Son günlerde kullanımı artan elektronik sigaranın kapalı ortamlarda içilip içilemeyeceği tartışılıyor.
Bazı kesimler tarafından 'sigara isteğinin önünü kesiyor', 'sigara arzusunu gideriyor', 'sağlığa zarar vermiyor' şeklindeki iddialara konu olan elektronik sigaranın şimdi ise kapalı ortamlarda içilip içilemeyeceği gündeme geldi. Toplum Sağlığı Merkezi Tütün Denetim yetkilileri, "4/7/2012 tarihli ve 6354 sayılı kanunun 9. maddesi ile bu fıkrada yer alan "tütün ürünleri" ibaresine "tütün ürünü ihtiva eden ve etmeyen nargile ile benzerleri" ibaresi eklenmiştir. Tütün ürünleri ve tütün ürünü ihtiva eden ve etmeyen nargile ile benzerleri on sekiz yaşını doldurmamış kişilere satılamaz ve tüketimlerine sunulamaz. Kapalı ortamlarda nargile ve benzerlerinin içilmesi yasaktır" dedi.
"Nargile ve benzerlerinin kapalı ortamlarda içilmesi yasaktır" ibaresi kapsamına elektronik sigaranın girip girmediği ise merak konusu.
2008 yılında Türkiye'ye girmeye başlayan elektronik sigara ile alakalı Sağlık Bakanlığı, nikotin ihtiva eden elektronik sigara ve kartuşlarının bağımlılık yapma riskinin fazla olması ve sigarayı bıraktırıcı çalışmaları engelleyebileceği gerekçesiyle yasaklanmasına karar verildiğini bildirmişti.
Elektronik sigaranın insan sağlığına zarar verip vermediği tartışılırken, İnegöl Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Hayrettin Göçmen tartışmalara açıklık getirdi. Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanı Dr. Hayrettin Göçmen, "Sigara kullanımı ve bağımlılığı, bütün dünyanın ve Türkiye'nin en büyük sağlık meselesidir. Mesleğimizin en önemli ve en anlamlı misyonunun koruyucu hekimlik olması sebebiyle sigara bırakma kampanyaları bizim için çok büyük önem arz eder. Sigara bağımlılığı, içerisindeki 'nikotin' adı verilen maddeye karşı beyin hücrelerinde reseptör artışıyla meydana gelen ve bu reseptörlerin doyurulması için sürekli kullanım dürtüsüyle sonuçlanan fiziki ve psikolojik bir bağımlılıktır. Sigara bırakma tedavisi, kişinin tüm benliğiyle sigaradan uzaklaşma niyetine ilaveten, bırakma sonucunda görülen yoksunluk şikâyetlerinin azaltılmasına yönelik uygulanan tedavileri içerir. Sigara bırakma tedavisinde esas olan, kişinin bırakmaya gönüllü olması ve sigaranın azaltılarak değil, birden kesilmesiyle beyindeki nikotin reseptörlerinin sayılarının en kısa sürede azaltılmasının sağlanmasıdır. Bu maksatla medikal veya paramedikal birçok tedavi yöntemleri uygulanmaktadır" dedi.
Elektronik sigaranın son zamanlarda toplumda çok fazla rağbet gören yöntemlerden biri olduğunu kaydeden Göçmen, "İçerisinde nikotin maddesinin de yer aldığı bir sıvıyı duman haline getirerek, hem kişinin nikotin ihtiyacı kısmen karşılandığı, hem de tiryakilerin en haz aldığı noktalardan biri olarak ağızdan duman çıkmasına imkan tanıdığı için elektronik sigara kullanımı arttı. Bu tür cihazların Sağlık Bakanlığı tarafından onayı yoktur. Öncelikle bu cihazın içindeki nikotinli sıvının tam muhtevası bilinmemektedir" diye konuştu.
"İNSANLAR İÇİN ZEHİRLİ DİETİLEN GLİKOL VAR"
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, elektronik sigara cihazlarının dumanında 'dietilen glikol' denen bir maddeye rastlandığını iddia eden Dr. Göçmen, "Bu madde antifrizde kullanılan ve insanlar için zehirli bir maddedir. Bunun yanında cihaz, biz hekimlerinin sigara bırakma tedavisi protokollerine aykırıdır. Biz sigara tiryakisi kişinin sigarayı birden keserek, beyin nikotin reseptörlerinin sayısının en kısa sürede azaltılmasını hedefleriz. Tıbbi olarak çok istisnai durumlar dışında sigara bırakma tedavisinde yeri yoktur" şeklinde konuştu.
Ayrıca bu cihazların zararsız ve masum olduğunu düşünen bazı sigara içmeyenlerin bu cihaz yüzünden gerçek sigaraya başladığına dikkat çeken Göçmen, "Halkımızın hastanemizde yakın zamanda hizmete girecek olan Sigara Bırakma Polikliniğimize başvurmalarını istiyoruz. Aynı zamanda 1 Mart 2013 Cuma akşam saat 20.00'de Sani Konukoğlu konferans salonunda bütün yönleriyle sigaranın ele alınacağı konferansımıza halkımızı davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
(SB-MŞ)

19.02.2013 12:19:49 TSI

Editör: Wan Haber