Akciğer kanserine yakalanan Mustafa Katipoğlu, KKTC'de kendisine bakan Türkiyeli eşine 3 yıldır vatandaşlık verilmediğini iddia etti. Mustafa Katipoğlu, "Madem eşime KKTC vatandaşlığı vermiyorsunuz, o zaman beni de vatandaşlıktan çıkarın" dedi.
Doğma büyüme KKTC Lefkoşalı olan Mustafa Katipoğlu, 2008 yılında İstanbullu Aleyna Katipoğlu ile evlendi. İddiaya göre, aradan yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen eşi hâlâ vatandaş olamadı. Geçen yıl akciğer kanserine yakalanan Mustafa Katipoğlu, oksijen tüpüyle yaşamaya başladı. Yataktan kalkamayan ve ihtiyaçlarını karşılamayan Mustafa Katipoğlu'na eşi Aleyna Katipoğlu bakıyor. Aleyna Katipoğlu KKTC'den uzaklaştırılırsa Mustafa Katipoğlu yalnız kalacak.
Aleyna Katipoğlu'nun İçişleri Bakanlığı'na KKTC vatandaşlığı için müracaat ettiğini belirten Mustafa Katipoğlu, eşinin 3 yıldır vatandaş olmak için beklediğini söyledi. Mustafa Katipoğlu, "İkinci evliliğimi 2008 yılının Temmuz ayında İstanbul'da Aleyna ile yaptım. Evlendikten sonra yaklaşık 1.5-2 yıl sonra eşim vatandaşlık için müracaat etti. Eşime 'bugün git, yarın gel' dediler. 'Milletvekilliği seçimleri, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve belediye seçimleri var. Seçim yasakları yürürlükte' diyerek vatandaş yapmadılar. İçişleri Bakanlığı ile Başbakanlık kapılarını aşındırdık olmadı. 'Başbakan talimat vermedi' dediler. Yıllardır oyalıyorlar. Eşimin İstanbul'da iş yerleri var. Sürekli gidip geliyoruz. Biz İstanbul'dayken polis evimize gelip bizi bulamamış. Yeniden polise gittik ve muhtardan ikamet kağıdı ile birlikte olduğumuza dair belgeleri verdik. Aynı belgeler İçişleri Bakanlığı'na da verildi" dedi.

"PARAVAN EVLİLİKLE SUÇLANDIK"
İçişleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile görüştükleri söyleyen Katipoğlu, "Eşimin İstanbul'da iş yerleri olduğunu ve onun için sık sık İstanbul'a gittiğimizi belirttik. Çavuşoğlu, daire müdürlerini topladı. Daire müdürleri de Çavuşoğlu'na 'Bunlar bir yıl beraber olmamışlar, dosyada öyle yazıyor' dediler. Meclisteki gerek iktidar gerekse muhalefet milletvekillerine de durumu aktardık. İçişleri Bakanlığı'ndan Hasan Hacılar denen kişi bizi 'paravan evlilik' yapmakla suçladı. 'Dosyada böyle bir ibare var' dedi. 'Dosyayı gösteriniz' dedik, göstermediler. Bu çok ağırımıza gitti" diye konuştu.
"Bir süre sonra polis, eşimi evde, beni de rahatsızlığımdan dolayı hastanede buldu. Bu bilgileri de İçişleri Bakanlığı'na ilettik. Yine olmadı, olmadı" diye devam eden Mustafa Katipoğlu, "Bizim amacımız, eşimin burada yanımda kalması ve rahatsızlığımdan dolayı benimle ilgilenebilmesi. Sık sık İstanbul'a gidip geliyor. Vatandaş olduğu takdirde çok daha rahat bir iş yeri açabilecek. Ekonomik sıkıntı içerisindeyiz. O zaman daha rahat bir yaşam sürdüreceğiz. Bizim tek dileğimiz bu" ifadelerini kullandı.

"27 YILLIK UBP'LİYİM"
1980'li yıllarda UBP'nin Gençlik Kolları Başkanlığını yaptığını söyleyen Mustafa Katipoğlu, "27 yıllık UBP'liyim. Kızım doğduğu gece UBP afişleri asıyordum duvarlara. 5 yıldızlı otellerde türkü söyleyen sanatçılara vatandaşlık verilirken, eşimin halen vatandaş yapılmaması beni üzüyor. Eşim dükkanlarını kapatıp burada iş yeri açacak ve bana bakacak. O olmazsa bana kim bakacak? Ben ne para ne pul istiyorum. Sadece eşime vatandaşlık verilmesini istiyorum. Yarı canım gitti. Ben ne yapayım, soruyorum. Benim eşime, eşimin de bana ihtiyacı var. Evli olmayanlara bile vatandaşlık veriliyor. Benim eşime neden verilmiyor? Rahmetli annem ile babamın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı var. Hatta kimliklerinde Ankara diye yazıyor. Benim eşim ise KKTC vatandaşı olamıyor" dedi.

"BENİ KKTC VATANDAŞLIĞINDAN ÇIKARIN"
Mustafa Katipoğlu şöyle devam etti:
"Madem eşime KKTC vatandaşlığı vermiyorsunuz, o zaman beni de KKTC vatandaşlığından çıkarın. Başbakanlığa 'beni KKTC vatandaşlığından çıkarınız' diye dilekçe verdim. Yeter artık. Hastalığımla mı, yoksa eşimin vatandaşlığı ile mi uğraşayım. O iş yeri açmaz ve bana yardım edemezse ben ne yaparım. Feryadımı duyun artık. Yeter, dayanamıyorum."

ALEYNA KATİPOĞLU
Mustafa Katipoğlu'nun eşi Aleyna Katipoğlu ise, "Eşimin dediği gibi 2008 yılının Temmuz ayında evlendik. İstanbul'da çalıştırdığım 3 dükkanım var. Eşimle birlikte sık sık İstanbul'a gidip geliyoruz. Ekmek parası kazanmamız gerektiği için İstanbul'da zaman zaman kalıyoruz. Ancak eşim geçtiğimiz yıl Ağustos ayında aniden rahatsızlandı. Çok ağır bir akciğer rahatsızlığı geçiriyor. Akciğerleri çalışmıyor. Banyoya bile gidip geldiğinde nefes nefese kalıyor. Konuşurken bile yoruluyor. Yaklaşık 5 ay yattıktan sonra eve çıktı. Şu anda tuttuğumuz ev boyandığı için küçücük bir odada yaşıyoruz. Eşimin rahatsızlığı nedeniyle 6 ay içerisinde 27 kez İstanbul'a gidip geldim. Eşim oksijen cihazına bağlı yaşayabiliyor. Hava ve kara yoluyla Türkiye'ye gidip gelmesi riskli" dedi.

"ÇALMADIĞIMIZ KAPI KALMADI"
"Vatandaş olabilmek için çalmadığımız kapı kalmadı" diye devam eden Aleyna Katipoğlu, "İçişleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu'na son gittiğimizde, bize 'Bir yıl birlikte kalmadığınız tespit edilmiş. Onun için vatandaş olamazsınız' şeklinde konuşunca kendisine 'Yapmayın Sayın Bakan. Eşim çok rahatsız. İş yerlerim de İstanbul'da. Onun için gidip gelmek zorundayım. Eşim hastanede yattı. Benim de hasta mı olmam lazım onunla birlikte olabilmem için' diye soru sordum. Biz siyam ikizleri miyiz ki bir yıl yapışık kalalım. Nasıl adalet bu? Artık yeter. Dükkanlarımı kapatıp burada bir iş yeri açmak istiyorum. Eşim çok rahatsız. Hem onun sağlığı ile ilgilenmek hem de ekonomik yönden yardımcı olmak istiyorum. Lefkoşa'da bir dükkan tuttum. 6 aydır boş dükkanın kirasını ödüyorum. İstanbul'daki dükkanlarımı kapatıp bu dükkanı açacağım. Ama vatandaş olamadığım için bir sürü engel çıkıyor. Yuvam dağılmak üzere. Hem eşimi hem de iş yerlerimi düşünmek zorundayım. Para kazanamazsam eşime nasıl bakabilirim. Bar kadınları evlilik yapıyorlar ve vatandaş oluyorlar. Ben bar kadını değilim" ifadelerini kullandı.

"EN SONUNDA EŞİMİ KKTC İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NA BIRAKACAĞIM"
Aleyna Katipoğlu açıklamasını şöyle tamamladı:
"Artık son bir çarem kaldı. Eşimi tekerlekli sandalyeye oturtacağım ve KKTC İçişleri Bakanlığı'na bırakacağım. Baksınlar bakalım. Yüzlerce kişiye vatandaşlık verildi. Benim sicilim tertemiz. Neden vermiyorlar? Benim eksiğim torpilsiz olmam mı? Biz bunları hak etmiyoruz."

BAKANLIK YETKİLİLERİ AÇIKLAMA YAPMADI
Öte yandan, İçişleri Bakanlığı yetkilileri, konuyla ilgili sorulara yanıt vermedi.
(İHA-OK-D)

31.01.2013 12:55:52 TSI

Editör: Wan Haber