Uluslararası Braille Kur'an Konferansı'na katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan her görme engelli Müslümanın dinini ortak bir Kur'anı Kerim'den öğrenmesi gerektiğini belirterek, "İslam evrensel bir din, Ezan ve Kur'an-ı Kerim her yerde aynı. Öyleyse kabartma Kur'an-ı Kerim ve Elifbası da her yerde aynı olması bu dinin evrenselliğinin gereğidir" dedi.
Türkiye'de görme engellilere Kabartma Kur'an hizmeti veren Türkiye Beyazay Derneği'nin girişimiyle, İslam tarihinde ilk kez gerçekleştirilen "Uluslararası Braille Kur'an Konferansı", Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın katılımıyla Esenyurt Belediyesi Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Konferansa Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın yanı sıra AK Parti Milletvekilleri Feyzullah Kıyıklık, Tülay Kaynarca; Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaren, Türkiye Beyazay Derneği Başkanı Lokman Ayva ve çok sayıda kişi katıldı. Esenyurt Belediyesi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen konferansa Endonezya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Hindistan, İngiltere, Malezya, Mısır, Pakistan, Suudi Arabistan, İran Ürdün ve Filistin gibi İslam ülkelerinden çok sayıda görme engelli katıldı. Konferans Sultanahmet Camii müezzinlerinden İbrahim Altıntaş'ın Kur'anı Kerim okumasıyla başladı. Konferans kapsamında kabartma Kur'anı Kerim standartları, evrensel bir Braille Kur'an yazım sisteminin oluşturulmasının yolları tartışıldı.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yaptığı konuşmada, konferansın İslam'a büyük bir hizmet olduğunu belirterek, "Toplantının adı çok önemli Uluslararası kur an öğreneme ve öğretme noktasında en önemli çalışmalardan bir tanesi. Bu fikri ortaya koyanlara destek verenlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bizim medeniyet anlayışımıza göre 'Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir diyor. Sadece engelli olmayanlara değil, engelli olan her bir Müslüman'a Kur'anı öğrenecek, öğretecek imkanları sağlamak da hepimizin birinci derecede görevidir" diye konuştu.
"HER ENGELLİNİN OKUYABİLECEĞİ STANDARDI TEK BİR KUR'AN-I KERİM OLUŞTURMAK"
"Engelli kardeşlerimizin Kur'anı Kerim okuma konusunda karşılaştıkları, ülkelerine göre farklı Kur'anı Kerim uygulaması sona ermeli" diyen Bozdağ, "Türkiye'deki engelli kardeşimizle Arabistan'daki, İran'daki, Malezya'daki dünyanın neresinde olursa olsun her engellinin okuyabileceği standardı tek bir Elifba, standardı tek bir Kur'anı Kerim oluşturmak. Bu doğru ve hayırlı bir iş. Neden Türkiye'den bir kardeşim Arabistan'dan aldığı Kur'anı Kerim'i okuyamasın. Ama maalesef teknolojiyi geliştirenler, bir yerde olan iyilikten, güzellikten başka yerler istifade etmesin. Belki ticari kaygılarla ya da başak kaygılarla bir takım farklılıklar oluşturuyorlar. İşte şimdi bu farklılıkları aşmaz zamanıdır" dedi.
Konferansın çıkan sonucun tüm dünyada ortak bir Kur'anı Kerim öğrenme metoduna zemin hazırlayacağı için önemli olduğunu vurgulayan Bekir Bozdağ, "Bu konferans belki ortak bir anlamda Elifba'nın, ortak bir Kur'anı Kerim öğretme metodunun, ortak bir Kur'anı Kerim'in yazılışının ortaya çıkarılmasına yol açacak ve bu anlamda da çok hayırlı bir hizmeti de ortaya koymuş olacak. Gelişen teknolojinin imkanlarından daha güzel istifade edebilmek, hem de Müslüman olanlarla Müslüman olmayıp da Müslüman olmak isteyenlere daha fazla hizmet edebilmek bakımından çok anlamlı ve önemli olduğunu gördüğüm bu organizasyona başarılar diliyorum" şeklinde konuştu.
İslam'ın evrenselliğine değinen Bozdağ, "Bu işe gönülden koşan, gönülden sahip çıkan kişilere, sivil toplum örgütlerine ayrıca teşekkür ediyorum. Onlar bu farkındalığı yaratıyorlar. Onlar, bu konudaki sahiplenme bilincini daha ileri noktalara taşıyorlar. Taşımaya da devam edeceklerdir. Dilerim ki, bu konferans sonrasında ortak bir dil, ortak bir alfabe, ortak bir Kur'anı Kerim, ortak bir teknolojik yapı ve ortak bir yol haritası ortaya çıkarmayı başarırız. Zira İslam evrensel bir din, Ezan ve Kur'anı Kerim her yerde aynı. Öyleyse kabartma Kur'anı Kerim ve Elifbası da her yerde aynı olması bu dinin evrenselliğinin gereğidir. Öyleyse Müslümanlar olarak bizler bu gereği hayata geçirmekle mükellefiz" diye konuştu.
"BU AYETİN RUHUNU KAVRAYANLAR TERÖR ÖRGÜTLERİNE GİREBİLİR Mİ?"
Kur'an-ı Kerim'de bulunan ayetleri yaşayan insanların ırkçılık yapamayacağını ifade eden Bozdağ, şunları söyledi: "İnsanlar engelli olabilir. Çünkü hiçbirimiz kendimize dair tercihlerde bulunmuyoruz. Cenab-ı Allah'a dilekçe yazıp da annesinin, babasını, cinsiyetini, vatanını, dilini seçen yok. Bunlar Allah'ın takdiri. Allah birimizi öyle, birimizi böyle yaratıyor. Bu, onun takdiri. Hikmetinden sual olunmaz. Biz böyle bileceğiz, böyle hareket edeceğiz. Zira Kur'an'da böyle diyor Cenab-ı Allah: 'Biz sizi bir dişiden, bir erkekten yarattık. Sonra tanışasınız diye kavimlere ayırdık'. Din temsilcileri, sosyologlar bunun üzerinde ne kadar duruyor bilmiyorum ama bu ayet özü itibariyle ırkçılığı, ırklar arasındaki ayrımcılığı yasak eden bir ayettir. Arkasına da bir ölçü koyuyor. 'İnsanlar arasındaki üstünlüğün ölçüsü. Allah katında en üstün olanınız, Allah'a en iyi kul olanınızdır' diyor. Falan kavimden, soydan demiyor. Engeli ya da engelsiz demiyor. Bu ayetin manasını ruhunu kavrayan birisi ırkçılık yaparak, bir ırkın üstünlüğü için ölmeye, öldürmeye gidebilir mi? Terör örgütlerine girebilir mi? Giremez. Çünkü Allah ölçüyü koymuş. Ölçüler koyanlar bundan haberi olmayanlardır. Irkçılık davasında koşup insanları öldürenler veya öldürmeye koşanlar Allah'ın bu çağrısını bilseler bu yola gitmezler, gidemezler. Kimin kimden üstün olacağını Allah'tan başka kimse bilemez."
"KUR'AN SURELERİ BİR ÖĞÜTTÜR"
'Kur'an sureleri bir öğüttür' diyen Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Kur'anı Kerim'in insanların doğru yaşamaları için bir yol olduğunun altını çizdi. Bozdağ, Dileyen ondan öğüt alır, dileyen almaz. Cenab-ı Allah'ın ölçüsü Kur'an'da bu. Peygamber bile olsa, bu ölçü konusunda taviz yok. Öyleyse bizim de bu konularda aynı ölçüyü kendimize ölçü bilmemiz, aynı üsulde hareket etmemiz lazım. Din işleri yapmakta yarış yapan, kalbini de her türlü kötülükten arındıran bir yaklaşımı beraber ortaya koymamız lazım. İslam kimseye gücü üzerinde bir yük yüklemiyor. Engelliye sahip çıkan, onu diğerinden ayrı tutmayan, hatta onu daha ileri bir noktada tutan bir Peygamberin ümmeti, Kur'anı n imancısıyız bizde. Bu açıdan baktığımızda engelli kardeşlerimize yönelik çalışmalara daha büyük bir hassasiyetle sahip çıkma zorunluluğumuz var. Herkes bize gelsin diye beklersek hata ederiz. Esasında önemli olan biz gönlü dünyamızdaki, fikri dünyamızdaki engelleri ortadan kaldırıp kendi kalbimizdeki körlükleri, kulağımızdaki sağırlıkları, dilimizdeki haksızlık karşısında susmayı ortadan kaldırıp, hak ve hakikat bildiğimiz yolda koşabilmek ve bize ihtiyaç duyan herkesin ihtiyacını giderebilmeyi vazife edinebilmek çok önemlidir" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da yeni yapılacak ve şuan mevcut camilerde engelliler için yeni düzenlemeler yapıldığını kaydederek, engelli engelsiz herkesin dinini öğrenmek ve yaşamak hakkının olduğunu söyledi.
LOKMAN AYVA: "BEN RABBİMİN HAKKINDA ÇOK ŞEY ÖĞRENMEK İSTERSEM NEDEN GERİ PLANDA KALAYIM"
Türkiye Beyazay Derneği Başkanı Lokman Ayva, engellilerin İslamiyet'i yaşamlarına ve öğrenmelerine hiçbir şeyin engel olamayacağını ifade ederek, "Bazen diyorlar ki sağlama iş bulamıyoruz ki özürlüye iş bulacağız. Bazen İslam'ı önce özürlü olmayanlara tebliğ etmek lazım gelir diye şeyler gündeme geliyor. Kur'an'ı Kerim'in insanlara ulaşmasında önce kimlere tebliğ edilmesi gerektiğini Cenab-ı Hak buyuruyor. Ben Rabbimin hakkında çok şey öğrenmek istersem neden geri planda kalayım?" diye konuştu.
Ayva, tarihte birçok farklı ülkede özürlülerin öldürüldüğünü ifade ederek, "O civarlarda özürlüler öldürülüyor ve fuhuş sektöründe kullanılıyordu. Bundan 100 yıl önce 24 eyalette özürlülerin öldürülmesi serbestti. Eğer Kur'an'daki mesajlara göre yaşasaydık bu sorunlar olmayacak, insanlık mutlu olacaktı. Bu hayırlı hizmetin başlamasından çok memnunum" dedi.
Konferansın ardından Bekir Bozdağ, konferansta emeği geçenlere plaket takdim etti.
(HÇ-ÖFA-Y)

04.02.2013 14:32:23 TSI

Editör: Wan Haber