Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "60 bin ücretli öğretmen çalıştırılırken Şubat'ta atama yok demek ne anlama geliyor?" dedi.
Bostan yaptığı açıklamada; "Nabi Avcı'nın Milli Eğitim Bakanı olmasıyla ataması yapılmayan öğretmenler tekrar gündeme geldi ve Şubat'ta atama umudu doğdu. Ancak Sayın Başbakan valiler toplantısında, bütçe imkânlarından bahsedince, Bakan Nabi Avcı da Şubat'ta atama yok diye açıklamayı yaptı. Bu açıklamalar Şubat ayında atama bekleyen öğretmen adaylarını büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Nabi Avcı, bir Milli Eğitim Bakanı olarak ataması yapılmayan öğretmen konusunda bir sorumluluk alabilir, bunu hayata geçirebilirdi. Ancak o da Başbakan'ı ikna etmek yerine talimatı uygulamayı daha rahat ve kolaycı bir yol olarak seçti. İsterdik ki, Sayın Nabi Avcı, Başbakan'a şuan görev vermek zorunda kaldıkları 60 bin ücretli öğretmenle eğitim öğretim faaliyetini yapmak zorunda kaldıklarından, 4 4 4 eğitim sisteminin 100 bin yeni öğretmen ihtiyacı doğurduğundan bahisle, Şubat'ta öğretmen ataması yapılmasının kaçınılmaz olduğundan bahsedebilirdi. Fakat bunlar olmadı, Başbakan bütçe imkânı elverişli değil, dedi, Nabi Avcı da bu konuda daha ileri gitmeyi uygun bulmadı" şeklinde ifade kullandı.
Beklentilerinin Şubat'ta öğretmen atamasını yapılması olduğuna dikkat çeken Bostan, "Sayın Nabi Avcı ile ilgili peşin bir hüküm içinde olmadığımızın bilinmesini istiyoruz. Nitekim il içi ve öğrenim özrü atamaları hariç olmak üzere eş ve sağlık özrü ile ilgili Şubat'a atanma hakkının verilmesini olumlu ve doğru bir yaklaşım olarak değerlendirdik. Beklentimiz Nabi Avcı'nın Şubat'ta öğretmen ataması, öğretmenlerin ve akademisyenlerin gasp edilen özlük hakları ve sefaletten kurtarılmaları konusunda ısrarcı olmasıydı. Hiçbir makam sıfır riskli değildir, Milli Eğitim Bakanlığı da risksiz bir makam değildir. Bir takım riskleri göze almadan bakanlık yapacağım iddiasında olanlar, o koltuklarda oturur giderler ve esamileri bir daha okunmaz. O halde Nabi Avcı risk alarak bakanlık yapmayı tercih edebilmelidir. Öğretmen ihtiyacını karşılamak Milli Eğitim Bakanlarına kanunların verdiği bir sorumluluktur. O halde 60 bin ücretli öğretmenle bu sorumluluğu yerine getirmiyorsunuz anlamı çıkmaktadır. Bu 60 bin ücretli öğretmenin yaklaşık 11 bini iki yıllık yüksek okul mezunu ise, bu tablo beni ilgilendirmiyor deme hakkınız hiç kalmamış demektir" diye ifade kullandı.
MEB Bakanı Nabi Avcı'dan yeni girişimler beklediklerini belirten Boskan, "Bu sebeplerle Şubat'ta öğretmen ataması konusunda Sayın Nabi Avcı bir takım yeni girişimlerde bulunmalıdır. Bütçe imkânı sözleri Sayın Başbakan'ın daha önceki açıklamaları ile çelişmektedir. Kişi başına düşen milli gelirin 2 bin 500 dolardan 10 bin 500 dolara çıktığını, hazinenin tıka basa dolu olduğunu, Türkiye'nin dünyanın 16. büyük ekonomisi olduğunu da açıklayan Sayın Başbakan değil midir? O halde bu kadar büyük ekonomiden ataması yapılmayan öğretmenlerimizin faydalanmaması için hiçbir sebep yoktur. Siyasi irade işsiz umutsuz bırakılan, geleceklerinden gün geçtikçe umudunu kesen bu genç öğretmenleri görmek, ellerinden tutmak zorundadır. Şubatta atama yapmayacağım ifadesi bir kör inat haline getirilmemelidir. Söz konusu ülkenin gençleri, söz konusu ülkenin eğitim öğretimdeki ihtiyaçları ise herkes vebal altındadır" dedi.
Bostan sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk Eğitim Sen olarak, 350 bin gencimiz adına ülkeyi yönetenlerden bir feraset bekliyoruz. Haklarını arayan bu evlatlarımıza siz sahip çıkmazsanız kim sahip çıkacaktır. Bugüne kadar 36 ataması yapılmayan öğretmenimizin intiharı, olayın vahametini ortaya koyacak kadar büyük bir acıdır. Bu acıyı yüreklerinde duymayanların bu ülkenin yöneticisi olduğunu, vicdanı, izanı olduğunu dahi düşünmek mümkün mü? O halde ne bekliyorsunuz? Şubatta atama yok demek kolay, ancak bunun ne anlama geldiğini hiç düşündünüz mü?"
(AS-Eİ-Y)

02.02.2013 22:52:49 TSI

Editör: Wan Haber