KARS - Kars'ta eğitime destek faaliyetleri yürüten Fırat Eğitim Kurumlarına bağlı dershanede öğretmenlik yapan Erkan Bozkaya, "Biz her yıl bu ülkenin güzelliklerini 100 kişiye değil binlerce kişiye anlatmaya devam etmek istiyoruz." dedi.

Bozkaya, dershanelerin kapatılmasının vakit kaybına yolaçacağını söyledi. Bozkaya, böylece, bu ülkenin güzelliği, bu memleketin eğitim sistemi ile alakalı yapılması gerekenleri geciktirmiş ve sekteye uğratmış olunacağını ifade etti. Öğretmen Bozkaya, "Buna alternatif okul koysanız bile buna kaç kişi gelecektir? Okul koyamadığınız zaman ne olacaktır? Bu okulların açılması, reklam, tanıtım gibi kendini ispatlaması üzerinden geçecek süre ile ne kadar zaman kaybedilmiş olacağı düşünüldü mü? O zaman gençler ne olacaktır?" dedi.

"EMZİĞİ ELİNDEN ALINACAK BEBEKLER GİBİYİZ"

Öğretmen Bozkaya, 1993'te Özal'ın vefatında yaşadığı bir anısını aktararak, şöyle dedi: "Bir Samsunlu Türk vatandaşı olarak o zaman Özal'ın yapmak istediklerini hissedercesine, memleketi coşturmak ve gelişmiş ülkeler seviyesine çıkaracağı hissi bende oluştu ve şöyle bir şey dedim, 'Ben öğretmen olacağım ve doğuda çalışacağım' bu sözü ben orta üçte kendime verdim. Ve aradan yıllar geçti hakikaten ben öğretmen oldum ve 2001 yılında Sarıkamış'ta vazifeye başladım, 3 yıl çalıştım, oradaki insanları o kadar çok seviyordum ki kendi kendime düşündüm bu sevginin sebebi ne olabilir diye ve Özal'ın da ölüm yıl dönümüne gelen bir zamanda o sözümü hatırladım. Bu, benim için bir dua olmuştu."

"DERSHANELERİN KAPATILMA SÜRECİ PEK ÜZERİNDE DÜŞÜNÜLMÜŞ BİR SÜREÇ DEĞİL"

Fırat Eğitim Kurumlarına bağlı dershanede felsefe öğretmenliği yapan Vanlı Mecit Alal ise 3 yıldır öğretmenlik yaptığını, dershanelerin kapatılması için başlatılan sürecin, pek üzerinde düşünülerek verilen bir karar olmadığını söyledi. Alal, dolayısı ile dershanelerin kapatılma sürecinin, sonucu düşünülmeden alınan bir karar olduğunu belirtti. Bu süreç ile büyük bir kesimin mağdur olacağını belirten Alal, başta bu sürecin mağdurlarının fedakâr öğretmenler ve onların ailelerinin olacağını aktardı.

Gelinen noktada, mevcut eğitim sisteminde Milli Eğitim'e bir alternatif değil, eğitimin bir destekçisi olan dershanelerin kapatılmak istenmesinin kendilerini üzdüğünü söyleyen Alal, "Böylelikle Türkiye eğitim sistemi büyük bir darbe yiyecektir. Çünkü Milli Eğitim'de çalışmalar bir anlamda bir prosedür gereği yapılmaktadır. Ama dershanecilik işin biraz daha icraatına, uygulamasına geçtiği için öğretmenler klasik sistemin içerisinden çıkıp bizzat öğrenci ile içli dışlı olmaktadırlar. Dershanecilik sistemi kaldırılarak öğretmenle öğrenci arasında kalın duvarlar örülmek isteniyor gibi geliyor bu süreç bizlere. Yine belgeler üzerinden diplomalar üzerinden eğitim verilecektir. Belki eğitim fırsatı olan zengin ve kültürlü insanlar bu noktada çocuklarını okutabilecekler ama özellikle bizim buralarda Doğu kesimindeki insanların okuma fırsatı olmayan insanlar. Çok büyük bir mağduriyet yaşayacaklardır. Bu doğrultuda hem ekonomik olarak hem de ortam olarak artık dershanelerin sunduğu fırsatı öğrenciler bulamayacaklardır." dedi.

Öğretmen Alal, dershanecilik sisteminde ekonomik kaygıdan çok özveri olduğunu düşündüğünü belirterek, "Dershanecilikle biraz daha fedakârlıkla işe girişildiğini düşünüyorum. O yüzden öğretmenlerin burada farklı alternatifleri iş olanakları olabilir ama aynı eğitimi verebilecek başka bir okul, başka bir sistemin, dershanenin alternatifi olacağını zannetmiyorum. Eğitim zaten kötüye gidiyor. Dershanelerin paratoner gibi durduğu bir yerde kaldırılmaları eğitime büyük bir darbe indirir diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.

CİHAN

Editör: Wan Haber