Suriye'de yaşanan iç savaşta görevini yaparken tutuklanan ve 70 gün boyunca Suriye'de tutuklu kalan Gazeteci-Yazar Adem Özköse, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) öğrenci kulüplerinden İlim ve Medeniyet Kulübü tarafından düzenlenen 'İslam Dünyasının Dirilişi' isimli konferansa konuşmacı olarak katıldı. Köse konferansta katılımcılara Ortadoğu'da yaşanan olaylarla ilgili bilgiler vererek, "Suriye'de yaşanan olaylar Suriyeli halkın özgürlük cinnetidir" dedi.
ANS Kampüsü Atatürk Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansa öğrenciler yoğun ilgi gösterirken, Adem Özköse Konferans'ta yaptığı konuşmada önce bölgede yaşanan Arap Baharı ile ilgili yaptığı tespit, gözlemleri hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Konuşmasında önce Ortadoğu'nun tarihine değinen Özköse, şöyle konuştu: "1920 yılında Kahire'de Churchill başkanlığında, birçok emperyalist ve sömürgeci devletin temsilcilerinin ve harita uzmanlarının da katıldığı bir toplantı yapıldı. Bu toplantının sonucunda İslam dünyası Müslümanların arasına sınırlar çizilmesi, İslam dünyasının paylaşılması kararı alındı. Millet kavramı, aslında bir ırkı temsil etmiyor. Millet ifadesi, bir inancı temsil ediyor. Mesela, İslam milleti olabilir, Hıristiyan milleti olabilir, Yahudi milleti olabilir ama bu millet ifadesini bir Türk veya bir Kürt ile özdeşleştiremeyiz. Etimolojik olarak baktığımızda millet, bir inancı ifade etmektedir. Ortadoğu'ya baktığımızda, farklı topluluklar var. Geçmiş tarihe baktığımızda, tarihte Suriye, Ürdün veya Lübnan diye bir yer yoktur. Ümmetten bir ulus çıkartıldı ve bütün uluslara sahte tarihle yazıldı. Bize tarih diye öğretilen birçok şeyin aslında gerçekle çok bağlı olmadığını zamanla daha iyi anlayacaksınız. Bu, bir proje idi; ümmetten ulus çıkartılması gerekiyordu. Bundan dolayı da birçok sahtelikler koyuldu tarihe. Ortadoğu'da sonradan yapay sınırlarla oluşturulan ülkelerin başlarına işbirlikçileri atandı. Tunus'ta, Suriye'de, Ürdün'de yıllarca bölge halklarının özgürlükleri ellerinden aldılar."

"ARAP BAHARI'NIN ARKASINDA ABD YOK"
Konuşmasında geçmişte Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelerde ki olaylar ve yanşan katliamlara da değinen Özköse, "Libya'daki öğrenci olaylarında, öğrenciler özgürlük istediler diye üç gün boyunca kampüste ve basketbol sahalarında darağaçlarında sallandırıldılar. Tunus'ta 10 binlerce Nahta üyesi zindanlara dolduruldu. 1982 yılında Hama olayları yaşandı. 25 bin kişi bir hafta içerisinde kimileri katledildi kimileri de kaybolup gitti. Olaylara dışarıdan bakan bir insan, bir gün Ortadoğu'nun parçalanacağı duygusunu çok rahat hissedebiliyordu. Yeni gençliğin doğması, bunların özellikle sosyal medya vasıtasıyla dünyayı okumaları, dünyadaki farklı uluslar gibi, farklı insanlar gibi özgür bir şekilde yaşama isteklerinin bu gençlerin zihninde hakim olması ve bunun sonucunda Tunus'ta bir gencin kendini yakmasıyla birlikte Arap Baharı dediğimiz süreç başlamıştır. Arap Baharının arkasında iddia edildiği gibi Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) yoktur. Takip ettiğimizde Arap Baharı, en çok Batı'yı rahatsız ediyor. Bununla ilgili Batı medyasından çok fazla makaleyi sunabilirim. Onun için bu süreç, ABD'nin arkasında olduğu bir süreç değildir. Arap Baharı, yıllarca diktatörlük altında yaşamış bölge halklarının, Müslüman halkların bir isyanı ve itirazıdır. Suriye'de yaşanan olaylar Suriyeli halkın özgürlük cinnetidir" diye konuştu.
Konferans, Özköse'nin, öğrencilerin sorularını yanıtlaması ile sona erdi.
(GC-YHY-Y)

24.12.2012 18:12:55 TSI

Editör: Wan Haber