Seçim çalışmaları kapsamında Birlik Vakfı Van Şubesi ziyaretinde bir konuşma yapan AK Parti Van Milletvekili Adayı Faruk Alpaslan, “Sivil toplum kuruluşlarının (STK) ‘biz tarafsızız, siyasete karışmayız’ deniyordu, ancak gerçeğin hiç de öyle olmadığını yaşayıp gördük. Hiçbir şeye karışmayan, tarafsız adam bertaraf adamdır. Çoluk çocuğumuza, dinini, doğruyu, güzeli öğretmekle nasıl mükellef isek, bizi yöneten insanlardan, kimin doğru, kimin yanlış olduğunu söylemek ve buna göre duruş sergilemek de bizim önemli sorumluluklarımızın başında gelir. Bu kapsamda sağduyulu tüm STK’lar aktif bir görev ve fonksiyon üstlenmeli. STK’ların sivil topluma öncülük etmesini önemsiyorum” dedi.

“HALKIMIZ TEHDİT DEĞİL HİZMET İSTİYOR”
Yurt içinde ve yurt dışında akan kanın durması için hükümetin özverili çalışmalar yaptığına değinen Faruk Alpaslan, “Sahadaki seçim çalışmalarında, basın açıklamalarında, gerekse siyasi toplantılarda mağdur rolü üstlenenler, aslında mağdur olanlar değil. Mağdur rolü ile algı operasyonu yaparak halkımızı yanıltmak isteyenlerin, halkımızı ve ülkemizi asıl mağdur edenlerin kendileri olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Hiçbir sorunun kan akıtarak veya halkı kan akıtmakla tehdit ederek çözülmeyeceğini halkımız da, biz de çok iyi biliyoruz. Çünkü tehditle seçtirilenlerin, seçildikten sonra halkımız gölgesini dahi görmedi ki hizmetini görsün. İşte bu noktada halka hizmeti dava edinmiş olan AK Parti hükümetleri, akan kanın durması için çözüm sürecini başlattı. Huzuru kalıcı hale getirerek insanımızın hak ettiği düzeyde yaşamasını isteyen ve çalışan yine AK Parti. Rakiplerimizin tüm engellemelerine rağmen biz halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“ESNAFI TEDİRGİN ETMEYE KİMSENİN HAKKI YOK”
Esnafın toplumu ayakta tutan belkemiği olduğuna vurgu yapan Faruk Alpaslan, “Esnafımızı tedirgin etmeye kimsenin hakkı yok. Esnaf bir toplumun en önemli yapı taşlarından birisidir. Kendi ekmeğini çıkarmasının yanında, çalıştırdığı insanın maaşını veren, vergi ve sigortasını ödeyen, hiçbir kimsenin sırtına yük olmayan, kendi imkânları ile ayakta duran esnafımız, camının çerçevesinin indirilmesinden, haftanın 3-4 günü dükkânını kapatmaktan bıktı. 6-7 Ekim olayları ile başlayan işsizlikten dolayı can çekişen esnafımız, ne tehditle oy vermek istiyor, ne de seçimlerden sonra 6-7 Ekim benzeri bir dehşeti yaşamak istiyor. Siyasetçiler demokratik şartlarda siyasetini yapsın, kendisini anlatsın, halkımız da özgür iradesi ile sandığa gidip oyunu kime istiyorsa versin. Sandıktan çıkan sonuçlara da herkes saygı duysun” ifadelerini kullandı.

“SİYASET DE SİYASETÇİ DE İLKELİ OLMALI"
Etnik kimliği, siyasi görüşü, kültürel yapısı ve inancı ne olursa olsun herkesin huzur istediğine dikkat çeken Faruk Alpaslan, “Huzurun kalıcı hale gelebilmesi için toplumun tüm renklerini içinde barındıran sivil bir anayasa yapmamız gerekiyor. Bir yandan ‘çözüm sürecinin parçasıyım ve mevcut anayasadan şikâyetçiyim’ diyeceksin, diğer yandan da gel anayasayı değiştirelim dediğimizde de gelmeyeceksin. Böyle ilkesiz siyaset olur mu? Siyaset halka hizmet etmenin bir aracı ise, gelin siyaseti mecliste yapalım, halkımızın huzur ve refahını sağlayacak yasaları çıkaralım, halkımıza hizmet edelim diyoruz. Onlar ne yapıyor? Sorunları mecliste siyaset yolu ile çözmek yerine köy, mahalle, kasaba, çarşı ve pazarda halka, esnafa farklı yöntemlerle baskı yapmayı tercih ediyor. Size soruyorum, bu Kürt halkının hakkını aramak mıdır, yoksa hakkını elinden almak mıdır? Hizmet isteyen halkımızın 7 Haziran’da hizmeti tercih edeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

Birlik Vakfı Van Şubesi ziyaretinde AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, Van Milletvekili Adayı Prof. Dr. Ömer Çaha, Birlik Vakfı Van Şube Başkanı Rasim Aslan ve yönetim kurulu üyeleri de hazır bulundu.

Editör: Wan Haber