Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay ve Çalışma eski Bakanı Mustafa Kul, Aydın'ın Didim ilçesinde katıldıkları panelde yeni anayasa çalışmalarını değerlendirdi.
CHP Didim İlçe Teşkilatı, "Anayasa" konulu bir panel düzenledi. Panele Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay ve Çalışma eski Bakanı Mustafa Kul konuşmacı olarak katılırken, CHP Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum ise etkinliğe katılamadı. Didim Ticaret Odası Aytaç-Nurullah Kocabıyık Kültür Merkezi'nde yapılan paneli Didim Belediye Başkan Vekili Özlem Girgin, Akbük Belediye Başkanı M. Erçin Sandalcı ve çok sayıda davetli izledi. Panelin açılışında konuşan CHP Didim İlçe Başkanı Şavgu Aydın, anayasaların halk açısından ne kadar önemli olduğunun ortaya koyulması ve anlatılması amacıyla paneli düzenlediklerini söyledi.
Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay da, Anayasa değişiklikleri konusunun halkta ilgi görmediğini belirterek, "Anayasa değişikliği karın mı doyuruyor? Anayasa değişiklikleri halbuki günlük yaşamımızı dahi ilgilendiren bir konu. İnsanın her anını düzenler. Geçtiğimiz kısa süre öncesinde bir değişiklik yapıldı ve şimdi daha kapsamlı yapılmaya çalışılıyor. Ciddi bir sistem değişikliği yapmaya çalışılıyor" dedi.
Anayasaların yapılmasının tarihsel sürecine değinen Oktay, "Anayasalar birlikte yaşama, mutlu olma, birlikte yükselme ve yücelme duyguları yarattığı gibi gelecekte de birlikte olma anlayışı yaratır. Uygarlığın pusulasıdır. Demokrasi sisteminin temel kavramları var; siz bunun içine ve değerlerine dinsel ve teokrasi sistem yerleştirmeye kalkarsanız yoz bir yapı olur. Bu yapı farklı anlayışlara ve aldatışlara neden olur. Ulusal egemenlik tek başına demokrasi demek değildir. Bu çerçevede ulusal egemenlik demokrasinin kırmızıçizgisidir. Ulusal egemenlik çoğunluk ne diyorsa demokrasi demekte değildir. Bu anlayış hem teokrasi hem de totaliter yapıya sahiptir. Parmak çoğunluğu anlayışı çoğunluğun demokrasisidir. Halk oylamasıyla demokratik içerik kazandırılıyorsa eğer demokratik olarak ta içerik kazanıyorsa anlamlıdır" diye konuştu.
Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Oktay şöyle konuştu:
"Anayasalarda süreç kadar içerikte önemli. Bu süreçte sadece Meclis'in değil üniversitelerin, baroların, oda ve sivil toplum kuruluşlarının katkıları sağlanmalıdır. Oluşacak metin etkin ve kalıcı olmalıdır. Geniş katılımlı yapılacak içerik daha anlamlı olacaktır."
Çalışma eski Bakanı Mustafa Kul ise, "Yasama, yürütme ve yargı iktidarın elinde. İktidar milletvekillerinin verdiği teklif ve tasarılar Meclis'ten çoğunluk oldukları için geçiyor. Anayasa Mahkemesi'nin de yapısı son anayasa değişikliğiyle değiştirildi. Daha önce 6'ya 5 olan oran, şimdi 11'e 6 oldu. Artık Anayasa Mahkemesi'nden de beklenilen bir şey kalmadı" dedi.

DANIŞTAY BAŞKANINA ELEŞTİRİ
Kul, Anayasa Mahkemesi üye atamaları, Yargıtay ve Danıştay başkanlıklarına yönelik yapılan atamalarla ilgili de ilginç benzetmelerde bulunarak, "Danıştay'ın başına Hüseyin Karakullukçu atandı. Sayın Bülent Arınç'ın arkadaşı. Bu arkadaş kendini padişah zannediyor. Sırtına giydiği elbise ile ve ellerine Osmanlı padişahları gibi birçok yüzük takıyor" ifadelerini kullandı.
Yargının kuşatıldığını ileri süren Kul, sözlerine şöyle devam etti:
"82 Anayasası'nda olmak üzere yapılan her anayasada ilk 3 madde değiştirilemez; 4. madde ise ilk 3 maddenin değiştirilmesi ve değiştirilmek istenmesi talep dahi edilemez deniyor. Bu maddeler 1924 yılında konulmuş. Sayın Erdoğan ise bunların hepsini değiştirmek istiyor ve suç işliyor; savcılar harekete geçmeli."
Yeni anayasa çalışmalarının takvim süreciyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kul, "31 Aralık itibariyle anayasa çalışmaları başlayalı 245 gün olmuş. Bu sürede 88 madde görüşülmüş ve içlerinden 30'unda mutabakat sağlanmış. 58 madde de mutabakat yok; şimdi iktidar 2-3 ay daha süre verelim diyor. Olmazsa BDP, onunla da olmazsa kurtarıcıları MHP ile olabilir diye düşünüyorlar" dedi.
(HÇ-MB-CC-Y)

09.02.2013 17:18:07 TSI

Editör: Wan Haber