HDP Van Milletvekili Adem Geveri, Türkiye’deki çatışmalı süreci belirleyen en önemli meselenin Rojava ve Suriye olduğunu belirterek, çözümün de sadece Türkiye-PKK arasındaki bir müzakereyle olmayacağını söyledi.

Kürd meselesinin artık Türkiye'nin bir iç meselesi olmaktan çıktığını söyleyen Geveri, meselenin uluslararası bir boyut kazandığını söyledi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mesajları ve siyasetteki yansımalarına ilişkin BasHaber’in sorularını yanıtlayan HDP Van Milletvekili Adem Geveri, Öcalan’ın “Devlet hazırsa bu meseleyi 6 ayda bitiririz” yönündeki sözlerine ilişkin hükümet tarafından herhangi olumlu bir tepki gelmediğini belirterek, “Zaten hükümetin, devletin, Erdoğan'ın Çözüm Süreci’ne karşı olumlu bir beyanatı bulunmuyor” dedi.

“Onlar Öcalan’ın kendi değerlendirmeleriydi”

HDP'nin de daha çok Öcalan'ın sağlığı ve hayatıyla ilgili kaygıları olduğunu ve açlık grevleriyle de yasal bir hak olan görüşmenin talep edildiğini ifade eden Geveri, “Öncelikli olan hayatı ve sağlığı idi. Bununla birlikte Sayın Öcalan'ın çözüme ve sürece ilişkin değerlendirmeleri de kamuoyu ile paylaşıldı. Bunlar Öcalan'ın kendi görüşleri ve değerlendirmeleriydi. Herhangi bir siyasi görüşme sonrası açığa çıkan şeyler değildi” dedi. “Çatışmalı sürecin devam edeceği belli oluyor” Öcalan'ın daha önce de benzer açıklamaları olduğunu hatırlatan Geveri, yeni bir şey olmadığını belirterek “Ama kendisinin çözüme dair iradesinin olduğunu ve bu konuda üzerine düşeni yapacağını tekrar etmiş oldu. Hükümete, buna tekrar şans verilmesine dönük bir talebi oldu. Fakat hükümet tarafından herhangi bir tepki ve cevap verilmemiş. Doğal olarak da aşamalı olarak artarak devam eden bu çatışmalı sürecin bir ateşkesle durması yönündeki beklentiler de maalesef gerçekleşmedi. Bu çatışmalı sürecin daha da devam edeceği belli oluyor böylece” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’deki sorunlar Rojava’ya endeksli”

Türkiye'deki çatışmalı süreci belirleyen en önemli meselenin Rojava ve Suriye meselesi olduğunu ifade eden Geveri, meselenin salt bir Kürd – Türk meselesi olmaktan çıktığını ve uluslararası bir boyut kazandığını söyledi.

Türkiye'nin PKK-PYD ile yapacağı bir müzakerenin çözüm için yeterli olmayacağını kaydeden Geveri, “Bana göre uluslararası camianın Suriye'nin geleceğiyle ilgili tasarladığı çözüm modeliyle netleşecektir. Nitekim bu bayram arifesinde açıklanan ateşkesin de iyi sonuçlar doğurması ileriye dönük bir umut oluşturmakta. Bu da hem Kürd meselesini, hem Suriye’deki uluslararası meseleyi hem de Türkiye'deki sorunların büyük çoğunluğunun Rojava'ya endeksli olduğunu göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu.

“Uluslararası güçler, komşu ülkeleri masaya çekmeye çalışıyor”

ABD ve Rusya’nın Suriye’deki ateşkes anlaşmasına ve Rusya Genel Kurmay Başkanı’nın Ankara ziyaretine değinen Geveri, Rusya'nın geçtiğimiz günlerde Kürd güçlerle çatışmaması yönündeki ÖSO'ya yaptığı uyarıyı hatırlatarak, şöyle devam etti:

“ABD ve Rusya ile ve çeşitli muhalif gruplarla görüşmeler bir yandan devam ediyor. Anlaşılıyor ki uluslararası bir müdahaleyle Suriye meselesinin çözülmesi öngörülüyor. Burada özellikle de İran'ın, Türkiye'nin ve Arap ülkelerinin yaklaşımı çok önemli. Çünkü bu ülkeler demokratik ve özgür bir Suriye yaratmak ve özellikle onlar için önemli olan Kürd meselesine yönelik bir olumlu çözüm yaklaşımı geliştirmek dertleri şuan için yok. Uluslararası camia da bunun farkında olduğu için doğal olarak bir taraftan iç dengeleri dengelemek açısından rejim ve diğer muhalif kanatlar arasında bir uzlaşı ararken, diğer yandan da komşu ülkelere de diplomatik baskılar uygulanmakta ve onları da mümkün mertebe masaya çekerek hem Kürd meselesiyle yüzleşmeleri, hem de Suriye'de demokratik bir yönetimin oluşması için baskı uyguluyorlar. Doğal olarak da bu baskı gittikçe artacaktır. Bu baskı ileride ekonomik bakımdan da devam edecektir. Türkiye, İran ve Arap ülkeleri hala Kürd meselesinin ulusal bir mesele ve aynı zamanda da uluslararası bir mesele olduğunu ya görmek istemiyorlar ya da fakrında değiller. Ama uluslararası camia meselenin boyutunun ve Ortadoğu'nun barışı için de son derece önemli olduğunun farkında. Bu görüşmelerin söz konusu ülkelere bu meseleyi anlatmayı ve masaya çekmelerini amaçladığını düşünüyorum.” “Kürdlerin ağırlığının arttığının göstergesi” TEV-DEM ile Suriye muhalefeti arasında Mısır’da yapılan anlaşmaya da değinen HDP Van Milletvekili Geveri, PYD ve Suriye'deki Kürd bloğunun her geçen gün oradaki ağırlığının arttığını belirterek, “Daha önce Suriye rejimi ile PYD'nin işbirliği yaptığını iddia edenler, Esad'la işbirliği yapmak için sıraya girdiler. Doğal olarak da buradaki dengeleri gözeterek ve toplumun ihtiyaçlarını esas alarak birçok işbirliği yapılabilir” dedi.

Suriye muhalefeti ile PYD arasında daha diplomatik ve organik ilişkilerin kurulmasına çalışıldığını ifade eden Geveri, “Mısır'da yapılan anlaşma da bu bakımdan son derece önemli ve bence Suriye'nin barışı için ciddi anlamda Kürdlerin ağırlığını arttırmaktadır. Ayrıca daha meşru, uluslararası kabulü olan yapılarla Kürd hareketinin başarılı temaslarda bulunmasını olumlu buluyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Kürdlerin aleyhine gelişmemesi koşuluyla bu tür diplomatik temasları ve anlaşmaları desteklediklerini belirten Geveri, “Kürdlerin hak ve özgürlüklerinin ıskalanmaması lazım. İster Suriye hükümeti ile olsun, ister muhaliflerle, isterse uluslararası güçlerle olsun, Kürdlerin çıkarına karşı olmayan girişimleri destekliyoruz. Suriye'de demokratik bir rejimin oluşması ve daha sonraki süreçlerde Kürdlerin kendi hak ve özgürlüklerini elde etmesinin zeminini oluşturacaksa tabi ki destekleriz” dedi. “Türkiye ve benzeri ülkelerin Suriye'deki işgal teşebbüsleri orada daha ciddi karışıklık ve çatlaklara neden olacağı” değerlendirmesinde bulunan Geveri, “Bence Kürdlerin Suriye'deki demokratik çevrelerle daha organik ve kalıcı işbirliğine gitmesi sağlıklı ve olumlu bir gelişmedir” dedi. 

Kaynak: Bas Haber

Editör: Wan Haber