Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2012 yılında kanatlı sektörü, tavuk eti, yumurtası üretim ve tavuk yumurtası, eti ve sakatatı ihracat rakamlarıyla hayvancılık sektörünün yıldızı, yüz akı olduğunu bildirerek, "2012 yılında, tavuk eti üretimi yüzde 6,9, tavuk yumurtası üretimi yüzde 15,1, tavuk yumurtası, eti ve sakatatı ihracatı yüzde 31,5, kırmızı et üretimi yüzde 17,9, sanayiye aktarılan inek sütü miktarı yüzde 12,1 arttı" dedi.
Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerini değerlendirdiği açıklamasında, 2011 yılında 1 milyon 613 bin 309 ton olan tavuk eti üretiminin 2012 yılında 1 milyon 713 bin 919 tona çıktığını kaydetti. 2011 yılında, 12 milyar 954 milyon 686 bin adet olan tavuk yumurtası üretiminin 2012 yılında 14 milyar 910 milyon 774 bin adede, 2011 yılında 776 bin 915 ton olan kırmızı et üretiminin 2012 yılında 915 bin 845 tona yükseldiğini belirten Bayraktar, sanayiye aktarılan inek sütü miktarının ise 2011 yılının 7 milyon 73 bin 739 ton iken, 2012 yılında 7 milyon 932 bin 485 tona ulaştığını vurguladı.

TAVUK YUMURTASI VE ETİ
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları kaydetti:
"Tavuk yumurtası üretimi, geçen yıl, 2011 yılına göre 1 milyar 956 milyon 88 bin adet artışla 14 milyar 910 milyon 774 bin adedi, tavuk eti üretimi, 110 bin 610 ton fazlayla 1 milyon 723 bin 919 tonu aştı. Sektör, 2010 yılında 1 milyon 444 bin 59 ton, 2011'de 1 milyon 613 bin 309 tonluk tavuk eti, 2010 yılında 11 milyar 840 milyon 396 bin, 2011 yılında 12 milyar 954 milyon 686 bin adet tavuk yumurtası üretimi yapmıştı."
Türkiye'nin nüfus sıralamasında 18'inci olmasına karşın, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) 2010 yılı verilerine göre, 229 milyon 969 bin tavuk sayısıyla dünyada 12'nci, 740 bin 24 ton yumurta üretimiyle 14. sırada bulunduğunu bildiren Bayraktar, "Bu hızla üretim artışı devam ederse, Türkiye, hem tavuk yumurtası hem tavuk sayısı hem de tavuk eti üretiminde dünya sıralamasında daha üstlere çıkacaktır" dedi. Bayraktar, 2011-2012 döneminde, tavuk eti ve sakatatı ihracatının miktar olarak yüzde 28,5 artışla, 234 bin 101 tondan 300 bin 756 tona, değer olarak yüzde 36,6 artışla 382 milyon 272 bin dolardan 522 milyon 92 bin dolara, yumurta ihracatının miktar olarak yüzde 18,8 artışla 197 bin 947 tondan 235 bin 254 tona, değer olarak yüzde 24,1 artışla 258 milyon 594 bin dolardan 320 milyon 832 bin dolara yükseldiğini bildirdi. Şemsi Bayraktar, 2011 yılında 640 milyon 866 bin dolar olan tavuk yumurtası, eti ve sakatatı ihracat rakamı 2012 yılında 202 milyon 58 bin dolarlık artışla 842 milyon 924 bin tona çıktığını vurguladı.
2011 yılında 7 milyon 73 bin 739 ton olan sanayiye aktarılan inek sütü miktarının, 2012 yılında, 7 milyon 932 bin 485 tona çıktığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
"Geçen yıl içme sütü üretimi yüzde 7,3 artışla 1 milyon 164 bin 748 tondan 1 milyon 250 bin 168 tona, peynir üretimi yüzde 8,8 artışla 518 bin 850 tondan 564 bin 191 tona, yoğurt üretimi yüzde 4,6 artışla 1 milyon 6 bin 791 tondan 1 milyon 52 bin 657 tona, ayran üretimi yüzde 10,8 artışla 459 bin 75 tondan 508 bin 444 tona yükseldi. Süt ve süt ürünleri ihracatı 2012 yılında, 2011 yılına göre yüzde 0,3 gerilemeyle 226 milyon 45 bin dolardan 225 milyon 320 bin dolara gerilerken, bu alandaki ithalat yüzde 8 artışla 98 milyon 93 bin dolardan 105 milyon 909 bin dolara yükselmiştir."
Kırmızı et üretiminin geçen yıl yüzde 17,9 artışla 776 bin 915 tondan 915 bin 845 tona yükseldiğini ama bunu esas sürükleyenin sığır eti üretimi olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
"2012 yılında sığır eti üretimi yüzde 24 artışla 644 bin 906 tondan 799 bin 344 tona çıkarken, koyun eti üretimi yüzde 8,1 düşüşle 107 bin 76 tondan 97 bin 334 tona, keçi eti üretimi yüzde 25,3 düşüşle 23 bin 318 tondan 17 bin 430 tona geriledi. Manda eti üretimi ise yüzde 7,49 artışla 1615 tondan 1736 tona yükseldi. Türkiye'de özellikle küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Ülkemizin küçükbaş hayvancılıkta bir rekabet üstünlüğü bulunmaktadır. Özellikle Ortadoğu piyasasına yönelik önemli ihracat imkanı da vardır."

SEKTÖRÜN SORUNLARI
Bayraktar, yıllar itibarıyla üretimin sürekli arttığı bu sektörlerin başta üretim maliyetlerinin fazlalığı gibi çözümlenmesi gereken sorunları da bulunduğunu, kanatlı sektörünün sorunlarının halledilmesi için soya, mısır, yem katkısı gibi hammaddelerin yerli üretiminin desteklenmesi, ihtiyacın ülke içinden karşılanması, maliyetlerin düşürülmesinin zorunluluk taşıdığını vurguladı. Şemsi Bayraktar, çok önemli bir sektör haline gelen ve yıllık ihracatı 842,9 milyon dolara ulaşan kanatlı sektöründe tavuk yumurtası, eti ve sakatatı ihracatıyla daha da büyüyebileceğine, çok daha fazla istihdam sağlayabileceğine dikkati çekerek, "Daha fazla ihracat yapabilmesi için sektörde ihracat destekleri rekabet sağlayacak seviyeye çıkarılmalı, girdi fiyatları makul seviyelere indirilmelidir" dedi.
TZOB Genel Başkanı, sektörde bazı sorunların, damızlık ihtiyacının yurt içinden karşılanmasına yönelik Ar-Ge yatırımlarının yapılması, üreticilerin örgütlenmesinin teşvik edilmesi, sözleşmeli üretim yönetmeliği hükümlerinin hayata geçirilmesiyle çözülebileceğini belirtti. Süt sektörüne gelindiğinde ise Türkiye'nin, 2011 yılında 15 milyon tonu aşan süt üretiminin çok uzak olmayan bir gelecekte 25 milyon ton düzeylerine ulaşacağını, sanayiye aktarılan sütün 8 milyon tona dayandığını bildirerek Bayraktar, şöyle devam etti:
"Süt tüketiminin yeterince artmaması sektörde sıkıntılara yol açacak. Çok faydalı bir gıda maddesi olan sütün, tüketiminin artırılması, fevkalade önemli. Bundan dolayı okul sütü gibi tüketimi artıracak programlar yararlı olacak. Hatta okul sütü projesinin peynir, yoğurt gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilmesi ve mutlaka yasal bir zemine oturtulması gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizde süt tüketim alışkanlığı yaygın değil. Yapılan araştırmalar Türk halkında süt tüketiminin su, çay ve gazlı içeceklerden sonra, 4. sırayı aldığını gösteriyor. Bu durumu değiştirmek ve sağlıklı bir toplum için sütün her yaşta tüketimini artırmak zorundayız. Bu sektörlerin esas sorunu piyasa istikrarıdır. Bu da ancak ette ve sütte müdahale kurumuyla çözülür. 2013 yılında devreye alınacağı açıklanan Et ve Balık Kurumu'nun ette ve sütte müdahale kurumu haline getirilmesi süt ve dolayısıyla et fiyatlarına istikrarı getirecektir. Bu fiyatlardaki büyük dalgalanmaları önleyecektir. İstikrar için hayvancılık destekleri de devam etmelidir."
(ZÇ-YHY-Y)

14.02.2013 12:51:19 TSI

Editör: Wan Haber