Kastamonu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay, ulusal bir gazetenin bugünkü manşetinde yer alan "Lise diploması ile nasıl Başkan olunur" adı altında çıkan haberin doğruyu yansıtmadığını söyledi.
Popüler bilgisayar korsanı grubu 'RedHack (Kızıl Hackerler)' tarafından yılbaşı gecesi Yüksek Öğrenim Kurumuna (YÖK) yönelik yapılan siber saldırı sonucu 60 bin civarında gizli belge ortaya çıktı. Ulusal bir gazetenin bugünkü manşetinde bu gizli belgelere dayandırarak "Lise diploması ile nasıl Başkan olunur" başlıklı haberini Kastamonu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay, yalanladı. Gökçebay, Cuma Aydın hakkında medyada yer alan haberler ve yorumların aşamalarını yeteri kadar bilmedikleri için bunların bir kısmının yanlış olduğunu belirtti.
Hatay Altınöz nüfusuna kayıtlı 33 yaşındaki Cuma Aydın'ın Kastamonu Üniversitesi rektörü olduğu dönemde sahte belgelerle üniversite öğretim görevlisi sınavına başvurduğunu ve kazandığını açıklayan Prof. Dr. Gökçebay, "Cuma Aydın, 27 Ekim 2010 tarihinde Araç Meslek Yüksekokulu'na atanmıştır. Yeni açılan bir okul olması ve başka öğretim elemanı olmadığı için okul müdürünün teklifiyle bölüm başkanı olarak da görevlendirilmiştir. Diploması noter tasdikli diğer belgelerinin bir bölümü asıl ya da 'aslı gibidir' onaylı olduğu için ne benim, ne de çalışma arkadaşlarımın bu sahtekarlığı anlayacak uzmanlığımız yoktur. Öğretim elemanı alınması döneminde yüzlerce arkadaş başvuru yapar. Bunların hepsinin tek tek belgelerini kontrol etmemiz mümkün olmuyor. Ancak ataması yapıldıktan sonra bunların asıllarını zaten istiyoruz o zaman ne varsa ortaya çıkıyor" dedi.

"SAHTELİĞİ YÖK DEĞİL BİZ ORTAYA ÇIKARDIK"
Haberlerde verilen tarihlerinde yanlış olduğunu belirten eski Rektör Bahri Gökçebay, "Bölümde yeni açıldığı için zaten o bölüme başka başvuru olmadığından okul müdürünün belli yetkiler çerçevesinde belgelere imza atması gereken bir bölüm başkanına ihtiyaç var. Okul müdürümüzün önerisi üzerine de Cuma Aydın'ı bölüm başkanı olarak görevlendirdik. Ancak kısa bir süre içersinde yapılan araştırma sonucu belgelerin sahte olduğu anlaşılınca Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak Cuma Aydın gözaltına aldırılmıştır. Bankaya maaşı yatan ve sadece bir aylık maaş almış olan Cuma Aydın'la ilgili gazetede belirtildiğinin aksine gözaltına alınma olayı YÖK'ten gelen genelgeden önce yapılmıştır. Olay böylece yargıya intikal ettirilmiş ve Cuma Aydın'ın YÖK'ten önce üniversiteyle ilişiğini kestik. Cuma Aydın dosyası da bu şekilde kapanmıştır" diye konuştu.

"60 BİN BELGE ARASINDAN KAPANMIŞ BİR OLAYIN GÜNDEME GELMESİ DÜŞÜNDÜRÜCÜ"
Cuma Aydın'ın Mustafa Kemal Üniversitesi'ne yaptığı başvuru sonucu YÖK'ün konudan haberi olduğunu ifade eden Gökçebay, şöyle konuştu:
"Halbuki biz zaten bu genelgeden 15 gün öncesinde Cuma Aydın'ı gerekli mercilere bildirerek suç duyurusunda bulunduk ve tutuklanmasını sağlamıştık. Dolayısıyla burada bizim öğretim görevlimizin durumundan farkında değilmişiz gibi bir durum söz konusu değil. Ancak bu YÖK'ün Hacklenmesinden sonra ortaya çıkan 60 bin belgenin sadece kapanmış bir konunun nereden bulunduğu veya alındığı konusunda kuşkularım var. Oysa YÖK'te çok daha ilginç belgelere rastlamak mümkündür."

"AMAÇ, 2'İNCİ KEZ REKTÖR OLMAMI ENGELLEMEK"
YÖK'ün amaçlarının ikinci dönem rektör adayı olmaması için yetkileri içinde olan her türlü engellemeleri yaptığını iddia eden Gökçebay, "Öğretim elemanı ve öğrenci alımlarına izin vermemişler, önerdiğim dekan atamalarını yapmamışlar, yeni fakülte ve bölüm açılmasına izin vermemişler, okul yapmak isteyen hayırseverlerin önünü kesmişlerdir. Hatta öğrenci alınlarına izin vermediği için 10 bin metrekarelik bir kapalı alan olan bir okulun açılışını 10 öğrenci ile yaptık. Yani bin metrekareye bir öğrenci düşüyordu. Beni engellemek isterken aslında yeni açılmış bir üniversitenin gelişmesini engellemişlerdir. Eski YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın Kastamonu'ya geldiğinde bunları telafi edeceğini söylemiştir. Bunlar ayrıca basında da yer almıştır. Asıl burada beni engellemek istersen Kastamonu'nun gelişmesini engellemişlerdir. Üniversiteye çok ciddi zararlar vermişlerdir" dedi.

"YÖK ESKİ BAŞKANI ÖZCAN HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM"
Kendisine sergilenen bu yasa dışı tavır üzerine Şubat 2011'de YÖK Eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan ve YÖK üyeleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu kaydeden Gökçebay, "10 Mart 2011'de emekli oldum. Cuma Aydın olayı ise 2010 yılında gerçekleşmiştir. Haberde belirtildiğinin aksine ayrılışımın bu olayla bir ilgisi yoktur. Olaydan 1 yıl sonra emekli oldum. İsteyen olması durumunda bu belgeleri kendilerine ulaştırabilirim" diye konuştu.
Bir rektör amiri olan YÖK Başkanı ve Kurul Üyeleri için nasıl suç duyurusunda bulunabilir düşüncesiyle, geçmişe yönelik ne kadar olay varsa, Cuma Aydın olayı gibi hakkında soruşturma konusu yapıldığını vurgulayan Gökçebay, "Bulabildikleri bu soruşturmalar 08 Eylül 2011 açılmıştır. Zaman aşımı, savunmalarım, gösterdiğim belgeler yok sayılmıştır; tüm soruşturmalarda ceza verilmiştir. Oysa bu soruşturma konusu olan fiiller önce soruşturmaya değer bulunmamış, yaptığım suç duyurusu üzerine soruşturma konusu yapılmıştır. Disiplin yönetmeliğine göre bir ay içinde başlanılmayan soruşturmalar zaman aşımına uğrar. Cuma Aydın soruşturması da bunlardan biridir. Ancak bu soruşturma YÖK yüksek disiplin kurulu tarafından reddedilmiştir. Diğer soruşturmalar da yargıya intikal ettirilmiştir. Ayrıca YÖK suç duyurusundan dolayı o denli kinlenmiştir ki her soruşturma hakkında lüzum-u muhakeme kararı almışlardır. Cuma Aydın soruşturması YÖK Yüksek disiplin kurulunca men-i muhakeme kararı almıştır ve bu karar Danıştay 1. Dairesi tarafından onanmıştır" dedi.

"YÖK İLE MÜCADELEM TEMİZ OLAN SİCİLİMİ KORUMAKTIR"
YÖK ile olan hukuki mücadelesinin 47 yıllık meslek hayatında temiz olan sicilinin korumasına yönelik olduğuna dikkat çeken Gökçebay, şöyle devam etti:
"Emekli olmam nedeniyle bu açılan soruşturmaların benim için maddi bir zararı yoktur. Ancak yarım yüzyıla yaklaşan devlet hizmetinde (Bu 24 yılı yönetici olarak geçmiştir) amirlerimden çalışmalarım nedeniyle hep övgüler aldım. Bırakın bu süreç içerisinde bir soruşturma geçirmeyi, savunma isteği ile bile karşı karşıya kalmadım. YÖK'le savaşımın amacı tertemiz olan sicilimin böyle haksız yere kirletilmesini önlemektir. Bu yüzden adaletimi her yerde sürdürüp sonuna kadar arayacağım"
Ayrıca eski Rektör Gökçebay, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olması nedeniyle çalışan gazetecilerin bu gününü kutladığını sözlerine ekledi.
(Vİ-AŞ-Y)

10.01.2013 17:23:46 TSI

Editör: Wan Haber