Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Doyuk Kartal, uygulanan tedaviler ve risklere dair bilgilendirmeler sayesinde günümüzde AIDS'e karşı mücadelede bir miktar mesafe alınabildiğini söyledi.
ESOGÜ Eğitim, Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nin 1 Aralık Dünya AIDS Günü sebebiyle bir açıklama yapan Hastane Başhekim Yardımcısı ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Doyuk Kartal, 1 Aralık gününün hastalığın tanımlanmasından 7 yıl sonra, 1988 yılında yapılan uluslararası bir konferansla Dünya AIDS günü olarak ilan edildiğini ve o günden beri tüm dünyada kamuoyunda hastalık hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla aktivitelerin yapıldığı bir süreç olarak izlendiğini söyledi. Uygulanan tedaviler ve risklere dair bilgilendirmeler sayesinde günümüzde AIDS'e karşı mücadelede bir miktar mesafe alınabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Elif Doyuk Kartal, buna rağmen Birleşmiş milletler HIV-AIDS ortak programı (UNADIS) 2012 Raporu'na göre dünyada 2011 yılı sonu itibariyle çoğu Sahra Altı Afrika ülkelerinde olmak üzere 34 milyon kişinin HIV pozitif olarak yaşamını sürdürdüğünü ifade etti.
AIDS'e sebeb olan HIV virüsünün immun sistem harabiyetine yol açtığını, takiben bünyede fırsatçı enfeksiyonlar, kanserler, otoimmun olaylar ve nörolojik bozukluğun gözlendiği kompleks bir hastalık şeklinde seyrettiğini vurgulayan Doç. Dr. Elif Doyuk Kartal, hastalığın son döneminin ise AIDS olarak tanımlandığını HIV virüsünün temel olarak korunmasız cinsel temas, kan ve kan ürünleri transfüzyonu, anneden bebeğe ve damar içi madde kullanımında ortak enjektör paylaşımı yolları ile bulaştığını ifade etti. Doç. Dr. Kartal, virüsün dış ortama dayanıksız olduğunu ve bu nedenle dış ortam kaynaklı bulaşmanın söz konusu olmadığını söyledi. Sperm ve vajina salgısındaki HIV'in dış ortamda bir kaç saatte, kuru ortamda ise yarım saatte canlılığını kaybettiğini belirten Kartal, HIV'in kurumuş kanda da 1-2 saatte canlılığını kaybetmektedir. Kartal Ayrıca, boğazda alışılmadık lekeler veya beyaz noktalar olması; zatürree; ağız, burun veya göz kapakları içinde veya deri altında kırmızı, kahverengi, pembe veya morumsu lekeler; hafıza kaybı, depresyon ve diğer nörolojik bozukluklar gibi bazı semtom ve belirtilerin HIV enfeksiyonu için haberci olabileceğini sözlerine ekledi.
(HÖ)

30.11.2012 13:27:38 TSI

Editör: Wan Haber