Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Vanlı işadamları ve sivil tolum örgütleriyle buluştuktan sonra, AK Parti 1. Tuşba İlçe Kongresi'ne katıldı. Zeybekçi, konuşmasında, Van'da yaşanan gelişmelerin engellenmeye çalışıldığını ve bölgeye ayrı bir sempatisinin olduğunu söyledi.


Kongreye, AK Parti Van Milletvekilleri Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici, Fatih Çiftçi, Gülşen Orhan, 23. Dönem Van Milletvekilleri İkram Dinçer, Kayhan Türkmenoğlu, Kerem Altun, İl Başkanı Zahir Soğanda, Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe ve partililer katıldı.


Bakan Zeybekci yaptığı konuşmada, "Türkiye’nin neresine gittiysem önüme gelen, 'Allah senden razı olsun' demiyor da 'Allah sizlerden razı olsun' diyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan, evinden oturmuş sadece bize dua eden herkesi bir gördüğü için sizlerden diyor. İnşallah durmak yok yola devam. Biz hizmet ederiz, hizmetkar oluruz. Birileri gibi bu millet cahil millet demeyiz. Dağdaki çobanla profesör oyu aynı mı olacak demeyiz. Hala gazetelerin köşelerinde bangır bangır bağırıyor. Bu millet AK Parti'yi tercih ettiği için, AK Parti'ye oy verenlere 'bidon kafalı' diyen insan hala yazı yazıyor ve hala itibar sahibi. Siyasette öne çıkmak önemlidir. Siyasette öne çıkarak evet ben de varım diyen gençlik önemlidir" dedi.


Zeybekci, Van'ın şu anda içinde bulunduğu duruma üzüldüklerini vurgulayarak, “6. bölgede çok büyük yatırımlar varken Van'da maalesef durum daha kötü. Teşviklerle birlikte bölgedeki yatırım ve istihdam oranları yüzde 200 oranında artarken, burada yüzde 25 artmış. Bunlar Van'a yakışmıyor. 'Devlet yatırım yapmıyor, destek vermiyor' denilemez. Devlet her şeyi yapıyor ama yatırımcı gelmiyor. Geçen geldiğimde esnaflarla yaptığımız toplantıda başına bela olan durumları anlattılar. Tehditle yatırımın yapılmamasını, burada gelişmek isteyen esnafların üzerine nasıl çöküldüğünü anlattılar. Gençlerin, gelecekle ilgili hızla ilerleyen Türkiye içinde yer almalarını istemiyorlar. Farklı türkülerin okunmasını istemiyorlar. Bütün bölgeyi uçaklarla değil, araçlarımızla dolaştık. Ergani'de bir Mehmet amca vardı. Yakamdaki bayrağı göstererek, 'bu bayrak, bu devlet, bu vatan benim vatanım. Ama ruhunu, aklını, vicdanını bir yere satan insanlar var' dedi. Kardeşlerin arasını açmak isteyen kurgular var. Ama bunların hepsi bitiyor Allah'ın izniyle. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir Türk devletidir, bir Kürt devletidir, bir Arap, sünni, alevi, şii devletidir. Bunun en güzel örneğini Selçuklu, Osmanlı koymuş ortaya. Bu örneği alanlar gitmiş 72 millet ve dini bir araya getirmişler 'ben Amerikanım' diyor. Öyle bir millet de yok. 72 ayrı dine mensup olanlar bunu yapıyor ama aynı kıbleye dönerek 'Allah'u ekber' diyenler bunu başaramıyor öyle mi. Bunu istemeyenleri biliyoruz. Burada fabrika olsun, insanlar yatırım yaparak üretim yapsın istemiyorlar. Çünkü onlar yüzde 99 tenzih ederim ama arada birilerine maşa olmuş, özellikle böl, parçala diye ödeme yapılanlar var. Böldürmeyeceğiz, parçalatmayacağız. Aynı bayrağın aynı, Cumhuriyetin altında kıyamete kadar birlikte yaşayacağız. Her şeyin zor olduğunu, Van'da 'Elif' gibi dimdik olmanın zor olduğunu biliyoruz. Şu hadis her zaman söylerim, münafığın alameti üçtür, bir söz verdiklerinde sözlerinde durmazlar. Bir şey söylediklerinde yalan konuşurlar ve emanete hıyanet ederler. Birlik ve beraberliğimizi istemeyenler var. Neden istemiyorlar biliyor musunuz? 2002 yılında toplanan vergilerin tamamının yüzde 85'i faize ödeniyordu. Artık toplanan vergilerin sadece 15'i faize ödeniyor. Buna da razı değiliz ama nereden nereye geldiğimiz anlaşılsın. Kavga burada. Hala vergilerden yüzde 85 alabilme hayaliyle yandıkları için birilerini maşa kiralıyorlar. Bu maşalar yetmedi, 17, 25 Aralık'taki diğer maşalarla Türkiye'yi darmadağın etmeye çalıştılar. Direk saldırdıkları yer ekonomiydi. Geçti artık, onlar bitti. Ödenen yüzde 15'i de layık olduğu yere getireceğiz. Milletin refahı için, eğitim, sağlık için kullanacağız. Onlar onun için istemezler. Birileri daha dün birbirleriyle kanlı bıçaklıydılar, ne oldu da şimdi birlikte hareket etmeye başladılar" şeklinde konuştu.


AK Parti hükümetleri döneminden önce Ziraat Bankası ve Halk Bankası'nın her yıl 20 katrilyon lira görev zararı açıkladığını, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz'ın imzasıyla IMF'ye, Halk Bankası ve Ziraat Bankası'nın kapatılması, Vakıflar Bankası'nın da satılması konusunda mektup yazıldığını anlatan Zeybekci, "Şimdi anlıyoruz neden kapatmak istediklerini. O gün kapatılsın denen bankalarla ilgili verilen cevap 'one minute ile verildi. Dönemin başkanı, Halk Bankası ve Ziraat Bankasını kapatmayacağız, Vakıflar Bankası'nı da satmayacağız. Bu bankalar olması ne olurdu memleketteki bankacılık hizmetleri. O günkü niyetleri şimdi anlıyoruz. Görev zararları, AK Parti göreve geldiği andan itibaren tersine döndü ve bu bankalar hazineye ödedikleri vergiler hariç kar payı olarak 40 milyar aktardı. Onlar aynı şeyleri istiyorlar. Bu sene içinde 5'inci kez gidiyorum. Telefonla düzenli olarak görüşüyoruz. Tarihimizde ilk kez İran'la tercihli ticaret anlaşması imzaladık. 160 üründe gümrüğü sıfırladık. 1 Ocak'ta başlayacak. Bu Van için çok önemli. Van'ın merkez olması için bunlar önemli bir fırsat. Tekrar bir iş heyetiyle birlikte ağırlığı buradan olmak şartıyla Kuzey Irak'a gideceğiz. Van'a özel önem verilmesiyle ilgili onlardan önemli sonuçlar alacağımıza inanıyorum. 2015 yılı Türkiye'de demokrasi ve hukuk düzeni için çok önemli. 2015 seçimleri tek başına anayasayı değiştirecek çoğunluğu kazanmamız gereken bir seçim. Bunun için durmadan çalışacağız. Uyumayacağız, yatmayacağız" şeklinde konuştu.

2-150.jpg


İleri demokrasi, hukuk, barış ve kardeşlik dediklerinin, çözüm sürecinin tamamlandığında, Van'ın her alanda şahlanacağını, kimsenin buranın gelişimini durduramayacağını dile getiren Zeybekci, Van'a olan ilgisinin çok yüksek olduğunu, bu amaçla bölgeye ayrı bir önem verdiğini kaydetti.


Konuşmasının ardından kongre salonundan ayrılarak Eski Van Şehri'ndeki tarihi Hüsrevpaşa Camisi ve Van-Hakkari karayolu üzerindeki Tekstil Kent bölgesini ziyaret eden Zeybekci, daha sonra uçakla İzmir'e gitti.

3-174.jpg

4-138.jpg

Editör: Wan Haber