Eşini bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan şahıs, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, "Eşimi canımdan çok seviyordum" dedi.
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Necmettin M. ile avukatı hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Necmettin M., eşiyle arasında herhangi bir husumet olmadığını belirterek, "Sadece zaman zaman eşimin var olan psikolojik rahatsızlığı nedeniyle tartışmalarımız oluyordu" diye konuştu. Eşinin tedavisi için elinden geleni yaptığını belirten M., "İşe gitmek için hazırlandığım sırada eşim bana bağırarak 'nereye gidiyorsun, kadına mı yoksa kumara mı gidiyorsun' diye sordu. Ben de ona 'kurban olayım, ben böyle şeyler yapmıyorum' dedim. Rahatsızlığı nedeniyle hep şüphe içerisindeydi. Yanıma gelerek bana bir tokat atıp küfür etti. Aramızda itişme kakışma oldu, ben de eşimi itince vitrine çarptı. Bu sırada vitrinde bulunan vazo eşimin kafasına düştü ve eşimin burnu kanadı" dedi.
Eşini lavaboya götürdüğünü söyleyen sanık M., "Ancak burnunu yıkamak istemedi ve o anda pencerenin kenarına giderek 'eğer evden çıkarsan intihar ederim' dedi. Ben de ikna etmeye çalıştım ve cebimdeki çakıyı kendime doğrultarak 'eğer atlarsan kendimi öldürürüm' dedim. Onu pencere kenarından çekmeye çalıştım. Tam bu sırada kafasını duvara vurdu ve üzerime düştü" diye konuştu. Bu sırada eşinin göğsünden yaralandığını belirten M., "Ambulansa haber verdim. Kızıma da komşulara haber vermesini söyledim" dedi.
Olay yerine gelen polislerin kendisine eşinin öldüğünü söylediklerini belirten M.'e Mahkeme Başkanı, "Bıçağı sen saplamadın mı?" diye sordu. Sanık M. de, "Hayır efendim, 6 çocuğum var. Eşimi seviyorum, bıçağı ben saplamadım, keşke eşim yerine ben ölseydim" dedi. Tutuklu olduğundan ötürü 6 çocuğunun da kendisiyle beraber mağdur olduğunu belirten M., tahliyesini talep etti.
Duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren sanık Necmettin M.'nin kızı, olay günü 5 kardeşinin de okulda olduğunu ancak kendisinin okula gitmediğini belirterek, "Mutfakta yemek hazırlıyordum. İçeriden sesler gelince odaya gittim. Annem ile babam tartışıyordu. Annem, babama tekme attı ve küfürler ediyordu. Babam da annemi itmesi üzerine vitrine çarptı. Vitrindeki vazo annemin başına düştü ve burnu kanamaya başladı" dedi.
Daha sonra pencere kenarına giden annesinin intihar edeceğini söylediğini anlatan E.M, "Babam annemi ikna etmeye çalıştı. Bir ara babam cebindeki bıçağı çıkarıp anneme bağırarak 'eğer atlarsan kendimi öldürürüm' dedi. Bende anneme yalvardım. Tam bu arada babam annemi çekti. Annemin kafasını duvara çarptı ve babamın üzerine düştü. Annemin göğsünden kan geliyordu. Ambulans çağırdık ve komşulara haber verdik" diye konuştu.
Babasının annesini çok sevdiğini belirten tanık E.M., "Babam annemin saçlarını bile boyardı, anneme çok düşkündü. Eğer babam annemi öldürmüş olsa babamı babalıktan reddeder ve bir daha görüşmezdim" dedi.
Mahkeme Başkanının "Baban bıçağı saplamadı mı?" sorusu üzerine E.M, "Hayır saplamadı. Hatta o tartışma sırasında yere düştüklerinde babama bir şey oldu sandım çünkü bıçak babamın elinde ve kendisine doğru çevrilmiş durumdaydı" yanıtını verdi.
Mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
Şişli, Ayazağa'da 12 Mayıs 2012 günü 6 çocuk sahibi çift aralarında tartışma çıkmış, tartışmanın kavga dönüşmesinin ardından kocası tarafından bıçaklandığı iddia edilen Şakire M. (36) olay yerinde hayatını kaybetmişti.
(YM-ET-OK-Y)

21.12.2012 16:38:33 TSI

Editör: Wan Haber