İshak Kara / Van Haber

Van'daki bir lokantada yapılan sohbete, BDP Van İl  Eş Başkanı Musa İtah, BDP PM üyesi İhsan Coşkun, Başkale eski Belediye Başkanı İhsan Güler, TMMOB Van İKK Sekreteri Şemsettin Bakır, BDP yöneticileri, Kent Konseyi Başkanı Ümit Keser ve Van Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Naif Yaşar katıldı.

 

Ne zaman ki Hasan Cemal’ın yolu bu taraflara düşse, ertesinde köklü dönüşümlerin oluşmasına yol açan gelişmeler yaşanır.

Kalıcı barışın sağlanması ve  toplumsal uzlaşının inşası alanında, ‘Akil Adamlar’ kafilelerinin bölge, bölge gezdiği bu günlerde Hasan Cemal ‘tek tabanca ‘yollara düştü.

 

Sözü edilen barış söylemine dair bölge insanını dinlemek için yollara koyulan usta gazeteci-yazar Hasan Cemal’ın, Diyarbakır’da startını verdiği bölge gezisinin dünkü durağı Van’dı.

 

Sürecin nabzını tutmak ve halkın taleplerine kulak vermek üzere, İstanbul’dan-Diyarbakır’a,oradan da sırasıyla Mardin, Cizre, Nusaybin, Çukurca, Hakkari gibi yerleşim alanlarını karış-karış gezen Hasan Cemal,önceki akşam sesiz sedasız Van’a geldi ve BDP’li yöneticilerle bir araya gelerek süreci değerlendirdi.

 

Hasan Cemal’ın Van ziyaretinde, BDP’li yöneticilerle bir araya geldiği yemekli sohbet toplantısına katılan  Gazetemizin Genel Yayın Yönetmenimiz Yaşar, Hasan Cemal’le bölge gezisine dair sohbet etme fırsatı da buldu.

 

DEVLETE ‘SİLAH BIRAK’ DİYECEĞİMİZE ‘KÜRD’E SİLAH SIKMA ‘DİYELİM

BDP yöneticileri ve  Hasan Cemal’ı buluşturan ,sürecin değerlendirildiği  sohbet keyifli ve samimi bir atmosferde geçti. Saat 19 sıralarında başlayan  ve saat 21.30 sıralarında son bulan sohbette, taraflar karşılıklı soru, cevap ve yorumlarla süreci analiz ettiler.

 

Hasan Cemal, bölgedeki izlenimlerini, Kürt siyasetçilerle paylaştı, onlarda sürece dair beklenti ve tespitlerini usta gazeteciye aktardılar.

Hasan Cemal’ın ‘Kürtler bu süreci tahribatsız nihai hedefe ulaştırmaya hazırlar mı?’ sorusunu cevaplandıran BDP Van İl Eş Başkanı Musa İtah,  “Öncelikle önderlikle müzakerelerin sağlıklı yürümesi lazım. Önderliğin cezaevi koşullarının düzetilmesi lazım. Önderliğin her söylemi Kürt halkı  tarafından kabul görecektir. Kürtler bu süreçte üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazırdır. Kürtlerin samimiyetinden kimsenin şüphesi olmasın” diye cevapladı.

 

Eş başkan Musa İtah,sürece dair  görüşlerini belirtirken, “Devlet Kürtlere silah bıraktırmak istiyor. Ancak askeri yığınaklar yapmayı da sürdürüyor. Bunun adı ‘samimiyetsizliktir’ ..Samimi olunması lazım. O zaman Kürtlerde kalkar der ki ‘Devlet silah bıraksın’ Kürt cephesi, Önderlik, Kandil, Gerilla samimidir. Hükümetin de samimi olması lazım, aksi durumda yaşanacak provokasyonların önüne geçilemez.

İtah’ın ‘devlette silah bırakmalı’ söylemine cevaben Hasan Cemal ‘doğru olan devlete,  ‘silah bırak diyeceğimize, Kürde silah sıkma demektir’

 

GÜLER; TEHDİT UNSURU OLMAKTAN ÇIKTIĞIMIZ İÇİN TAHLİYE EDİLDİK..!

Hasan Cemal ve BDP’li yöneticiler arasında sürece dair yapılan sohbette öne çıkan başlıklardan biri de, BDP’li siyasetçilere, seçilmişlere ve yöneticilere karşı geliştirilen KCK operasyonlarında yargının takındığı üsluptu.

 

Yapılan KCK operasyonların mağdurlarından biri olan ve bu operasyonlar kapsamında görevden alınan, tutuklanan ve 29 Mart 2013 tarihinde tahliye edilen Başkale eski Belediye Başkanı İhsan Güler, sürece dair düşüncelerini aktarırken, yargının Kürt siyasetçiler üzerinde yarattığı tutumlara dikkat çekerek, “Cemal Hoca. bak biz 13 siyasetçi KCK operasyonları adı altında yakalandık. 10 aylık tutukluluk süresinden sonra serbest bırakıldık. ilginç olan tutuklanmamız ya da serbest bırakılmamız değil, ilginç olan yargının, mahkemenin tavrıydı” dedi. Mahkeme heyetinin tutuklama ve tahliye sırasında ifade ettiği,  “bizler yaşanan barış sürecinden sonra sizlerin kamu huzur ve güvenliğini tehdit edebilecek bir tehlike arz edeceğiniz ihtimalinin ortada kalmadığını düşünerek tahliyenize karar veriyoruz” söyleminin kullandığını da belirten Güler, bu kararın çok ilginç olduğunu dile getirdi.

 

“Kamu Güvenliğini tehdit edebileceğimiz varsayımıyla tutuklandık, barış süreci başladığından bu tehlike kalmadığı tanısıyla serbest bırakıldık” diyen Güler, Yargının Kürt siyasetçiler için takındıkları tavrın siyasi olduğunun altını çizdi.

 

KÜRT KADINLARI, GERİLLALAR ÇEKİLİRKEN ÇEKİLME ALANLARINDA OLACAKLAR

 

Hasan Cemal ve BDP’li Kürt siyasetçiler arasında gerçekleşen yemekli sohbette, dikkatleri üstünde toplayan en önemli gelişme ise BDP Merkez Kadın meclisi üyesi Gül Kızılkaya’nın dile getirdiği söylemdi.

 

Kızılkaya, Kürt kadının, savaş sürecinde olduğu kadar barış sürecinde de aktif rol oynayacağını ve sürecin temel müdahillerinden biri olduğunu belirterek,  “Kürt kadını, analar ,bacılar, çocukları, kardeşleri, babaları geri  çekildiklerinde, onların yanında ve onların bulundukları alanlarda olacaklardır. Olası provokasyonların önüne geçebilmek ve gerillanın güvenli bir şekilde geri çekilmelerine katkı sunabilmek için gerekirse günlerce ve haftalarca dağlarda, çekilme bölgelerinde kalacaklardır” dedi.

 

Yaşanan 40 yıllık savaşta, en büyük acıyı kadınların, özellikle de Kürt kadınlarının çektiğini söyleyen Kızılkaya, Hasan Cemal’e Kürt kadının misyonuna dair gözlemlerini anlatırken, “Kürt mücadelesinin bu günlere gelmesinde Kürt kadının büyük bir emeği vardır. Yaşadığı tüm acılara rağmen alanlarda geri çekilmemiş, eve kapanmamış ve barış sürecinin inşasında da geri adım atmamıştır. Bundandır ki Sayın Öcalan, Kürt kadınına büyük bir önem atfetmiştir. Barış sürecinde de Kürt kadını, mücadele,direniş ve uzlaşı ruhuna uygun bir tutum sergileyecektir” dedi.

 

CEMAL, SINIR ÖLÜMLERİNİ VAN HABER’DEN DİNLEDİ

 

İki saati aşkın sohbette, sürece dair bir çok konu konuşulup tartışılırken, bir haftayı aşkın zamandır Kürt halkının söylemlerini dinleyen Hasan Cemal, dile getirilen taleplerin genelde aynı olduğunu ve Türkiye’nin Kürt sorununu çözmekten başka bir şansının olmadığını söyledi.

BDP’li yönetici ve siyasetçilerle yaptığı sohbet sırasında, Van Haber Gazetesinde yer alan ve önceki gün İran sınırında, İran askerleri tarafından öldürülen 36 yaşındaki Arif Noyan ile ilgili manşet haberini de detaylı okuyan Hasan Cemal, Genel Yayın Yönetmenimiz Naif Yaşar tarafından kendisine yöneltilen sorulara şu cevapları verdi.

 

N.Y: hocam AK Parti Hükümetinin bu üreci başarıya ulaştırma şansı var mı?

 

H.C: Ortadoğu’da büyük bir güç olmayı düşünen ve liderliğe soyunan bir anlayışın, hedefine ulaşabilmesi için bu süreci başarıya götürmesinden başka alternatifi yoktur.

 

N.Y: Aksi durumda ne olur?

 

H.C: Türkiye 90’lı yılara geri döner, ekonomisi geriler, iç istikrar bozulur, istikrarın olmadığı bir yerde ekonomik refah olmaz, önünüzü görmek ve açmak zorundasınız. AKP ve BDP bu bölgede iki önemli büyük güçtür. Bu güçlerinin bilincinde hareket etmeliler.

 

N.Y: Yaşanan sınır ölümleri, kadına karşı şiddet konusunda ne düşünüyorsunuz?

 

H.C: İki gün önce Nusaybin Belediye Başkanı  Ayşe Gökkan hanımefendi ile görüştüm. Çok profesyonelce ve akıllı tespitlerde bulundu. Diyordu ki,  ‘Biz kadınlarımızı dağa devlet öldürsün diye göndermedik. Orada özgürleşsinler diye gönderdik’  diyordu. Başkan çok haklıydı. Kürt kadını artık farklı bir yerdedir ve mücadelenin içindedir. Gittiğim her yerde kadınlarla sohbet etme şansı buluyorum ve çok bilinçli, birikimli olduklarına tanık oluyorum.

 

Sınır ölümlerine gelince, sınırlarda bu kadar ölümün olması çok şaşırtıcıdır. Sizler,  “Yoksulluktan, fakirlikten kaçağa gittikleri için öldürülüyorlar” diyorsun ve verdiğiniz rakamlar çok korkutucu rakamlardır. Eğer ki barış ortamı yaratılırsa, ekonomi büyür, halkın gelir düzeyi yükselir, kaçağa gidilmekten vazgeçilir ve insanlar ölmez.

 

N.Y: Hocam son bir soru. Bu kadar yer gezdiniz, halkı dinlediniz, dile getirilen söylem neydi ve barış söylemlerine rağmen, Kürt gençlerinin hala dağa gitme arayışında olmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

H.C: Son sorun ilginç. Bakınız..Savaş belki kolay olabilir. Ama barış zor bir iş. Dolayısıyla, bu işe gönül vermiş, arayışı farklı yerlerde arayan gençlerin hala böylesi bir istek içinde olmaları doğaldır. Her şeyin sihirli değnekle bitmesini beklemek sağlıklı olmaz. Bu tür arayışlar olabilir. Önemli olan bu zemini ortadan kaldırmaktır.

 

Halkın söylemlerine gelince, Kürt insanın barışı canı gönülden istediğine şahit oldum ve bu istemleri yazılarımda paylaşıyorum. Bölgede barıştan ve uzlaşıdan yana güzel bir hava esiyor. Zira sanki herkes ağız birliği yapmışçasına konuşuyor. Bu da umut veriyor.

Editör: Wan Haber