Milletlerarası Para Fonu'nun (IMF), Güney Kıbrıs'ın astronomik bulduğu borcunun sürdürülebilir olmadığı inancıyla kurtarma operasyonuna katılmasının şüpheli olduğu, pratik ve hukuki sebeplerin Rum borcunun "tıraşlanmasını" imkânsız hale getirdiğini bildirdi.
Kıbrıs Rum Kesiminde Haftalık olarak yayınlanan Kathimerini Gazetesi, Brüksel çıkışlı haberini "'Yunanistan Düzeyinde' Borca Sürükleniyoruz... IMF: Meblağ Kıbrıs İçin Astronomik ve Avrupa Mekanizmaları'ndan Katkı Gerekecek" başlığıyla manşete çekti.
Gazete, IMF'nin Güney Kıbrıs'ın, Avrupa Destek Mekanizması'ndan istemek zorunda kalacağı, ekonomisinin büyüklüğü açısından astronomik seviyedeki borcu aldıktan sonra, halen yüksek düzeydeki kamu borcunun 'Yunanistan seviyesine' fırlayacağı görüşünde olduğunu yazdı.
Son Eurogroup toplantısında bazı ülkelerin Güney Kıbrıs'a Finlandiya'da uygulanan yeniden yapılandırma modelini tavsiye ettiği, ancak Komisyon Temsilcisi Olli Rehn'in "Yunanistan'dan sonra tıraşlamayı, bu kadar küçük ölçekteki bir devlete uygulayacak olursak, bir daha kimse Euro Bölgesi'ne yatırım yapmayacak" uyarısında bulunduğunu hatırlatan gazete özetle şunları yazdı:
"Almanya, IMF'nin; Avrupa Mekanizmaları'nın Kıbrıs bankalarını doğrudan sermayelendirmesi, bu paraların Kıbrıs'ın kamu borcunda hesap edilmemesi teklifini de kabul etmiyor. Berlin, böyle bir şeyin İspanya, İrlanda ve Yunanistan'da da borcun hafifletilmesi yönünde benzer hareketlere yol açacağını, Kuzey Avrupa devletlerinin buna karşı çıkabileceğini düşünüyor. Kıbrıs borcunun sürdürülebilirliğinin tesisi yönündeki bütün 'etkin' alternatifler Euro Bölgesi tarafından reddedildiği için IMF'nin Kıbrıs'ı kurtarma programına katılıp katılmayacağı sorusu gündeme geliyor."
Gazete Rum bankalarının ihtiyaç duyulan meblağı 10,5 milyar Euro olarak öngören Pimco'dan çıkacak nihai rakam beklenirken, Brüksel ve Frankfurt'un, Rum borcunun "tıraşlanmasını" gerektirmeyecek başka alternatif arayışına girdiğini yazdı.
Habere göre Pimco'nun Rum bankacılık sektöründe yapılan denetimden ortaya çıkan hazırlık verilerinin, bankaların ihtiyaç duyacağı paranın tahmin edilenden de fazla olacağını ortaya koyuyor.
Bunun neticesinde Güney Kıbrıs'ın talep edeceği Avrupa kurtarma paketinin toplam maliyeti GSYİH'sının yüzde 100'ünü aşacak. 15 Ocak'ta çıkması beklenen nihai raporda ihtiyaç duyulacak meblağla alakalı beklentiler menfi revizyona (9,3 milyar yerine en az 10,5 milyar Euro) uğrayacak, bu da Rum yönetimi ile Troyka arasındaki halen zor olan müzakereleri daha da zorlaştıracak.
Gazeteye göre memorandumun imzalanması için prosedürün Eurogroup'un 21 Ocak'taki toplantısında tamamlanması hedefi artık Brüksel tarafından gerçekçi görülmüyor. Güney Kıbrıs, Eurogroup'un 11 Şubat'taki toplantısında, yani Rum başkanlık seçimlerine günler kala, Destek Mekanizması'na girmeyi umabilir.
RUM BORCUNUN "TIRAŞLANMASI" İMKÂNSIZ
Gazete, Rum borcunun büyük bölümü (yaklaşık yüzde 70'i) Rum kurumsal yatırımcıların elinde bulunduğundan, tıraşlanmasının özellikle zor olduğunu, bunun da; yapılacak bir tıraşlamanın Rum ekonomisi içerisinde büyük kayıplar olması ve Güney Kıbrıs'ın kurtarılması için gereken meblağın azalmak yerine artması anlamına geleceğini yazdı.
Gazete, Güney Kıbrıs örneğinde, tıraşlamayı engelleyen hukuki nitelikte ciddi engeller de bulunduğuna işaret ederek bu nedenle Washington, Brüksel ve Frankfurt'un sürdürülebilirliğin sağlanması için "alışılmamış" başka bir çözüm arayışına girdiğini yazdı. Gazete, bu 'alışılmamış' çözümün; Avrupa Merkez Bankası'nın en azından bir bankanın denetimine müdahil olması ve bankaların direkt sermayelendirilmesi kapısını açacağına işaret etti.
KARA PARA VE BORCUN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SIKINTISI YAŞAYAN GÜNEY KIBRIS AB İÇERİSİNDEKİ BİR MÜTTEFİKİNİ KAYBEDİYOR...
Fileleftheros "Memorandum Kaygan Zeminde... Ekonomiyi Kurtarma Trenine Yetişmek İçin AB'de Savaş" başlığıyla manşete çektiği Brüksel çıkışlı haberinde Rum Yönetimi'nin, memorandumun kabul edilmesine dair bir ilke kararı almak hedefiyle hareket ettiğini ancak karşısına birçok mesele ve tuzak çıktığını, önümüzdeki haftaların, ekonomisini kurtarma trenine yetişip yetişemeyeceği noktasından belirleyici olacağını yazdı.
Habere göre, Almanya'nın başını çektiği bir grup, Euro Bölgesi üyesi devletin hem takvimi hem de Rum memorandumunu belirsizlik içerisinde bırakırken, Rum Yönetimi'ne; Eurogroup Başkanı Jean Claude Juncker, Komisyon Başkan Vekili Olli Rehn ile Troyka üyesi ve Komisyon'un Ekonomi ve Para Konuları Müdür vekili Martin Fervei destek çıkıyor.
Adı geçen üç yetkilinin ödemelerin durması senaryosundan kaçmak için Ocak sonu veya en geç Şubat başlarında memorandumla ilgili bir ilke kararı alınması yönünde çalıştıklarını belirten gazete, Güney Kıbrıs'ın; Rus kara parası aklandığı, kamu borcunun sürdürülebilir olmadığı, v.b. şeklindeki sorunlarına Juncker'in Eurogroup başkanlığından ayrılacak olmasının da eklendiğini vurguladı.
EUROGROUP BAŞKANLIĞINA JUNCKER'İN YERİNE "ALMANYA'NIN TRUVA ATI" GELİYOR...
Habere göre Rum Maliye Bakanı Vasos Şarlis'in istediği gibi, memorandum için 21 Ocak 2013'e kadar anlaşmaya varılması takvimini getirmeye çalışan Juncker, 2013 başlarında Eurogroup başkanlığından ayrılacak ve yerine Hollanda Maliye Bakanı Geroun Daiselblom'un gelmesi bekleniyor.
Geroyn Daiselblom'un "Berlin'in Truva Atı" olarak bilindiğini ve Hollanda medyasında, Rum memorandumu konusunda katı bir çizgi izleyeceği yönünde haberler çıktığını vurgulayan gazete, bu değişikliğin, AB içerisinde verdiği savaşta bir müttefikini kaybetmek üzere olan Güney Kıbrıs için kritik bir dönemde gerçekleşeceğine dikkat çekti.
(MG-CTŞ-D)

30.12.2012 17:36:12 TSI

Editör: Wan Haber