Diyarbakır surlarının Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras Listesi'ne alınması için yapılan çalışmayı değerlendiren Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, "Diyarbakır surları hak ettiği yerde değil. Evet, taşlarımız kara ama bahtımız kara olmayacak" dedi.
Diyarbakır surlarının UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınması için kentte bir çok sivil toplum örgütlerinin ortaklaşa başlattığı çalışmalarını İHA muhabirine değerlendiren Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, bu çalışmanın temel amacının Diyarbakır surları ve Diyarbakır'ı hak ettiği yer ulaştırmak ve inanç, kültürel turizm alanında Ortadoğu'nun en önemli şehri haline getirmek olduğunu ifade etti. 2011 yılından itibaren, Diyarbakır surları ve Suriçi'nin açık hava müze kent haline getirilmesi için birtakım çalışmalar başlattıklarını anlatan Demirbaş, "En temel hedefimiz, bir açık hava müze kent haline getirilecek olan kentin anayasasını hazırlamaktır. Bu temelde de koruma amaçlı plan hazırlığı yaptık. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Sur Belediyesi ile birlikte koruma amaçlı planı hazırladıktan sonra koruma kuruluna verdik ve daha sonra bu plan kabul edildi. Surların Dünya Mirası haline gelmesi için ayrı bir çalışma başlattık. Bu temelde Diyarbakır surlarının onarım, restorasyon ve işlevleştirilmesiyle ilgili birkaç çalıştayı ve beyin fırtınası çalışması yaptık. Diyarbakır Valiliği, Büyükşehir Belediye, Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve ilgili sivil toplum örgütlerinin katılımıyla çeşitli çalışmalar da yaptık. Amacımız bir bütün olarak, Diyarbakır surları, hak ettiği yeri bulmasıdır" diye konuştu.

"SURİÇİ TARİHLE BULUŞACAK"
Son yıllarda Suriçi'nde yapılan çalışmalarla Suriçi'nin tarihiyle buluşturmayı amaçlı yapıldığını kaydeden Demirbaş, bu çalışmalar kapsamında bir çok önemli mekanları gün yüzüne çıkardıklarını dile getirdi. Demirbaş, "Yerel Gündem 21, Kent Konseyi, Büyükşehir Belediyesi, Sur Belediyesi ve çok sayıda STK'nın desteklediği 2013 yılı Diyarbakır surlarının yılı olsun adı altında başlattığımız kampanya çerçevesinde bir çok fuar ve organizasyonda tanıtımını yaptık. Bütün bunlardaki hedefimiz Diyarbakır surlarını UNESCO'nun Tarihi Kültürel Miras Listesi'ne yer aldırmaktır. Biz bu konuda yoğun bir çalışma yapacağız. Diyarbakır surları hak ettiği yerde değil. Evet, taşlarımız kara ama bahtımız kara olmayacak. Bu nedenle hem kültürel turizm hem inanç turizm gelişecek. Gerek kültürel sokağıyla, gerek Suriçi'nin bir tarihle buluşma projesi kapsamında Hz. Süleyman Camisi'nin restorasyonu ve o bölgenin boşaltılması, oradaki insanların daha rahat ziyaret etmeleri için gerekli çalışmalar yaptık. Yine bu çalışma kapsamında 27 sahabenin türbesinin açığa çıkarılması söz konusu oldu. Diğer yandan, kilise ve camilerin restorasyon çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Lalebey ve Alipaşa bölgelerinin de açılmasıyla birlikte Diyarbakır, hem kültürel mirası anlamında hem de yaptığı çalışmalarla Ortadoğu'nun çok önemli kenti haline gelecektir. Tarihteki kültürel, siyasal ve ekonomik alanında hak ettiği yeri alacaktır. Ben buna inanıyorum. İsteğimiz, Diyarbakır halkının ve Diyarbakır sevdalılarının bir bütün olarak bu çalışmalara destek olmasıdır. Bu çalışmalarla ancak yoksulluğu önleyici ve istihdamı geliştirme çalışmaları da yapmış olacağız. UNESCO ile birlikte Diyarbakır surları Dünya Kültürel Mirası Listesi'nde yer alacaktır. Bu listeye alınması, Diyarbakır'ın bir turizm cenneti haline gelmesini sağlayacaktır. Aynı zamanda kültürel turizmin gelişmesine büyük katkılar sağlayacaktır. Doğdun evi kurtar kampanyasıyla bir çok kişiye çağrı da bulunduk. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Şu ana kadar 35 civarında evi kurtardık. Ama bu rakam yetmiyor. Kurtarılmayı bekleyen çok sayıda ev var" şeklinde konuştu.
(ÜN-YRT-AŞ-Y)

07.02.2013 13:48:03 TSI

Editör: Wan Haber