpg

5-122.jpg

6-068.jpg

7-044.jpg

8-037.jpg

9-027.jpg

Editör: Wan Haber