CHP Genel başkanı Gürsel Tekin, "Başbakan'ın önümüzdeki süreçte Türkiye'de daha demokratik, daha özgürlükçü bir anayasa talebi yok ki. Sayın Başbakan özellikle 2 tane yargı kararı ile ilgili intikam peşinde" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, ABD Büyükelçiliği'nde yaşanan patlamada hayatını kaybeden güvenlik görevlisi Mustafa Akarsu'nun ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Gazetecilerin alınmadığı taziye ziyaretinin ardından soruları yanıtlayan Gürsel Tekin, ziyaretin sadece bir taziye ziyarete olduğunu belirtti.
Basına kapalı grup toplantısında Deniz Baykal'ın konuşmasının basına sızdırılması ile ilgili değerlendirme yapan Gürsel Tekin, "Salın Baykal'ın ne konuştuğu önemlidir. Nereye sızdığının çok bir önemi yok. CHP olarak bizim çok kapalı işlerimiz yok. Sayın eski Genel Başkanımız Türkiye'nin son dönemlerde yaşadığı süreci Milletvekili arkadaşlarla paylaşmıştır. Kendisinin deneyimi ve tecrübelerinden faydalanmışızdır. Bu açıdan bizim kaygılanacağımız ya da kamuoyunun kaygılanacağı bir şey yok. Bundan bir rahatsızlığımız yok" diye konuştu.
"Deniz Baykal'ın konuşmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki soruya ise Tekin, "Sayın Baykal çok net ifade etti, hem ulusalcı olduğunu, hepimizin ulusalcı olduğumuzu, hepimizin yenilikçi olduğumuzu ifade etti. CHP'de ısrarla bir ayrıştırma çabalarının olduğunu biliyoruz. Böyle bir ayrışma söz konusu değil. Türkiye'nin yaşamış olduğu sıkıntıları paylaşıp, bu doğrultuda arkadaşlarımızın Sayın Genel Başkanımıza destek vermesini arzu ettiğini ifade etmiştir" ifadeleriyle cevap verdi.
Anayasa konusunda bir soruya ilişkin konuşan Gürsel Tekin, "Bana sorduğunuz bu soruyu keşke AK Parti yetkililerine de bir sormuş olsaydınız. 2010 yılında referandum yapılırken özellikle Başbakan'ın ve AK Parti yetkililerinin önümüzdeki süreçte daha bağımsız bir yargı olacağını ifade etmişlerdi ve seçimden hemen sonra CHP'nin de talebi, evet yeni bir anayasa sürecine giriyoruz, yeni anayasa sürecinde bu referandumdan geçmiş 24 maddenin de tekrar gözden geçirilmesini ifade ettiğimizde buna en sert tepkiyi Sayın Başbakan vermişti, 'hayır, bu daha yeni referandumdan geçti, bunlara dokunmayacağız' demişti. Ne oldu da Sayın Başbakan şimdi bunlara dokunuyor, niye sormuyorsunuz? Ne olduğunu biz biliyoruz. Sayın Başbakan'ın önümüzdeki süreçte Türkiye'de daha demokratik, daha özgürlükçü bir anayasa talebi yok ki. Sayın Başbakan özellikle 2 tane yargı kararı ile ilgili intikam peşinde. 1 tanesi kendisinin 'kardeşim' dediği Sayın Gül ile ilgili. Bir gece yarısı kanun teklifi ile 'kardeşim' dediği Gül'ün siyasetini men etmemiş miydi? Sayın Gül çaresiz kalınca CHP ana muhalefete seslendi. 'Ana muhalefet gereğini yapar' demişti. Sayın Gül merak etmesin elbette eğer bir aykırılık varsa CHP bunun gereğini yapacak. Çok güzel bir sloganımız var bizim, 'başın düşerse dara, CHP'yi ara' Sayın Gül'de CHP'yi arayarak sıkıntısını ifade etmişti. CHP Anayasa Mahkemesi'ne götürünce, Anayasa Mahkemesi doğru karar vermiş, çünkü kanunda yasayı değiştirmişler. Bu karar gerek AK Parti yetkililerini gerek Sayın Başbakan'ı son derece rahatsız etti, bu rahatsızlıklarını da kamuoyuna ifade etmişlerdi. İkinci karar da odalarla ilgili olan karardı. Her iki karardan kaynaklı Sayın Başbakan'ın rahatsızlığı. Yoksa eğer 'daha özgürlükçü daha demokratik, daha evrensel bir hukuk getireceğiz' diyorlarsa CHP olarak biz hazırız buna" şeklinde konuştu.
Bu süreci CHP'yi parçalamaya yönelik olup olmadığının sorulması üzerine, "CHP'yi parçalamaya hiç kimsenin gücü yetmez, siz AK Parti'ye bakın, önümüzdeki süreçte AK Parti'yi izleyin" ifadelerini kullanan Tekin, Cilvegöz Sınır Kapısı'nda yaşanan patlama ile ilgili ise şu açıklamada bulundu:
"Elbette süreci takip ediyoruz. Bizim süreçte anlayamadığımız, kamuoyunun da sorması gerekenler var. Birincisi, siz iktidar milletvekillerine, iktidar bakanlarına oradaki patlamayı izletip, ana muhalefete izletmiyorsanız bizim demokraside geldiğimiz nokta burası. Nerden görüyoruz biz onları, Anadolu Ajansı'nın kameralarından görüyoruz. Hatay'da bütün sınır boyunu gezdim, iki ülke düşünün, gerek bizim, gerek Suriye tarafında güvenlik önlemleri vardı. En azından güvenlik görevlilerinin kulübeleri vardı, bütünü kaldırıldı. Haberlerinizde 'sınır' diye kullanıyorsunuz, neresi sınır? 3 aydır kaldırılan sınırın sınırımı olur, neresi sınır? Sınır dediğiniz yerde güvenlik olur, güvenlik var mı? Güvenliğin olmadığı yerde bu sorunlar yaşanıyor. Eğer siz başıboş, kontrolsüz bir bölge oluşturmak isterseniz, oluşturursanız, oluşturacağınız kontrolsüz bölgede daha neler olur önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz."
(DY-YHY-Y)

13.02.2013 14:51:28 TSI

Editör: Wan Haber