Gaziantep Üniversitesi'nde yaklaşık 1 yıldır sürmekte olan mobbing davası sonuçlandı.
Gaziantep Üniversitesi'nde bir doçent tarafından mobbing davası açılan Prof. Dr. Ali Gür, mahkemede haklı çıkmasının ardından konuyla ilgili bir basın açıklaması düzenledi. Gür, "Yaklaşık bir yıl önce Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu'na müdür olarak atandım. Benim oraya atanmam doğal olarak bazı kuralları oturtmak içindi. Daha önce bazı problemler, ciddi sorunlar, öğrencilerle ilgili, öğretim üyeleri ile ilgili ciddi sorunlar olduğu için Rektörümüzün takdiri ile benden önceki müdür olan Doç. Dr. Kürşat Karacabey'in yeniden görev uzatılması yapılmadı ve ben onun yerine atandım. Ancak atandıktan sonra arkadaşımız geçmişteki kendi yapmış olduğu uygulamaların aynı devam etmesini istediği için kuralsızlıklar istiyordu. Kendisinin her şeyden muaf tutulmasını istiyordu. Ben de orada kurum amiri yetkilisi olarak kuralların herkes için geçerli olduğunu ve mutlaka kurumun kurumsallaşmış bir yapı içerisinde idare edilmesi gerektiğine inanıyorum. Yapmış olduğum bütün uygulamalarda kanunlara ve yönetmenliklere uygun bir şekilde herkes için adil, eşitlikçi ve insanları kazanma merkezli davrandım. Ancak arkadaşımızın bu konuda kendi hukuksuzluklarını gerek ders dağılımlarında olsun, gerekse yapılanma içerisinde diğer arkadaşlarını tacize varacak kadar, onları bunaltmaya varacak kadar baskılarını gözardı edemezdim. Bunun üzerine uygulamalar yapılırken, arkadaşımız benim hakkımda, kendisine psikolojik taciz uyguladığım gerekçesiyle mobbing (psikolojik baskı) davası açtı. Yaklaşık 1 yıl bu dava devam etti, celseler oluşturuldu ve en nihayetinde hakim karar verdi. Ancak bu arada arkadaşımız birçok yerlere şikayetlerde bulundu, daha dava devam ederken, gerek mahkemeyi gerekse kamuoyunu benim hakkımda olumsuz bir yargıya ulaştırmak için yönlendirme çabalarına gitti. Basında birçok yazılar yazıldı. Ancak ben bu 1 yıl içerisinde hiçbir şekilde kamuoyunda, basın ve yayın yoluyla hiçbir bilgi sunmadım ve hiçbir açıklama yapmadım. Amacım kanunlara saygılı bir şekilde adaletin doğru ve haklı karar vermesini beklemekti" ifadelerini kaydetti.
"Nihayetinde 24 Ocak 2013 tarihinde dava karara bağlandı ve arkadaşımızın açmış olduğu dava reddedildi" diyen Gür, açıklamasına şöyle devam etti:
"Yani bu şu demektir; şu ana kadar basın-yayın yoluyla veya yapmış olduğu şikayetlerle birçok kuruma beni rencide etmek üzere iftira kampanyaları yürütmesi ve bunu da mahkemede tescillemeye kalkması üzerine hakimler adaletli davranarak kararını verdi ve kendisine yapılan uygulamaların tamamen kanun ve yönetmelikler çerçevesinde olduğunu ve kurumsal işletim sisteminde hiçbir sorunun olmadığını tescillemiş oldu. Benim yapmış olduğum bütün uygulamaların haklı ve yerinde olduğuna karar vermiş oldu. Şimdi dava sonuçlandı, atılan iftiralar ve kamuoyunu yanıltma hamleleri sonuçsuz kaldı. Hakkımda dava açan Doç. Dr. Kürşat Karacabey, mobbing terminolojisinin arkasına sığınıyor sürekli. Şahıs hep şunu söylüyor; 'ben şu ana kadar çok dürüstüm, hakkımda hiçbir soruşturma açılmadı.' Ancak bu arkadaşımız zaman içerisinde 2010 yılında bir KPSS sınavı yolsuzluğundan dolayı özellikle içeriye alındığı, içeride bir süre tutulduğu ve bunun da kamuoyu tarafından bilindiğini herhalde görmemezlikten gelmektedir. Dolayısıyla, kendisi açısından özellikle geçmişte sıkıntılı süreç yaşanmış ve üniversite içerisinde yoğun bir şekilde, gerek lojmanlarda gerekse üniversite bünyesinde huzursuzluklarından kaynaklanan idareciliğinin devam etmemesi algısını maalesef kabullenememiş ve hazımsızlıktan dolayı bana karşı ciddi bir kampanya başlatmıştır. Aynı zamanda bana yapılan bu kadar iftiralara sessiz kalamazdım. Ben de bir tazminat davası açtım. Bu tazminat davası halen devam etmektedir. Dolayısıyla dava devam ettiği için bu konuda herhangi bir fikir beyan etmem uygun değildir. Çünkü kanuni açıdan da bu uygun değildir. Davanın sonucunu merakla bekliyorum ve ben bu konuda yine yüce Türk adaletine güveniyorum."
(MDC-SO-Y)

28.01.2013 15:21:46 TSI

Editör: Wan Haber