Gevaş Belediye Başkanı Sinan Hakan, bu çirkin görüntüyü ortadan kaldırmak için yıkılması talebinde bulunacaklarını söyledi. Başkan Hakan, buradaki görüntünün aslında Gevaş’a yakışmadığını belirterek şöyle konuştu: "Karşımızda Selçuklu döneminden kalan estetik anlamında bana göre İç Anadolu’da Divriği Ulu Camii neyse, bu bölgede de Halime Hatun Kümbeti eşdeğer bir öneme sahip. Mimarisiyle, estetiğiyle, işlemeleriyle, yansıttığı kültürle en azından Divriği’ye eşdeğer bir yapı. Ne yazık ki 2004’lerde başlayan bir süreç var. Gevaş’a o dönemde çok iyi bir yatırım gelme kararı alıyor. Çok planlı bir lise kuruluyor, bunun yanında büyük bir yurt binası kompleks olarak. Fakat bazı yerelde bu işi yönlendiren, bazı bürokratların diyeyim, bana göre yanlış aldıkları kararlarla olabilecek en yanlış yere kuruluyor."

Bölgedeki en eski İslam eserlerinin Gevaş'ta olduğunu anlatan Hakan, şunları söyledi: "Van Gölü'nün kuzeyinde Ahlat’tadır, güneyinde Gevaş’tadır. En eski İslam eserleri olarak ve o dönemin Selçuklu dönemi mimarisini, kültürünü, zenginliğini yansıtan en önemli eserlerdir. O eserlerde siz Türkleri görürsünüz, Kürtleri görürsünüz, Ermenileri görürsünüz, İran etkisini görürsünüz, İslam çatı etkisini görürsünüz. Bütün bunların bütünleştiği eserlerden biri de budur." 


2007 yılında bu sürecin başladığını ve inşaatın tamamlanma noktasına geldiğini ifade eden Hakan, sözlerini şöyle sürdürdü: "O dönemdeki Gevaş Belediyesi buna karşı çıkıyor. Yurt binasını ruhsatlandırmıyor. Yani şu an yurt binamız ruhsatsız bir binadır. Koruma kurulu ilk etapta bununla ilgili bir soruşturma izni istiyor, suç duyurusunda bulunuyor. Ne yazık ki inşaat tamamlanmış olduğundan dolayı ve o dönemin milli eğitimin gerekliliğinden dolayı 2010 yılında yıkılmasına gerek yoktur diye ikinci bir rapor çıkıyor. Bu daha da üzücü. Raporda binanın kümbetin siluetini bozmadığı şeklindeki ifadeler işin açıkçası beni üzdü. Geldiğimiz noktada bunun sosyal medya aracılığıyla bütün ulusal basına düştü, bir duyarlılık oluştu. Biz de o günlerde bunun bir tarih katliamı olduğu, bir cinayet olduğunu açıkça söyledik."


Yurt binasının ruhsatsız olduğunu belirten Hakan, sözlerini şöyle tamamladı: "Ben inşaat mühendisiyim işin teknik boyutunu biraz inceledim. Mevcut yapı itibariyle şu an güçlendirmeye gerek duyulan bir bina olduğunu fark ettik. Bunun incelemelerini yaptık. Konu basına yansımadan evvel zaten buradan taşınmasıyla ilgili, yani bu siluetin kurtarılması, yurdun başka bir yere taşınmasıyla ilgili çalışmalarımız vardı. Şimdi bu çalışmalar üzerinde yoğunlaştık. Bunun raporlarını dosyalarını hazırladık. Net olarak söylemek istediğim bir şey var burada herhangi bir şahsı, kişileri, kurumları yargılama durumunda değiliz. Yatırım yapılmış edilmiş, biz kişilerle uğraşma yerine bunu düzeltme yolunda bir şeyler yapma gereği duyuyoruz. Yurt binası şu an yıkılacaktır deme durumunda değiliz ama bizim teklifimiz, önerimiz o yönde olacak. Zira yurt binası ruhsatsız ve inşaat anlamında da güçlendirmeye ihtiyaç duyulan bir bina. Biz yazışmalarımızı yapacağız. Gerekli yerlerle görüşmeleri yaptıktan sonra neticede burada kalan öğrenciler var. Başka bir yere taşınması ve yurt yapılması için yer tahsis edeceğiz. Yeni yurt binasının yapımından sonra burayı kaldıracağız."

Editör: Wan Haber