Sanat Sokağı’nda düzenlenen ve Van İnsan-Der üyesi Filiz Şan tarafından Türkçe okunan basın açıklaması, İnsan-Der Van Şube Başkanı Abdurrahim Orhan tarafından ise Kürtçe okundu. Halepçe katliamının Şeyh Said, Zilan, Dersim, Başbağlar, Hama, Uludere gibi katliamların en acısı olduğunu söyleyen Orhan, 5 binden fazla Müslüman Kürt’ü rahmetle andıklarını, bu katliamın sorumlularını da Allah’ın laneti ile lanetlediklerini söyledi. Açıklamada, “Size ne oluyor da, Allah yolunda ve ‘Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver’ diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?’ ayetini hatırlatan Orhan, “Bugün Halepçe ve bağlı bulunduğu Federal Kurdistan bölgesi, tarihten gelen uzun, meşakkatli ve haklı mücadelesi sayesinde zulümden ve diktatörlerinden kurtulmuş, milli haklarının çoğuna kavuşmuş; kendi kendini yöneten, içinde milletlerin medenice yaşadığı ve Ortadoğu için örneklik teşkil edecek bir coğrafya olmuştur” dedi.

Halepçe’ye karşı gösterilen duyarsızlığa ve ikiyüzlülüğe dikkat çeken Orhan, gerek uluslar arası kuruluşların gerekse İslam dünyasını Halepçe’ye sessiz kalışına benzer bir tavrın bugün de yaşandığını söyledi. Orhan, “Başta Saddam olmak üzere Ortadoğu diktatörlerinin bir bir devrilmesi, katliamlar üzerine kurdukları saltanatlarının yerle bir olması, hâla halklarına zulmeden; fıtri ve milli haklarını engellemeye çalışan, insanca ve refah içinde yaşamalarına imkan vermeyen İslam ve insanlık dışı yönetimlere bir ibret olmalıdır. Unutmamak gerekir ki zulüm ile âbâd olunmaz” ifadelerini kullandı.

Açıklamasında Uludere katliamına ve Suriye’de yaşanan insanlık dramına da değinen Orhan, “Topraklarında dünyanın iki güç bloğunun 3 yıldır sürdürdüğü kabul edilemez savaşta Suriye halkının yaşadığı katliamlar ile çektiği acıların bir an önce son bulmasını diliyoruz. Ne tuhaftır ki Roboski'de 34 masum sivilin katledilmesi olayına hata bile diyemeyip, özür beyan etmeyenler zalim Esad'ın katliamlarından rahatsız olduklarından söz etmektedirler. Meclis'in ancak 14 ay sonra raporunu yayınlayabildiği Roboski katliamının, iktidar tarafından manipüle edilmeye devam edildiği ve katliama uğramış köylüler ile yakınlarının ‘terörist’ olarak gösterilmeye çalışıldığı bir ortamda meclisteki 'Tek Kürt Partisi'nden yeterli tepki gelmemesi de dikkat çekicidir” diye konuştu.

Editör: Wan Haber