Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın Konukevi'ne kabulleri yapılan 74 kadının profillerinden yola çıkarak bir rapor hazırlayan Kadın Sorunlarını Araştırma Uygulama Merkezi (DİKASUM), kadınların yüzde 58'inin fiziksel şiddet, yüzde 63.5'inin psikolojik şiddet, yüzde 13.5'inin cinsel şiddet, yüzde 16.2'sinin ise ekonomik şiddete maruz kaldığını ortaya koydu.
Kadınların karşılaştıkları sorunları çözmek ve çözüme yönelik politikalar geliştirmek amacıyla 12 yıldır Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Kadın ve Aile Şube Müdürlüğü'ne bağlı hizmet veren üreten DİKASUM, 2012 yılında kendilerine yapılan başvurulardan yola çıkarak hazırladığı raporu açıkladı. Sümerpark Ortak Yaşam Alanı 2 No'lu salonda yapılan açıklamaya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Semra Kıratlı, Kadın ve Aile Şube Müdürü Ayten Tekeş, DİKASUM Koordinatörü Özlem Özen ile DİKASUM uzmanları katıldı. DİKASUM Koordinatörü Özlem Özen, 2012 yılı içerisinde merkeze 218 kadının başvuruda bulunduğunu, bu kadınlara bireysel danışmanlık, psikolojik ve hukuki destek verildiğini belirtti. 2012 yılında DİKASUM'a başvuran kadınların 74'ünün ve beraberlerindeki 51 çocuğun Kadın Konukevi'ne kabulünün yapıldığını ifade etti. Kadın Konukevi'ne kabulleri yapılan 74 kadının profilinden yola çıkılarak hazırlanan raporda, kadınların yüzde 48.6'sının resmi nikahlı, yüzde 24.13'ünün resmi nikahının olmadığı, yüzde 18.9'unun bekar olduğu, yüzde 8.1'inin ise boşanmış olduğu tespiti yapıldı. Raporda, kadınların yüzde 33.8'inin görücü usulüyle, yüzde 27'sinin kendi isteğiyle, yüzde 20'sinin ise zorla evlendirildiği tespit edildi. Kadınların evlenme yaşı ile ilgili olarak da çarpıcı rakamlar ortaya çıktı. Buna göre, kadınların yüzde 32.8'nin 18 yaş öncesi evlendiği yine kadınların yüzde 20.4'ünün 18 yaşından önce doğum yaptığı görüldü. Kadınların yüzde 60.8'inin Diyarbakır'dan, yüzde 8.1'inin Şırnak'tan, yüzde 6.8'inin Batman'dan, yüzde 5.4'ünün Elazığ'dan, yüzde 2.7'sinin ise Mardin'den geldiği belirlendi.

ŞİDDET, SIĞINMA NEDENİ
Yapılan çalışmaya göre, kadınların yüzde 73'ü şiddet, yüzde 16.2'si kalacak yeri olmaması, yüzde 8.1'i ise aile içi geçimsizlik nedeniyle DİKASUM'a başvurdu. Kadınların yüzde 48.6'sı bireysel, yüzde 24.3'ü Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü aracılığıyla, yüzde 17.6'sı kadın merkezleri aracılığıyla, yüzde 9.5'i ise emniyet müdürlükleri aracılığıyla başvuru yaptı. Eğitim durumları da ele alınan kadınların yüzde 37.8'inin okur yazar olmadığı, yüzde 20.3'ünün okur yazar olduğu, yüzde 24.3'ünün ilköğretim mezunu olduğu, yüzde 10.8'inin lise mezunu olduğu, yüzde 6.8'inin üniversite mezunu olduğu tespit edildi. Rapora göre kadınların yüzde 63.5'i ev kadını, yüzde 33.8'i ise işçi. Rapora göre kadınların yüzde 58'i fiziksel şiddet, yüzde 63.5'i psikolojik şiddet, yüzde 13.5'i cinsel şiddet, yüzde 16.2'si ekonomik şiddete maruz kalıyor. Şiddetin kim tarafından uygulandığına bakıldığında ise yüzde 52.7'si eşi tarafından, yüzde 14.9'u anne-babası tarafından, yüzde 5.4'ü ise erkek arkadaşı tarafından şiddete maruz kalıyor. Kadınların Kadın Konukevi'nden neden ayrıldığına ilişkin tespitlerin yer aldığı raporda, yüzde 40.5'inin kendi isteği, yüzde 17.6'sının öz ailesine geri döndüğü, yüzde 17.6'sının eşi ile sorunlarını çözdüğü, yüzde 8.1'inin işe yerleşerek ayrıldığı belirtildi. Rapora göre, kadınların yüzde 43.2'sinin sosyal güvencesinin olmadığı, yüzde 37.8'inin yeşil kartlı, yüzde 12.2'sinin SGK'lı olduğu görüldü. Kadınların yüzde 27'sinin ise can güvenliği riski olduğu tespit edildi. Raporda DİKASUM'un kadınlara verdiği destekler de yer aldı. Buna göre, kadınların yüzde 100'üne Sosyal Hizmet Uzmanları tarafından bireysel danışmanlık hizmeti, yüzde 97.3'üne psikolojik destek, yüzde 70.3'üne sağlık desteği, yüzde 20.3'üne hukuki destek, yüzde 10.8'inin psikiyatri desteği verildi. Kadınların yüzde 20.3'ünün ise sosyal kültürel faaliyetlere katılması sağlandı. İş talebinde bulunan kadınların yüzde 10.8'i işe yerleştirildi, yüzde 6.8'ine eğitim hizmeti verildi, yüzde 36.5'inin ise aile görüşmesi yapıldı.

"KADINLARA YÖNELİK ŞİDDET DEVAM EDİYOR"
Raporla ilgili açıklama yapan DİKASUM Koordinatörü Özlem Özen, kadına yönelik şiddet, ayrımcılık ve namus adına işlenen cinayetlerin demokratik kamuoyunun, kadın hakları savunucularının tüm karşı duruşlarına ve mücadelelerine rağmen devam ettiğini söyledi. Özen, "Kadına yönelik şiddet evrenseldir ancak toplumdan topluma uygulama farkları olmakla birlikte biçim değiştirebilir. Erkek egemen, militarist devlet aygıtından beslenen şiddet kültürünün kadını daha fazla etkilediği coğrafyalar şüphesiz eşitsiz güç ilişkilerinin olduğu, savaşın ve çatışmaların devam ettiği toplumlardır" dedi. "Eril mantalitenin hiyerarşik güç ilişkilerini elinde tuttuğu toplumlarda maalesef kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık, farklı tezahürlerde de olsa devam edecektir" şeklinde devam eden Özen, "Bu nedenle kadına yönelik şiddetin tamamen son bulması ancak ve ancak eşitsiz güç ilişkilerinin son bulmasından; yani kadın-erkek eşitliğinin yaşamın tüm alanlarında sağlanmasından geçecektir" diye konuştu. Özen, gerek kamusal alanda, gerekse özel alanda kadınlara uygulanan şiddet ile ilgili uluslar arası insan hakları standartları doğrultusunda iç hukuk düzenlemelerinin yapılması gerektiğini ifade ederek, şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemelere paralel olarak devlet politikasına ve siyasi iradeye ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Devletin tüm katmanlarında ve toplumda zihniyet dönüşümünün şart olduğunu kaydeden Özen, öldürülme riski altında olan kadınların idari ve yargısal korumadan faydalanmalarının zorunlu olduğuna vurgu yaptı.
(İHA-AŞ-Y)

28.01.2013 16:02:33 TSI

Editör: Wan Haber