Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ile yönetmen Çayan Demirel’in yönettiği, yapımcılığını Ayşe Çetinbaş’ın üstlendiği Bir Gerilla Belgeseli: BAKUR (Kuzey) 34. İstanbul Film Festivali’nde yarışma dışı kategorisinde gösterilecek.

92 dakikalık belgesel 21 Mart 2013 Diyarbakır Newroz’unda PKK lideri Abdullah Öcalan’ın PKK’ye geri çekilme çağrısıyla başlıyor.

Dağdaki gerillaların geri çekilme verdikleri tepkiden, dağlarla kurdukları ilişkiye, sabah kalkmalarından akşam yatmalarına kadar gündelik ve siyasi hayatına şehirdeki bizler için pencere açıyor.

Daha önce de belgesel için PKK’den talepte bulunduklarını ancak ateşkesle birlikte koşulların oluşmasıyla izni aldıklarını söyleyen filmin yönetmenlerinden Mavioğlu özellikle şunu vurguluyor:

“Tabi ki PKK’nin izniyle çekildi bu film. Gerilla sahalarına girdik. Özellikle Dersim Amed Botan’da üç ana saha içinde çok farklı noktalarda çalışmalar yaptık.“Kimseden finans desteği almadık. Kimsenin ön denetiminden geçmedi bu film. Sözü bize emanet atmeye güvendikleri için bizi o sahalara soktular, biz de özgürce çekimlerimizi yaptık. Ne çekimlerde, ne de sonrasında ne PKK’den ne de devletten bir müdahale görmedik.”

 

 

Mavioğlu 2013’ün Temmuz’unda başlayan belgesel hazırlıklarının iki yıl sürdüğünü söylüyor. Şehirli belgeselciler için en zorlandıkları şeyse dağ koşullarına uyum sağlamak olmuş.“Şehir hayatına alışmış insanlar bir tuhaf oluyor” diyor Mavioğlu.“Mesela Dersim’in patikaları eğimli ve zorlayıcıdır. Ayağınız kaydı mı kendinizi Munzur’da bulursunuz. Yani yoksunuz artık o saatten sonra. Bu patikalardan birinde Çayan önümde yürüyordu.  Yerde oynak taş varmış, kimse üstüne basmasın diye Çayan aşağı sallamış taşı. Müthiş bir gürültü çıktı. Herkes benim düştüğümü zannetti.  Çünkü en kötü yürüyüşçü bendim başlangıçta. Sonra öğrettiler bana nasıl yürümem gerektiğini.”

Bir Gerilla Belgeseli: BAKUR

Yönetmen: Çayan Demirel - Ertuğrul Mavioğlu
Yapımcı: Ayşe Çetinbaş
Yapım: Surela Film
Görüntü Yönetmeni: Koray Kesik
Montaj: Burak Dal
Ses: Ahmet Bawer Aydemir
Süre: 92’
Format: HD
Aspect Ratio: 16:9
Yapım Yılı: 2015
Dil: Kürtçe, Türkçe 
Altyazı: İngilizce

Gerillaların yedikleri yemekten, eğitimlerine, oynadıkları oyunlardan yattıkları yerlere kadar gündelik yaşamlarını aktaran belgesel gerillanın dilinden konuşuyor. Gerillalar anlatıyor, konuşuyor ya da oynuyorlar.

“Belgesel boyunca birlikte yattık, akşam sekiz, dokuzda yatıp sabah 4.30’da kalktık” diyen Mavioğlu günlük yaşama birebir dahil oldukları için kameranın varlığının da unutulduğunu söylüyor.

“Buradaki hiçbir şey kurmaca değil. Birilerine ‘yürü’ deyip yürütmedik, kimseye ‘hamur aç’, ‘yemek yap’ demedik. Onlar kendi normal hayatlarını sürdür biz de biraz kamerayı dolaştırdık. Tabii ki söyleşilerimiz oldu.”

Mavioğlu, belgesel için “Hem PKK budur, hem de bundan fazlası” diyor. Dertlerinin devletin ya da başka bir otoritenin süzgecinden geçirilmeden efsane gibi anlatılan dağların hikayesini anlatmak olduğunu söylüyor.

Filmde güçlü bir kadın vurgusu var. Hem Öcalan’ın hem de PKK’nin kadın meselesine bakışının anlatılmasının yanı sıra, kadın örgütlenmesinin ihtiyacını da kadın gerillalar anlatıyor. İzleyeni hem gerillanın hem de hareketin liderlerinin kadın meselesini içselleştirmedeki mücadelelerine tanıklık ettiriyor.

Tüm bunların yanında dört kişilik çekim ekibinde kadın olmadığı için bir kadın kampında nasıl fırçalandıklarını anlatıyor Mavioğlu:

“Onları tatlı dille çekim yapmaya ikna ettik. Ama zaten bizim patronumuz kadın, daha ne olsun.”

Belgeselin en enteresan noktalarından biri kamp içindeki cezaevi. Hem mahpusların konuşması hem de cezaevinin kamp içindeki taşıdığı anlam da bir o kadar önemli.

Tabi tüm filmdeki en can alıcı konu geri çekilme ve gerillaların bu karara verdiği tepki. Her ne kadar PKK ve Öcalan’ın açıklamalarını bilsek de gerillanın ne istediğini, barış süreciyle ilgili Mavioğlu’ndan dinliyoruz:

“Hiçbiri dağdan inmek istemiyor. 20 senedir dağda yaşayanlar var. Hatırlasınız geri çekilme açıklandığı dönemde Kandil’in ‘orta kademe yöneticiler istemiyorlar, onları zor ikna ediyoruz’ dedikleri dönemde biz oradaydık. Gerçekten de hiçbiri ikna olmuş değillerdi. ‘Önder Apo dedi, mecbur gideceğiz’ diyorlar. Peki gitmeye yönelik hazırlıklar var mıydı, o da yoktu. Yani böyle ille biri arkalarından itecek de gidecekler, öyle bir halleri vardı.

“Gerilla daha çok somut adımlarla ilgileniyor. Çözüm sürecine ilişkin sadece PKK adım attı. Çok uzun yıllardır savaş içinde olduğundan hükümet ve devlete güvenleri sıfır. ‘Neyin üzerinden hareket edebiliriz’ sorusunun yanıtı ise Abdullah Öcalan. ‘Ondan gelecek talimatlar bizim için esastır’ diyorlar.”

Mavioğlu dağdaki hayatı doğal kolektif ve komünal olarak tanımlıyor. Ve ekliyor:

“Birbirleri aralarındaki ilişkilerinde astlık, üstlük olmaması, verici olmaları beni çok etkiledi. İnsan ilişkileri çok etkileyici. Burada ‘Ben PKKciyim’ diye ortalıkta dolaşanlara benzemiyorlar. Aslı suretinden farklı. Belki biz çok bireyci kaldık onların yanında. Bizim ekip de iyi insanlardan oluşuyor gerçi. Ama belki elmanın kırmızısını biz yemişizdir.”

Bir Gerilla Belgeseli: BAKUR (Kuzey) filmini festival kapsamında 12 Nisan saat 16.00’da Atlas sinemasında izleyebilirsiniz.

Filme dair ayrıntılı bilgiye şu linkten ulaşabilirsiniz. (EA)

* Belgeselin diğer yönetmeni Çayan Demirel geçirdiği kalp krizi sebebiyle yoğun bakımda kaldığı için gösterime katılamadı. Demirel’in durumu iyiye gidiyor. Kendisine acil şifalar diliyoruz.

ERTUĞRUL MAVİOĞLU, Yönetmen

Türkiye’de 12 Eylül 1980 darbesi olduğunda 19 yaşında olan Ertuğrul Mavioğlu, 1980 – 1991 yılları arasında 8 yılını politik sebeplerle cezaevinde geçirdi. Özgür olduğu dönemlerde gazetecilik lisans eğitimini tamamlayan Mavioğlu, otuz yıla yakın bir süre çeşitli gazete ve televizyonlarda çalıştı ve araştırmacı gazetecilik dalında Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından iki kez ödüllendirildi.

12 Eylül 1980 cuntasını anlattığı, ‘Asılmayıp Beslenenler’, ‘Apoletli Adalet’, ‘Bizim Çocuklar Yapamadı’ adlı sözlü tarih türünde yazdığı kitap üçlemesinin yanı sıra Türkiye’deki kontrgerilla örgütlenmesini anlattığı ‘Kırk Katır, Kırk Satır’ adlı iki ciltlik eseri, Ahmet Şık ile birlikte kaleme aldı. Mavioğlu’nun yayınlanmış son kitabı, 2012 tarihli medya analizi niteliğindeki ‘Cenderedeki Medya, Tenceredeki Gazeteci’dir. 2006’da Sedat Yılmaz ile birlikte yönettiği ‘Apoletli Adalet’ adlı 26 dakikalık kısa belgesel film çalışmasının ardından ‘BAKUR’ yönetmenin ilk uzun metraj belgesel filmi.

 

ÇAYAN DEMİREL, Yönetmen

Çayan Demirel 1977 yılında İstanbul’da doğdu. İktisat Fakültesi’ni bitirdikten sonra 2000 yılında sözlü tarih çalışmaları ile belgesel sinemaya başlayan Çayan Demirel 2006’da Dersim olaylarını anlatan ‘38’ adlı belgeselini tamamladı ve 2008 yılında SURELA FİLM YAPIM şirketini kurdu. Gerçekleştirdiği ‘5 Nolu Cezaevi: 1980-84’ belgeseli ile Altın Portakal Film Festivali, Ankara Film Festivali ve SİYAD’dan 2009 yılının ‘En iyi Belgesel Film’ ödüllerini aldı. ‘Dr. Şivan’ (2013) belgeseli 1935-71 yıllarında yaşamışolan Kürt aydını ve ilk sol Kürt gerilla hareketinin kurucusu olan Dr. Sait Kırmızıtoprak’ın hayatını anlatıyor. Çayan Demirel’in belgeselleri birçok uluslararası film festivalinde, üniversitelerde ve STKlarda gösterilmiştir. ‘BAKUR’ yönetmenin en son uzun metraj belgesel filmi.

 

Kaynak: BİANET

Editör: Wan Haber