Devrimci Karargah örgütüne ilişkin davada mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın Devrimci Karargah isimli terör örgütü ve mensuplarına bilerek ve isteyerek yardım ettiğini iddia etti.
Avcı'nın sanık Necdet Kılıç'a polisin yaptığı takiplerden kurtulma yönünde yardımda bulunduğu ifade edilen 64 sayfalık mütalaada, bu durumun Avcı'nın yazmış olduğu "Haliçte Yaşayan Simonlar" isimli kitap içerisinde anlatılan telefon dinlemelerine ilişkin bölümde ve sanık Necdet Kılıç ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinden anlaşıldığı öne sürüldü.
Hanefi Avcı'nın yazdığı kitapta, devam eden soruşturmalara yönelik yargılamayı etkileyecek nitelikte içerikler bulunduğu ifade edilen mütalaada, söz konusu kitapta terörle mücadelede çalışan emniyet görevlileri ile hakim ve savcıların hedef gösterildiği, verdiği bilgilerle soruşturma dosyasının gizliliğini ihlal ettiği savunuldu. Avcı'nın evinde ve iş yerinde yapılan aramalarda yazmış olduğu kitabın hiçbir taslağının da bulunmadığı anlatılan mütalaada, bu durumun "kamuoyunda söz konusu kitabı bizzat kendisinin yazmadığı iddialarını güçlendirir bir durum olarak değerlendirilmiştir" denildi.
Mütalaada Avcı ile ilgili ayrıca şu ifadeler yer aldı "JİTEM isimli yasa dışı yapılanma ile ilgili faaliyet yürüttüğü bilinen kişiler ve aileleriyle irtibatının polislik mesleğinin dışında bu kişileri koruyup kollayan görüntüsünü verecek ve intibasını uyandıracak şekilde irtibatının devam ettiği belirlenmiştir."
Hanefi Avcı'nın örgüt ile bağlantısını sağladığı iddia edilen sanık Necdet Kılıç için, evinde yapılan aramalarda örgütsel doküman ve belgelerin ele geçirildiği belirtildi. Mütalaada Kılıç'ın Hanefi Avcı ile olan irtibatları neticesinde telefonların dinlenildiğini yazılan kitaptan öğrenmesi sonucu bir kısım sanık ve arkadaş çevresini dinlemeye karşı tedbir olarak telefonların kapatılması hususunda uyarılarda bulunduğu belirtildi.
Söz konusu mütalaada savcı, Vatan Gazetesi internet sitesi müdürü Aylin Duruoğlu'nun, Bostancı'da polisle girdiği çatışmada ölü ele geçirilen örgüt mensubu Orhan Yılmazkaya ile irtibatlı olduğunu da iddia etti. Duruoğlu'nun Yılmazkaya ile irtibatının olduğuna dair fiziki takip tutanakları olduğunun anlatıldığı mütalaada, "şahısların gizlilik kurallarına riayet edip buluşmaların daha önceden ayarlanmış randevulu buluşmalar olduğu, buluşmalar sırasında ancak ankesörlü telefonların kullanıldığı, buluşmalar sırasında gözetleme faaliyetlerine dikkat ettikleri, sık-sık araç değiştirildiği, bu durum daha önceki örgüt mensuplarının buluşma teknikleri ile benzer olduğu anlaşılmıştır" denildi.
Mütalaada örgüte yönelik 2009 yılında yapılan operasyonlar sonrası örgütün dağılma aşamasına geldiği ve bu aşamada örgütün başına sanıklardan Ulaş Erdoğan'ın geldiği anlatıldı. Mütalaada Erdoğan'ın, araç yakma eylemelerine, Zaman Gazetesi depolarına ve araçlarına eylem yapılması, örgütün silahlı faaliyetleri ve örgüt mensuplarının örgüt içindeki yerlerinin belirlenmesi gibi görevlendirmelerin de başında olduğu belirtildi.
Sanıklardan Avcı'nın 49,5 yıla kadar hapsi istenilen mütalaada tutuklu sanık Fatih Aydın'ın devletin biriliğini ve bütünlüğünü bozmak suçundan, Sütlüce'deki patlamada 1 polisin şehit olması ve 10 kişinin yaralanması eyleminden dolayı toplamda 12 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi. Aydın'ın ayrıca "Yağma, patlayıcı madde bulundurmak, kamu binalarına ve mala zarar vermek, sahte kimlik bulundurmak, parça tesirli bomba bırakmak" suçlarından da 53 yıl 8 aydan 144 yıla kadar hapsi istendi. Sanık Cemal Bozkurt için de aynı eylemlerden 12 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Savcı'nın mütalaasının ardından söz alan sanıklardan Hanefi Avcı mahkemeden her hangi bir talebi olmadığını belirtti. Tutuklu sanıkların tahliye talebini reddeden Mahkeme sanık ve avukatların mütalaaya karşın savunmalarını hazırlaması için duruşmayı erteledi.
(YM-ÖFA-Y)

04.02.2013 16:28:31 TSI

Editör: Wan Haber