Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, yöneticilik sınavını kazanan yönetici adaylarının sabırsızlıkla atamalarının yapılmasını beklediğini belirterek, "Yönetici atamaları yazılı sınav sonuçlarına göre hemen yapılmalıdır" dedi.
Yazılı açıklama yapan Bostan, yöneticilik sınavını kazanan yönetici adaylarının sabırsızlıkla atamalarının yapılmasını beklediğini ifade etti. Bostan, "Mevcut Yönetici Atama Yönetmeliği'ne göre sınava dayalı atamaların Ocak-Şubat aylarında yapılması gerekirken, Milli Eğitim Bakanlığı yönetici atamalarını hala yapmamıştır. Atamalar konusunda kimi iller duyuruya çıkmış, kimi iller hiç duyuruya çıkmamış, kimi iller ise önce duyuruya çıkıp, sonra bu duyurusunu geri çekmiştir. Duyuruya çıkan illere telefon edilerek, duyuruları geri çektirilmektedir. Bu konuda sorumluluk makamında olan kişi, İnsan Kaynakları Genel Müdürü'dür. Ancak genel müdürün sorumluluk makamında olmasına karşın, sorumsuzca davranması ve yönetici adaylarını belirsizliğe mahkûm etmesi eğitimcilerin tüm huzurunu kaçırmıştır" dedi.
Yöneticilik sınavlarını kazanmış ve atamalarının yapılmasını bekleyen eğitimcilerin şu anda kendilerini neyin beklediğini bilmediğini belirten Bostan, "Sınav kazanmış olmanın yanı sıra ilave şartlar getirileceği yönünde kaygılar taşıyan yönetici adayları, 'Hak kaybına uğrar mıyız?' sorusunu sıkça sormaktadır. Yaşanan bu belirsizliğin ortadan kaldırılması ve sınava dayalı yönetici atamalarının bir an önce takvim çerçevesinde yapılması için İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü bir an önce illere bilgi vererek, harekete geçmelidir. Aksi takdirde, Türk Eğitim-Sen olarak İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak hakkında suç duyurusunda bulunacağız" ifadelerini kullandı.
Hanefi Bostan, "Öte yandan Bakanlık; sendikamızın sınava dayalı yönetici atamalarının yapılmasının gerekliliğine ilişkin yazımıza, '652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında mevzuatta düzenleme yapıldığı, düzenlemenin tamamlandığında gerekli açıklamanın yapılacağı' şeklinde bir cevap vermiştir. Bu noktada Bakanlığın; 652 sayılı KHK'da yer alan okul müdürlüğü için yapılacak atamalara sözlü sınav düzenlemesine yönetmelikte de yer vereceği söylenmektedir. Ayrıca yönetici atamalarında üç kişi arasından birinin valiler tarafından seçilerek atanması yönünde bir düzenleme getirileceğine ilişkin gerek Başbakan'ın, gerekse eski Bakan Ömer Dinçer'in açıklamaları mevcuttu. İşte tüm bunlar endişelerimizi giderek artırmaktadır. Öncelikle belirtmek isteriz ki bu uygulamalar hem yöneticilik sınavlarını kazanmış adaylar için büyük bir haksızlıktır, hem de yönetici atamalarında art niyetin egemen kılındığının delilidir. Son derece sakıncalı ve Türkiye gerçekleriyle örtüşmeyen bu uygulamalar hayata geçerse, yaşanacak olumsuzlukları tasvir etmemiz bile mümkün olmayacak telafisi zor bir döneme girilecektir" dedi.
Yönetici atamada mülakat ve mülki idare amirlerine inisiyatif verilmesi söz konusu olduğu zaman torpilin devreye gireceğini iddia eden Bostan, "Masa başı ilişkiler öne çıkacak, liyakat ilkeleri göz ardı edilecek, makama layık olmayan, alın teri dökmeyen insanlar atanacak ve çalışma barışı tamamen bozulacaktır. Siyasi iradenin valiler üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, yönetici olacak kişileri aslında siyasi partilerin il başkanlarının ya da yöneticilerinin seçeceğini söylememiz abartılı olmayacaktır. Eğitimi tartışmalı bir konuma getirecek bu uygulamalar, yeni bir dönemi başlatacaktır: Artık hak eden değil, hak dilenen atanacaktır. Yönetici olarak atanmak için bilgi, birikim, liyakat değil; başka ölçütler ön plana çıkacaktır" dedi.
Torpile asla müsamaha gösterilmemesi gerektiğine dikkat çeken Bostan şunları kaydetti:
"Hatırlanacağı üzere daha önceki yıllarda yapılan her torpilli atama yargıdan dönmüştü. Yargıdan belki de en fazla tokat yiyen Bakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı olmuştu. Dolayısıyla yönetmelikte mülakat uygulamasının getirilmesi yine eğitimciler ile Milli Eğitim Bakanlığı'nı karşı karşıya getirecek, eğitimcilerin hakkını yargıda aramasına yol açacaktır. Bu minvalde Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelik çerçevesinde yapılacak yönetici atamalarında sadece yazılı sınav sonuçlarına göre yönetici atama uygulaması devam etmelidir. Mülakat ve üç yönetici adayından birinin seçilerek atanması gibi saçma, akla ve vicdana aykırı, torpil kokan uygulamalardan uzak durulmalıdır. Aksi takdirde Bakanlık sarsıcı bir depremin yaşanmasına engel olamayacak ve enkaz altında kalacak; Bakan Nabi Avcı ise bu işten çok büyük yara alacaktır. Bakan Avcı, art niyetli bürokratlarının sözlerine kanmamalı, konuya vicdan muhasebesi yaparak yaklaşmalı, bu tür uygulamaları akıl süzgecinden geçirmelidir. Hakkaniyetli bir bakan olacağına inandığımız Avcı, kayırmaya asla müsamaha göstermemeli, tüm eğitim çalışanlarını kucaklamalıdır. Yönetici atama yönetmeliğinin nasıl bir şekle bürüneceğini göreceğiz. Türk eğitim-sen olarak sadece yazılı sınava dayalı yönetici atama uygulamasının devam etmesini istiyoruz. Sayın Nabi Avcı'nın ilk büyük sınavı bu olacaktır."
(ET-CC-Y)

09.02.2013 12:43:12 TSI

Editör: Wan Haber