Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yenigün, Türkiye'de erişkin kadınların yarısı ve erkeklerin üçte biri şişmanlık pençesinde yaşadığını belirterek, bu insanların obezitenin getirdiği diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, felç ve kanser tehlikesini taşıdığını söyledi.
Obezite ve buna bağlı hastalıklarla ilgili açıklama yapan Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yenigün, şişmanlık ya da tüm dünyada tanınan adıyla obezitenin vücutta aşırı yağ dokusu artımı sonucu kilo alımı şeklinde ortaya çıkan, çevresel etkilerle tetiklenen genetik zeminli kronik bir hastalık olduğunun altını çizdi. Obezitenin sadece kozmetik değil ayrıca tıbbi bir sorun olduğuna da işaret eden Yenigün, "Tedavi sadece kilo kaybı değildir, hedef ideal kiloya ulaşmak ve bu kiloyu korumaktır" diye konuştu.
Obezitenin estetik bir rahatsızlık değil, bir hastalık olduğunu ifade eden Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yenigün, "Obezitenin kaynağını bulmak tedavi için en önemli ayrıntı, hormonal bir sorun gözden kaçırılmamalıdır. Şişmanlık beslenme hatalarından da kaynaklanabilir. Eğer beslenme hatalarından kaynaklanıyorsa hasta sebze mi yemiyor, sürekli 'fast food'la mı besleniyor, ara öğünleri atlayıp sadece akşamları mı yemeğe yükleniyor, alkol tüketimi mi fazla, hareketsiz bir yaşam tarzı mı var, gibi daha detaylı öykü alınarak kişinin tıbbi beslenme tedavisi düzenlenmelidir. Şişmanlığının çoğunda olay çocukluk çağı beslenme bozuklukları ve çocukluktaki şişmanlıktan başlar. Bizim toplumumuzda kilolu çocuk daha sağlıklı görülüyor ve anne-babalar gelişme çağında, boya gider gibi bir çok nedenle çocuklarını sürekli yedirmeye çalışırlar. Çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak yerine sürekli köfte-patates, hamur işleri, pilav gibi yiyeceklerle besleniyor, bu durumda çocukluk çağı obezitesi hızla yayılmaktadır. Tabii bu arada cips, kolalı içecekler, fast food beslenmenin aile kültürüne girmesi de çocuklarımızdaki kilo probleminin artmasına bir diğer neden olmaktadır" dedi.

OBEZİTE NEDENLERİNDEN BİRİ "HAREKET ETMEYE ZAMANIMIZ YOK"
Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yenigün yapılan bir araştırmada Türk tüketicisinin günlük yaşamındaki beslenme alışkanlıklarını ve fiziksel aktiviteye yaşamında yer ayırmadığını ortaya koyduğunu ve günde 4 saat 37 dakikasını TV ve bilgisayar karşısında geçirdiğini söyledi. Prof. Dr. Yenigün, "Türk toplumu fiziksel aktiviteye zaman ayırmıyor. Türk halkının yüzde 70'i zaman bulamadığı için düzenli egzersiz yapmadığını ifade ediyor. Toplum sağlığımızın korunması açısından insanımızın yeterli ve dengeli beslenme bilincinin geliştirilmesi, aynı zamanda fiziksel aktivite düzeyinin artırılması gereklidir. Günümüzde beslenme ve sağlığın korunması, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere birçok kuruluşun faaliyetlerinin hedefinde yer alıyor. Bu faaliyetlerdeki en önemli amaç; tüm bireylerin, özellikle de çocuk ve gençlerin yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazanmaları ve fiziksel aktivite düzeylerini artırmalarıdır. Bu sayede Türk toplumunda obezite, diyabet ve kalp-damar hastalıkları gibi kronik hastalıklarla mücadelede büyük ilerleme kaydedilmiş olacak. Otoriteler, kronik hastalıkların, özellikle de obezite ve diyabetin, insan sağlığı ve toplum kalkınmasına yönelik önde gelen tehditler arasında olduğunu kabul etmektedir. Günümüzde başta genetik ve çevresel faktörler olmak üzere, bilinçsiz beslenme, sigara tüketimi ve fiziksel aktivite yetersizliği sağlığı bozucu önemli faktörler arasında yer alıyor. En büyük şişmanlik nedenlerinden biri de haz almada artış ve yemeği alışkanlık olarak algılama ve alınan kalori kadar hareketsizlik nedenli kalori harcanamamasıdır. Toplumun yüzde 70.8'i spor yapmamaya neden olarak vakit yokluğunu gösterirken, TV ve bilgisayar başında geçen süreler ortalama günde 4 saat 37 dakikayı buluyor" diye konuştu.
(CM-AT-AŞ-Y)

09.01.2013 13:46:19 TSI

Editör: Wan Haber