Ergun Hiçyılmaz, tarihte en çok konuşulan isimlerinden biri olan Çerkez Ethem'i yazdı. Hiçyılmaz kitabında Yeşil Ordu ve Bolşevik Taburu hakkında da ilginç bilgiler ve belgeler aktarıyor.
Destek Yayınları'nın desteği ile yakın tarihimizin üzerinde en çok konuşulan isimlerinden biri olan Çerkez Ethem'in kitabını yazan Hiçyılmaz, kitabında Yeşil Ordu ve Bolşevik Taburu hakkında da ilginç bilgiler ve belgeler aktarıyor.
Kitapta Çerkez Ethem, Kurtuluş Savaşı'nın başlatıldığı günlerde Ethem Bey bir "kahraman"dı olarak anlatılıyor. Çerkez Ethem, Ergun Hiçyılmaz'ın eseriyle bir kez daha gözler önüne serilirken, gazeteci Selahattin Duman, kitaba yazdığı önsözde şunları anlatıyor;
"Bolu, Düzce, Adapazarı, Anzavur ve Çapanoğlu Yozgat isyanları... Kurtuluş Savaşı'nın başlatıldığı aylarda Ankara'daki Meclis'i ziyadesiyle hırpalayan isyanlar. O tarihte bunları bastırabilecek bir askeri güç yok Ankara yakınlarında. Eldeki tek kuvvet Çerkez Ethem'in başında bulunduğu Kuvayı Seyyare'dir (Gezici Kuvvetler). Bu ayaklanmalardan biri, Çapanoğlu isyanı, Ankara'yı kökünden silip süpürecek kadar güçlü bir tepkidir. İsmet Paşa daha sonra bu isyan için, 'Bizim Yozgat ayaklanışını ne yazık ki kökünden söndürecek bir gücümüz kalmamıştı. Bu gerçeği acı da olsa aramızda açığa vurmalıyız"' der. Peki niçin gerçek aramızda konuşuluyor da tarihin ve toplumun önünde konuşulmuyor? İşte bu sözlerde, daha sonra "tek parti mantığı" olarak şekillenecek siyasetin özü yatar. Çerkez Ethem ise kırgındır. Ankara'ya destek veren paşalar tarafından itilip kakıldığını düşünmektedir. Oysa güç onun elindedir. O paşalar laf üretirken Çerkez Ethem isyanları bastırmaktadır. Ankara o günlerde Çerkez Ethem'e karşı hep alttan almaktadır. Meclis Reisi Mustafa Kemal, Çapanoğlu isyanının üzerine göndermek istediği Çerkez Ethem'e şunları diyecektir: 'Ethem Bey, bu ayaklanmayı bastırabilirseniz, vatana tahmin ettiğinizden daha büyük bir hizmette bulunmuş olacaksınız. Evet. Çerkez Ethem bu isyanı da bastırır. Hem öyle bir bastırır ki Ankara'ya direnmeyi düşünenler bir daha kolay kolay başkaldıramazlar. Şimdi soralım. Eğer Çerkez Ethem'in bu hizmeti olmasaydı Ankara hareketi olabilir miydi? Ayakta kalabilir miydi? İsmet Paşa, 'Aramızda kalsın ama olmazdı' diyor."
Ayrıca kitapta "Çerkez Ethem"e şu şekilde de anlatıldı:
"İşte bu yüzden Çerkez Ethem hareketinin sonucuna 'bir Çerkez Ethem ihanet' saptamasıyla yaklaşmak, tek başına anlamı olmayan bir hüküm. Çerkez Ethem ile Ankara ilişkilerine Türk-Yunan çıkarları çerçevesinde bakmak yanıltır insanı. Mustafa Kemal, İsmet, Refet, Ali Fuat, Çerkez Ethem, Rauf. Bunlar sadece Anadolu'yu bir işgalden kurtarmayı amaçlayan idealist insanlar kümesinin seçkin isimleri değil, aynı zamanda ülkeyi yönetme iddiasıyla ortaya çıkan ve bu iddialarını Balkan Savaşı'ndan bu yana sürdüren siyasal kadroların seçkinleridir. Aralarındaki ilişkiyi bu gözle de görmek gerekir. Sadece bu değil, meselenin bir de Moskova tarafı var. Bu uzantılarda karşımıza yine tanıdık isimler çıkıyor. Moskova'nın Doğu Halkları Şûrası'nda Enver Paşa da var, Ankara'yı temsil eden İbrahim Tali Bey de var. Ankara'nın amacı Rusya'nın silah ve altın yardımını sağlamak. Enver Paşa da Avrupa'ya karşı İslam birliğini oluşturmaya çalışıyor. Başaramazsa Anadolu'ya geçmek amacındadır. Rusya, Enver Paşa'nın böyle bir Yeşil Ordu çabasını ilk başlarda reddetmiyor. Fakat Anadolu hareketinde de Yeşil Ordu ve Bolşevik Taburu da yer alıyor."
Türkiye'nin "tarihe dönük yüzlerinden" biri olan Ergun Hiçyılmaz, bu çalışmasında "o günlerin siyasal çekişmesine" yeni bir paragraf açıyor.
(ET-ÖK-Y)

25.01.2013 15:33:48 TSI

Editör: Wan Haber