Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu adına çocuk gelinler konusunda açıklama yapan Koordinatör Avukat Banu Bayıker, erken yaşta evlendirilen kız çocuklarının birçok haklarının erken yaşlarda ellerinden alındığını söyledi.
Bayıker, yoksul ailelerin oyun oynayacak yaşlardaki kız çocuklarını babası, hatta dedesi yaştaki adamlarla evlendirildiklerine dikkat çekerek," Pek çok kez, bu çocuklar, yaşlı adamların ikinci eşi veya üçüncü eşi olmaktadırlar. On yaşlardaki bu kız çocukları, iletişim kurmaları mümkün olmayan yaşlı eşlerine sadece hizmet etmektedir. Hayat döngüleri doğum yapmak, büyütmek, ev işleri yapmak ve koca baskılarına maruz kalmak ile geçmektedir. Bu çocuklardan bazıları, tüm bunlara dayanamayarak intihar etmektedirler. Türk Medeni Kanunu, on yedi yaşını doldurmadan evlenen kızı çocuk gelin saymaktadır. Bununla birlikte genel hükme göre çocuk gelin sayılabilecek olan on yedi yaşını doldurmamış bir genç kızın, olağanüstü durumlarda, hakim kararıyla evlenebileceği kabul edilmektedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası belgelere göre, on sekiz yaşının altında yapılan her evliliğe 'çocuk evliliği' ve evlenen kıza 'çocuk gelin' denilmektedir. Burada çocuk evliliği derken, evlilik sözü ile kastedilen hukuki anlamda değil, sosyolojik anlamda evliliktir" dedi.
Bayıker, çözüm eğitimden geçtiğini de anlatarak, şöyle konuştu:
"Ülkemizde erken yaşta evlilikler uzun yıllardan beri var olan bir olgu olmasına rağmen toplumun çoğunluğu tarafından bir "sorun" olarak değerlendirilmemektedir. Evliliğin en önemli meşruluk kaynaklarından birisinin toplumsal mutabakat olduğu ve bu evliliklerin de daha çok bu mutabakat çerçevesinde gerçekleştiği görülmektedir. Ataerkil ve geleneksel toplum yapısı erken yaşta evlilikleri normalleştirmiş ve meşrulaştırmıştır. Günümüzde toplumsal pek çok kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütü eğitimler, seminerler ile konuya dikkat çekmeye çalışmaktadır".
(KÇ-MŞ)

15.02.2013 15:13:15 TSI

Editör: Wan Haber