HDP Van Milletvekili Nazmi Gür, AKP hükümetinin Türkiye'yi AB'den uzaklaştırıp Şanghay Birliği'ne dahil etmeye çalıştığını belirterek, "Katar'dan Rusya'ya bir hat çizildiğinde Türkiye'nin dünyadaki yeri ortaya çıkacaktır. Bu, son derece tehlikeli bir eksen kaymasıdır" dedi.

Meclis'teki bütçe görüşmelerinde hükümetin dış politikasını değerlendiren HDP Van Milletvekili Nazmi Gür, içeride yaşanan krizin dışarıya da yansıdığına dikkat çekerek, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik perspektifini yitirdiğini söyledi. AB süreci rafa kaldırılır, demokratik süreç işletilmez ve reformlar hayata geçirilmez ise çok daha geri bir noktaya gidileceğini belirten Gür, "Bu totaliter yaklaşım, bu otoriter yaklaşım Türkiye'yi hiçbir yere götürmez. Olsa olsa biz, Ortadoğu'da ortalama bir ülke oluruz. Türkiye'nin bölgesel rolü giderek erozyona uğrar. Oysa biz, bu ülkenin demokratikleşerek, kendi iç sorunlarını çözerek ve 'süreç' adı altında Kürtlerle barışını gerçekleştirirse, çevresindeki Kürtlere, diğer halklara doğrudan el uzatırsa, demokratik ilişkiler kurarsa, bunun Türkiye'yi kendi bölgesinde lider ülke yapabileceğini ve kendi ülkesinde gerçekten önemli demokratik bir rol oynayabileceğini öteden beri savunuyoruz. Yoksa bu güvenlikçi, bu otoriter yaklaşımlarla Türkiye'nin Ortadoğu'da lider ülke olma ve kendi bölgesinde güç olma iddiası da havada kalır. Temelsiz kalır" diye belirtti.

AB hedefini yitiren Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne yanaştığı görüşünü dile getiren Gür, şöyle devam etti: "Putin'in ziyaretinin ardından bugünlerde Katar Emiri Türkiye'de. Bir hat çizin Rusya'dan Katar'a, böylece Türkiye'nin dış dünyadaki yerini de tespit etmiş olursunuz. Bu son derece tehlikeli bir eksen kaymasıdır. Sadece dış politikada değil, iç politikada da ciddi bir eksen kaymasıdır."

Otoriter rejim kurumsallaştırılıyor

Özellikle bölgede DAİŞ'in yarattığı tehdit karşısında hükümetin tavırsız kalmasının Türkiye'yi uluslararası alanda çok ciddi biçimde zor duruma düşürdüğünü kaydeden Gür, "Öyle ki Washington'daki önemli 'think tank'ler AB'ye çağrıda bulunarak Türkiye'nin üye olamayacağını ve sürecinin askıya alınmasını bile önerir duruma gelmişlerdir. Bunu gerçekten Türkiye açısından büyük bir talihsizlik olarak görmekte fayda var. Çünkü bu hükümet demokratik bir ülke istemiyor, arzulamıyor herhâlde, kendi otoriter rejimini kurumsallaştırmak, yerleştirmek çabasında" diye konuştu.

Bütçe militarist yapılara

Hükümetin, yeni "güvenlik" yasaları ve otoriterleşmeye gerekçe olarak, Türkiye'nin yakın bölgesinde yaşanan olayları gösterdiğini belirten Gür, şunları aktardı: "AKP kendi ihtiyaçlarını ve bundan sonraki ömrünü uzatabilmek, kurumsallaşabilmek için bütçe hazırlıyor. Bu bütçenin önemli bir kısmını militarist yapılara aktarıyor. Güvenlik paketleri bunun sonucudur. Oysa bu parlamentoda hak ve özgürlükler alanının genişletilmesi paketlerinin geçmesi gerekiyordu ama tam tersi, farklı alanlarda demokratikleşmeyi sağlayacağımıza, giderek otoriterleşen bir hükümet anlayışı, yönetim anlayışı ve giderek otoriterleşen bir devlet ve bu devletin yurttaş karşısına demir yumrukla çıktığı bir görüntü var." 

Editör: Wan Haber