Oda binasında düzenlenen basın toplantısında Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında imzalanan protokolün sona ermesi, diğer girişimlerin de sonuçsuz kalması ile ilgili açıklama yapıldı.

Van Eczacı Odası Yönetim Kurulu adına açıklamalarda bulunan Şeyla Korkut, Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında 2012 yılında imzalanan protokolün 2015 Haziran ayı itibariyle sona erdiğini belirtti.

Ancak bu protokolün üst üste yapılan iki seçim e nedeniyleczacıların büyük özverisiyle 31 Mart 2016 tarihine kadar uzatıldığını anlatan Korkut, “31 Mart 2016 tarihinde dolacak bu protokol için birliğimiz ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasındaki görüşmeler şu ana kadar sonuçsuz kalmış ve protokol yenilenememiştir. Hastalarımız 1 Nisan 2016 tarihi itibariyle ilaçlarını eczanelerden sağlık güvenceleri ile alamamanın eşiğindedir. Geçtiğimiz 10 yıllık süre zarfında ilaç fiyatları 572 kez düşmüş ve enflasyon karşısında eczane ekonomilerimiz ciddi erozyona uğramıştır. Bizler hiçbir zaman ilaç fiyatlarının artmasını istemedik ve savunmadık. Ancak eczaneler yalnızca ilaçtan elde ettikleri kar ile ayakta durabilmektedir. Düşen ilaç fiyatları ile birlikte ilaç firmalarının eczanelere uyguladığı ekstra ıskontolar da kalkmıştır. Birliğimiz tarafından yapılmış çalışma sonuçlarına göre eczacılarımızın yaklaşık yüzde 55'i kredi kullanmaktadır. Kredi kullanan eczacılarımızın da yüzde 66'sı eczanesini idame ettirebilmek için neredeyse sürekli kredi kullanmaktadır. 25 binden fazla hizmet noktası ile eczanelerimiz Sosyal Güvenlik Kurumu’nun en önemli sağlık paydaşıdır ve Türkiye'nin en ücra köşesinde bile büyük özveri ile sağlık hizmeti sunmaktadır” dedi.

Günlük yaklaşık bir milyon reçete karşılamakta olduklarını geçtiğimiz günlerde Türk Eczacıları Birlikleri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ile bir toplantı gerçekleştirildiğini anlatan Korkut, “Bu toplantıda da sıkıntılarımızı ve haklı taleplerimizi dile getirdik. Bakanımız, taleplerimizin haklı ve makul olduğunu, ancak bu kararın Ekonomi Koordinasyon Kurulu tarafından verilebilecek bir karar olduğunu bizlere iletti. Bundan kısa süre önce 1,2 milyar TL gibi bir bütçeyi ilaç üreticilerine aktarmayı uygun bulan Ekonomi Koordinasyon Kurulu, bu kadar yaygın ve önemli bir hizmet sunan eczacılarına bu bütçenin ancak yüzde 10'unu uygun görmüştür. Bu da açıkçası kabul edebileceğimiz bir tutar değildir. Ayrıca aradaki bu uçurumu da hakkaniyetli bulmamaktayız. Çünkü eczacılar; çalışan, vergi veren, istihdam sağlayan ve aynı zamanda kamu hizmeti sunan çok önemli bir paydaştır. Şunun altını çok kesin olarak çizmek isteriz ki bizim ne kriz çıkarmak, ne de hastalarımızı mağdur etmek gibi bir niyetimiz yoktur. Biz yalnızca eczanelerimizi ayakta tutmaya çalışmaktayız. Mevcut durum tölere edilebilir bir noktada değildir. Yıllarca zarar etsek bile hastalarımızı mağdur etmeme adına ilaç karşılamaya devam ettik. Ancak bıçağın kemiğe dayandığı noktayı geçtik. Eczaneler basit birer ticari işletme, eczacı da tacir değildir. Eczane halka en yakın sağlık bakım merkezi; eczacı da profesyonel bir sağlık meslek mensubu, toplum sağlığı danışmanıdır. Bu doğrultuda sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin yapıtaşı olan eczaneleri koruyacak, eczacıya kazanımlar getirecek ve halkımızın ilaca sorunsuz bir biçimde erişmesini sağlayacak bir protokol talep ediyoruz. Bu kapsamda Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun haklı taleplerimizi yeniden değerlendirmesini bekliyoruz” dedi.

Editör: Wan Haber